Halil Cibran'dan felsefi öyküler Kartal ve tarla kuşunun aşkı
KARTAL VE TARLA KUŞU: HALİL CİBRAN ÖYKÜSÜ
Halil Cibran Kartal ve Tarla Kuşu Öyküsü, Halil Cibran, Lübnan asıllı bir şair, yazar ve ressamdır. En ünlü eseri "Ermiş" adlı kitabıdır. Bu kitapta, hayatın anlamı, aşk, evlilik, çocuklar, özgürlük, dostluk, güzellik, ölüm gibi konular üzerine felsefi ve şiirsel sözler vardır. Bu sözlerden biri de şöyledir:
Kartal ve tarla kuşu birbirine âşık olmuştu.
Kartal ona dedi ki:
Gel benimle dağlara çık, orada senin için bir yuva yapayım.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Ben nasıl seninle gelebilirim?
Ben tarlada yaşamaya alışkınım.
Orada tohumlarım, suyum ve arkadaşlarım var.
Seninle gelirsem bunlardan vazgeçmek zorunda kalacağım.
Kartal ona dedi ki:
Sen bunların hepsini bırakabilirsin.
Ben sana daha güzel şeyler vereceğim.
Seninle uçacağım, seni gökyüzünün harikalarıyla tanıştıracağım.
Seninle paylaşacağım avlarım var.
Sen benim sevgilim olacaksın, ben de senin koruyucun.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok cömertsin ve çok seviyorsun.
Ama ben senin gibi uçamam.
Benim kanatlarım küçük ve zayıf.
Senin avladığın hayvanları yiyemem.
Ben tohumlarla besleniyorum.
Senin sevgilin olmak isterdim ama ben sana uygun değilim.
Kartal ona dedi ki: 'Sen kendini küçümsüyorsun.
Sen çok güzelsin ve çok tatlısın.
Ben seni olduğun gibi seviyorum.
Senin kanatların küçükse ben seni taşıyacağım.
Senin avları yiyemediğini söylüyorsun ama ben sana tohumlar bulacağım.
Sen bana uygun olmadığını düşünüyorsun ama ben sana uyum sağlayacağım.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok iyisin ve çok anlayışlısın.
Ama ben senin teklifini kabul edemem.
Çünkü ben tarlada mutluyum.
Orası benim evim, orası benim dünyam.
Seninle gelirsem orayı özleyeceğim.
Ve sen de beni özgür bırakmayacaksın.
Çünkü sen kartalsın ve kartallar kıskançtır.'
Kartal ona dedi ki:
Sen çok yanılıyorsun.
Ben seni özgür bırakacağım.
Sen istediğin zaman tarlaya gidebilirsin.
Ben sana güveniyorum ve sana saygı duyuyorum.
Ama sen de bana güvenmelisin ve bana saygı duymalısın.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok dürüstsün ve çok saygılısın.
Ama ben senin teklifini kabul edemem.
Çünkü biz çok farklıyız.
Biz aynı dili konuşmuyoruz, aynı şeyleri sevmiyoruz, aynı hayalleri kurmuyoruz.
Biz birbirimizi anlayamayız, birbirimizi mutlu edemeyiz.
Kartal ona dedi ki: 'Sen çok akıllısın ve çok gerçekçisin.
Ama ben senin teklifini reddedemem.
Çünkü biz çok seviyoruz birbirimizi.
Biz aynı kalbi paylaşıyoruz, aynı duyguları hissediyoruz, aynı tutkuyu yaşıyoruz.
Biz birbirimizi tamamlıyoruz, birbirimizi mutlu ediyoruz.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok cesursun ve çok tutkulusun.
Ama ben senin teklifini kabul edemem.
Çünkü ben korkuyorum.
Ben seninle gelirsem pişman olacağım.
Ben seninle kalırsam kaybedeceğim.
Ben seninle uçarsam düşeceğim.
Kartal ona dedi ki:
Sen çok güzelsin ve çok tatlısın.
Ama ben senin teklifini reddedemem.
Çünkü ben umutluyum.
Ben seninle gelirsem mutlu olacağım.
Ben seninle kalırsam kazanacağım.
Ben seninle uçarsam yükseleceğim.
Ve böylece kartal ve tarla kuşu birbirine âşık oldular, ama birlikte olamadılar.
Öykü; Halil Cibran
Kartal ve tarla kuşu birbirine âşık olmuştu.
Kartal ona dedi ki:
Gel benimle dağlara çık, orada senin için bir yuva yapayım.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Ben nasıl seninle gelebilirim?
Ben tarlada yaşamaya alışkınım.
Orada tohumlarım, suyum ve arkadaşlarım var.
Seninle gelirsem bunlardan vazgeçmek zorunda kalacağım.
Kartal ona dedi ki:
Sen bunların hepsini bırakabilirsin.
Ben sana daha güzel şeyler vereceğim.
Seninle uçacağım, seni gökyüzünün harikalarıyla tanıştıracağım.
Seninle paylaşacağım avlarım var.
Sen benim sevgilim olacaksın, ben de senin koruyucun.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok cömertsin ve çok seviyorsun.
Ama ben senin gibi uçamam.
Benim kanatlarım küçük ve zayıf.
Senin avladığın hayvanları yiyemem.
Ben tohumlarla besleniyorum.
Senin sevgilin olmak isterdim ama ben sana uygun değilim.
Kartal ona dedi ki: 'Sen kendini küçümsüyorsun.
Sen çok güzelsin ve çok tatlısın.
Ben seni olduğun gibi seviyorum.
Senin kanatların küçükse ben seni taşıyacağım.
Senin avları yiyemediğini söylüyorsun ama ben sana tohumlar bulacağım.
Sen bana uygun olmadığını düşünüyorsun ama ben sana uyum sağlayacağım.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok iyisin ve çok anlayışlısın.
Ama ben senin teklifini kabul edemem.
Çünkü ben tarlada mutluyum.
Orası benim evim, orası benim dünyam.
Seninle gelirsem orayı özleyeceğim.
Ve sen de beni özgür bırakmayacaksın.
Çünkü sen kartalsın ve kartallar kıskançtır.'
Kartal ona dedi ki:
Sen çok yanılıyorsun.
Ben seni özgür bırakacağım.
Sen istediğin zaman tarlaya gidebilirsin.
Ben sana güveniyorum ve sana saygı duyuyorum.
Ama sen de bana güvenmelisin ve bana saygı duymalısın.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok dürüstsün ve çok saygılısın.
Ama ben senin teklifini kabul edemem.
Çünkü biz çok farklıyız.
Biz aynı dili konuşmuyoruz, aynı şeyleri sevmiyoruz, aynı hayalleri kurmuyoruz.
Biz birbirimizi anlayamayız, birbirimizi mutlu edemeyiz.
Kartal ona dedi ki: 'Sen çok akıllısın ve çok gerçekçisin.
Ama ben senin teklifini reddedemem.
Çünkü biz çok seviyoruz birbirimizi.
Biz aynı kalbi paylaşıyoruz, aynı duyguları hissediyoruz, aynı tutkuyu yaşıyoruz.
Biz birbirimizi tamamlıyoruz, birbirimizi mutlu ediyoruz.
Tarla kuşu ise dedi ki:
Sen çok cesursun ve çok tutkulusun.
Ama ben senin teklifini kabul edemem.
Çünkü ben korkuyorum.
Ben seninle gelirsem pişman olacağım.
Ben seninle kalırsam kaybedeceğim.
Ben seninle uçarsam düşeceğim.
Kartal ona dedi ki:
Sen çok güzelsin ve çok tatlısın.
Ama ben senin teklifini reddedemem.
Çünkü ben umutluyum.
Ben seninle gelirsem mutlu olacağım.
Ben seninle kalırsam kazanacağım.
Ben seninle uçarsam yükseleceğim.
Ve böylece kartal ve tarla kuşu birbirine âşık oldular, ama birlikte olamadılar.
Öykü; Halil Cibran
