osman gazi |
OSMAN GAZİ'NİN RÜYASI
BÖLÜM : 4
Osman Gazi'nin nasıl bir rüya gördüğünü, bunu kime haber verdiğini ve yorumunun ne olduğunu anlatır.
Osman Gazi'nin nasıl bir rüya gördüğünü, bunu kime haber verdiğini ve yorumunun ne olduğunu anlatır.
Osman Gazi niyazda bulundu ve bir lahza ağladı.
Uyku
hastınnca yatıp uyudu.
Kendilerinin aralarında bir sevgili
şeyhin bulunduğunu gördü.
Onun pek çok kerameti görülmüştü
ve bütün halk ona candan gönülden bağlı idiler.
O
dervişti, ancak bu, içinde saklıydı.
Dünyalığı, malı, davarı
pek çok idi.
Dervişlere mahsus çerağ ve alem sahibiydi ..
Hiçbir zaman konuğu eksik olmaz, gelenden gidenden evi
boş kalmazdı.
Osman Gazi de bu yüce insana zaman zaman
gelir misafir olurdu.
Osman Gazi uyuyunca düşünde bu yüce kişinin koynundan
bir ayın doğarak geldiğini ve kendi koynuna girdiğini
gördü.
Bu ay Osman Gazi'nin koynuna girdiği anda göbeğinden bir ağaç biter, gölgesi bütün alemi kaplar ve gölgesinin
altında dağlar meydana gelir ve bu dağların dibinden
sular çıkar.
Bu çıkan sulardan kimileri içer, kimileri de bahçeler
sular ve çeşmeler akıtır.
Sonra uykudan uyandı, gelip
Şeyh' e haber verdi.
Şeyh, "Oğul Osman Gazi, sana müjdeler
olsun, yüce Tanrı sana ve nesline padişahlık verdi, kutlu
olsun.
Ayrıca benim kızım Malhun, senin eşin olacak."
dedi ve o anda nikahlayıp kızını Osman Gazi'ye verdi.
Şiir "
Oğlum kurtuluş da fırsat da senin oldu
Hakk'a giden konaklar da senin için büyük nimettir.
Baht açıklığı sana verildi sarsılmaz bir taht ile
Baştan sonsuza kadar bu devlet ve kutluluk senin olsun.
Senin evlatların sayesinde dünya rahata kavuşur;
Velilerden senin torunlarına dualar vardır.
Kandilleriniz dünyanın her yerini aydınlatsın,
Sofralar serilsin, herkesi oraya çağır.
Soyun ve geleceğinle her iki dünyada iyilik ve hayırla anılmak
Belgeleri de sana verilmiştir.
Tanrı' dan sana baht açıklığı ve kutluluk ulaştığından,
Dünyada sürülen devirler de senin olsun.
Sen zamanın Süleyman'ının kaynağısın;
Artık insanlara ve cinlere ferman senden gider.
Osman Gazi'nin düşünü yoran Şeyh Edebalı, padişahlığı ona ve soyuna müjdeledi.
Yanında şeyhin bir de öğrencisi vardı ve adına Derviş Tururoğlu derlerdi.
O derviş, "
Ey Osman Gazi!
Yüce Allah sana padişahlık verdi, bize de şükrane gerek." dedi.
Bunun üzerine Osman Gazi, "Her ne zaman padişah olursam sana bir şehir vereyim." deyince, Derviş, "Şehirden vazgeçtik, bize şu köyceğiz yeter." cevabını verdi.
Osman Gazi bu isteği kabul etti.
Derviş bunun üzerine, "Bize şimdi yazılı bir belge ver." dedi.
Osman Gazi de, "Ben yazı yazmasını bilir miyim ki benden yazılı kağıt istersin." dedi.
Sonunda Osman Gazi "İşte babamdan ve dedemden kalmış bir kılıcım, bir de maşrapam var.
Bunları sana vereyim, elinde bulunsunlar ve bu nişanları saklasınlar.
Eğer Hak teala beni bu hizmete kabul edecek olursa, benim soyumdan gelecek kimseler bu alametleri görüp kabul ederler." dedi.
Şu zamanda bile o kılıç bu dervişin torunlarındadır.
Osman Gazi padişahın neslinden gelenler o kılıcı görünce dervişlere cömertlikle bağışlarda bulunup kılıcın eski kınını tekrar yenilediler.
Edebalı yüz yirmi beş yaşına kadar yaşadı.
Biri gençliğinde, biri de ihtiyarlığında iki hanım aldı.
Önceki hanımından olan kızını Osman'a verdi.
İhtiyarlığında aldığı hanım Taceddin-i Kürdl'nin kızı idi.
Hayreddin bacanak oldu.
Bu hikayeyi Sultan Murad'ın babası Sultan Mehmed zamanında Edebalı oğlu Mahmud Paşa' dan işittim.
Mahmud Paşa yüz yaşından fazla yaşamış idi.
asik-pasazade-osmanogullari-tarihi
Yorum Gönder