KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

AKHİSARIN FETHİ

Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi
OSMAN GAZİ AKHİSAR'IN FETHİ

Mekece, Akhisar, Geyve, Leblebicihisarı ve Çadırlı'nın ne şekilde alındığını bildirir.

BÖLÜM 20

Gaziler gittikleri her bir yerden zaferlerle döndüklerini görünce, bir gün Osman Gazi'ye gelip, "Allah'a şükür kafir mağlup İslam üstündür.

Özellikle senin gibi gayretli bir hükümdarımız var. 
Artık bizim oturmamız hoş olmaz." dediler. 

Bunun üzerine Osman Gazi, "Mihal'i çağıralım, İslam'a davet edelim, Müslüman olsun. 
Ondan sonra nereye isterseniz Allah'ın emriyle gidelim. 
Eğer Müslüman olmazsa önce onun vilayetini vurup bozalım." dedi. 

Hemen Mihal' a adam gönderdiler. 
Büyük seferimiz var, çabuk gel, biz hazır bekliyoruz." dediler. 

Mihal bu haberi işitince aceleyle ihtiyaçlarını görüp geldi. 
İyi atlar ve hoş görünüşlü kılıçlada başka hediyeler getirdi. 
Hemen el öptü. 
Sonra, "Han'ım, beni Müslüman yapın." dedi. 
Derhal imanı arz ettiler. 
Candan ve gönülden İslam dinini kabul etti. 
Batıl dini bırakıp saf, katıksız Müslüman oldu. 

Tegeleden (bir cins kumaş) alemli, işlemeli elbise giydirdiler. 
Oğlu Orhan Gazi'yle birlikte gönderdiler, Karacahisar' da oğluyla birlikte koydular. 
Sonra Saltuk Alp adlı bir gazi daha var idi; onu da beraber koydular. 

Sonra bir oğlunu annesiyle Bilecik'te koydu. 
Kendisi Allah'a sığınarak yürüdü ve doğru Leblebicihisarı'na geldi. 
Hisarın tekfuru bağlılık göstererek karşıladı, onu yerinde bıraktı. 
O kafirin bir oğlu vardı, onu alıp doğru Lefke'ye gittiler. 
Çadırlı ve Lefke tekfurları da karşılayarak bağlılık gösterdiler. 
Memleketlerini teslim ederek Osman Gazi'nin yanında seçme birer dost oldular. 

Ondan sonra Samsa Çavuş gelerek .
Han'ım ! 
Bunların geri almamaları için bu ili bana ver." dedi. 
Osman Gazi, "Vilayetin bazısını veremem, çünkü bunları memleketlerinden çıkaramıyorum" cevabını verdi. 

Sonra Lefke' nin yanındaki dere ağzında Yenişehir Suyu'nun kenarında bulunan küçük bir hisarı Sarnsa Çavuş'a verdi. 
Oranın adına şimdi Çavuşköyü derler. 

Sonra yürüyüp Mekece'ye vardılar. 
O da bağlılık gösterdi. 
Tekfuru da Akhisar'a birlikte geldi. 
Akhisar tekfuru asker toplayarak karşı geldi. 
Büyük savaş yaptılar. 
Sonunda yenilip kaçtı ve hisarına girmedi. 

Gaziler hisarı yağrnaladı. 
Tekfuru kaçıp Karaçepiç hisarına girdi. 
O hisar Sakarya suyu kenarında dere içindeki Sarıcahisar' dır. 
Birkaç gün yürüdüler, dönüp Geyve'ye gittiler. 
Kafir hisarı bırakıp gitmiş, Koruderesi'nde kürnede (avcı kulübesi) oturrnuşlar. 
Osman Gazi'ye bildirdiler. 
Bunun üzerine, "Hey, ne duruyorsunuz?" deyince yürüyüp kürneyi buldular, göz açıp kapayıncaya kadar hemen işe başladılar. 

Tekfurunu tutup Osman Gazi'ye getirdiler. 
Mal mülk ne varsa aldılar, sonra Tekfurpınarı'na geldiler, onu da aldılar. 
O yerlerde bir aydan fazla kaldılar. 
Bağlılık gösteren yerleri tırnar erlerine verdiler ve halkını güvende olduğuna inandırdılar. 
Vilayeti büsbütün kararlı hale getirdiler. 
Şimdi de öyledir. 

Şiir 

Gök Alp nesli olan Osman'ın nasıl ortaya çıktığına bak! 
O erenlerden dua aldı ve veli olarak göründü.
Kılıcının dünyada şakırtıları duyuldu; 
O seslerden kafidere savaş göründü. 

Osman Gazi yerinden kalkıp harekete geldiği zaman Yıldırımların gürleyip düştüğünü görürdünüz. Bütün düşmanlar kuş gibi kaçarlar; 
Çünkü onun avcı bir doğan kuşu olduğunu bilirler 
O gökyüzünü arştan ta yukarılara kadar gezip dolaşandır, 
Çünkü o peygamberin miracıyla birlikte görülmektedir.

Mihal'ın İslamiyeti kabulü ve bu fetihlerin tarihi, hicretin yedi yüz dördünde (M. 1305) gerçekleşti.

KAYNAK : Günümüz dilinde: Osmanoğulları'nın Tarihi