-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

KÜTAHYA TÜRKÜLERİ MEZAR ARASINDA HARMAN OLUR MU

Kütahya türkü hikayeleri

Kütahya türküleri hikayeleri
, mezar arasında harman olur mu, Türkü ve sözlerinin günümüze ulaşan farklı hikayeleri vardır, Yeşillikler içindeki Hıdırlık Tepesi, türbesiyle birlikte Kütahya’nın her yerinden görünen ve yıllardır mesire yeri olarak bilinen bir mevkiidir, Bu güzel tepe, 1960’lı yıllara kadar eteklerinde bulunan Sultan bağı ve Gök çimen (Hamidiye mahallesi) mahalleleri gençleri arasında sahiplenebilmek için mahalle kavgalarına sahne olmuştur.

Kütahya türkü hikayeleri Kazımın türküsü

Bahar ayları geldiğinde hangi mahalle yenerse tepe onların kontrolüne geçermiş.
Gök çimen gençleri diğer mahalle sakinlerini Hıdırlığa sokmazlarmış.
Kavgalarda kama, bıçak, değnek, sapan vb. aletler kullanırlarmış.
Bundan 80 yıl kadar önce :
Yine böyle bir kavga zamanında Gökçimen mahallesi delikanlılarından 3-5 ay önce askerden gelen Kazım öğle yemeği için annesinden cimcik yapmasını ister.
Annesi hemen  işe koyulur.
Bu esnada da Kazım annesine yemek oluncaya kadar Hıdırlık’da şöyle bir dolaşıp geleyim, arkadaşlar ne alemde bir bakayım der.
Annesi:
Oğlum, cimciği ateşe koyuyorum yiyip te git. derse de
Kazım :
Anne, sen cimciği hazırlayana dek ben gelirim deyip evden çıkar.
Hıdırlık eteklerindeki iki mezarlık arasında Sultan bağı gençlerinden sevdiği, tanıdığı ;
Arabacı Musa ile karşılaşır.
Zaten Hıdırlık yüzünden hasım olduklarından tartışıp kavgaya tutuşurlar.
Kazım’ın üzerinde ise hiç bir şey yoktur.
Musa, dayak yiyeceğini anlayınca kamasına sarılır ve Kazım’a rasgele saplamaya başlar.
Kazım aldığı bıçak darbeleri ile yığılır kalır.
Musa kaçar.
Bu arada bir hayli zaman geçtiği halde oğlu gelmeyen Kazım’ın annesi;
Cimcikte soğudu.
Nerde kaldı bu oğlan
Diye sokağa Kazımı aramaya çıkar.
Bakar ki ;
Bütün insanlar “Kazım vurulmuş” çığlıkları ile koşuşturuyorlar.
Duyduklarına inanamaz.
Onların arasına katılıp, oğlum evladım çığlıklarıyla koşarak mezar arasına gelir.
Bir de ne görsün .
Yiğit, delikanlı Kazım kanlar içinde yerde yatıyor.
Annesi üzerine kapanıp feryat figan içinde üzüntüye gark olur, ağıtlar yakmaya başlar.




Kütahya türküleri mezar arasında harman olur mu türkü sözleri

''Hıdırlığa çıktım yan basa basa
Ciğerlerim kurudu kan kusa kusa
Seni vuran zalım arabacı musa
Aslanım Kasım'ım efem yerde yatıyor
Saat köstek kaytan bıyık kana batıyor
Mezar arasında kanlı kasablar
Kasaplar oturmuş bıçak masatlar
İnsan ehbabına efem kama mı saplar
Aslanım Kasım'ım efem yerde yatıyor
Saat köstek kaytan bıyık kana batıyor
Mezar arasında pusu kuruldu
Yiğidim Kasım'ım efem orda vuruldu
Kamayı vurandan hesap soruldu
Aslanım Kasım'ım efem yerde yatıyor
Saat köstek kaytan bıyık kana batıyor
Mezar arasında harman olur mu
Kama bıçak yarasına derman olur mu
İnsan ehbabına böyle vurur mu
Aslanım Kasım'ım efem yerde yatıyor
Saat köstek kaytan bıyık kana batıyor
Mezar arasından atlayamadım
Cephanem döküldü efem toplayamadım
Bir tek düşmanımı haklayamadım
Aslanım Kasım'ım efem yerde yatıyor
Saat köstek kaytan bıyık kana batıyor
Mezar arasında ötmesin kuşlar
Hayırdır inşallah gördüğüm düşler
Cenazeme gelsin bütün dervişler
Aslanım Kasım'ım efem yerde yatıyor
Saat köstek kaytan bıyık kana batıyor''

Hıdırlık yüzünden bir delikanlı daha kaybedilmiştir.
Musa yakalanıp hapse atılır.
Bu olay üzerine yakılan ağıtlar günden güne hüzünlü bir türküye dönüşür.

Kazımı türküsü Kütahya şivesi

Kaynağını kaybettiğim için yazamadım .
Bundan 80 yıl sene gada önce .
Gine böle hıdırlık gavgısından bi gün öncü mahallaenin genci Kazım ...
Ana demiş .
Banı sabah namazından öncü galdır
Sabah hıdırlık gavgamız va !
Geç galmeyen deeelek tembehleyip , yassı sonası yatmış
Sabah Kazım'ın anası erkenden gakmış .
Her günkü gibe ,hamırı dutmuş.
Bekmezi hoşafı çıkarmış .
Oca yakmış , saçağı çatmış
Güzlümeyi yapen de yavrım yisin , öööle gitsin , aç galmasın demiş.
Gözlümeyi saca gomudan öncüKazımı ünnemiş.
Gak yavrım sabah oldu , gak geyin .
Geç galcen deyip sacının başına dönmüş
Biyanda hamır açıp .
Bi yandan bişirgeç ilen çevire döndüre pıynarlı meşi odun gokulu mis gibi gözlümeleri yakmıdan bişirme başlamış.
O bu işleri yapakane de Kazım galkıp bi gözel geyinip guşanmış
Saatini gösteğini dakıp sokağa çıken derken;
Anası yalvar yakar ,otu oğlum, gözlüme yaptım, garnını doyurda öle git deelek Kazımı oyalamış
Ana yüreği işte .
Nolcek aç aç gitsin istememiş
Kazımda bir iki gözlüme yiycen delek gavgaye geç kalmış
O sırada iki mahalle gavgeye dutuşmuşla .
Yalınız dutuşmalandı galmamış .
Eyice kızışmışla
Ahir basan mezarlığının mezar taşlarının aralanda, gaçan gurtuluyo
Gaçemeyen yiyo daşı .
Gavga eden ediyo güççük mezarlıktan yukara doru çıkma çalışıyolla
Gavgaya geş kalan Kazım .
Evlerinin garşısındaki depelikden mezarlığın içine dalıp, daşlan arasından arkıdeşlene doru goşme başleyo.
Dedik ya gavgı eyce gızışmış delek
Mahalleli ötekileri ara eyice sıkıştırmış , nerdeyse işi bitirecekle.
Sapan daşladan gaçan bi deliganlı, mezar daşlanın arkasında çalı hışırtısı duyduğu gibi eli guşağındaki yatağan gameye gidiyo.
Heç bi şe hesabidemeden .
Gameyi yokardan aşşaya .
Aşşadan yokara , bi kaç gerede soldan sağa ,salleyo
Salladıkça salleyo .
Taki suratına gelen o ılık gan aklını acıccık aklını başına getirene gade
Bide bakıyo !
Yemenisi , cepgeni ,guşağı, İngiliz pontulu , kösteği bile gan içinde galmış .
Emme ginede garşısında sırım gibi duran .
Burma bıyıklı ,tok sesli , tek sözlü , can kardeşi , gönül muhabbetlerinin öz sırdaşı Kazım değil mi
Bir anlık panik , yorgun bi yılgınlık , yenilmenin utancı .
Heç bi gavgade bıçak dabanca gullanmak adet olmadığı halde Musa'yı gan gardeşinin ganlısı yapıyo.

Aha ondan sona hıdırlık gavgıları bi kaç yıl edilememiş
Pazıvatla yasaklamışla
Sonu sonu gine edilme başladı
Kazımın vurulduğu gavganın ağıdınıda Selacı emine yakmış
Bize zilli def ilen hem çaldı hem söledi.
Beni ünnevedide bende pek benimsediğim türküyüde hatırasınıda unutmadıydım

Alıntı 

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun