KÜTAHYA CAMİLERİ BALIKLI CAMİİ - Kendime Yazılarım

KÜTAHYA CAMİLERİ BALIKLI CAMİİ

Kütahya Balıklı Camii
Kütahya Balıklı Camii

Kütahya Balıklı Camii, Selçuklu dönemi eserlerinden olan bu cami aslında ilk olarak bir mescit olarak inşa edilmiş, daha sonra Germiyanoğulları devrinde yeniden ihya edilmiş ve son şeklini Osmanlılar döneminde kazanmıştır, Evliya Çelebi, bu camiyi Balıklı Hamamı’na bitişik olarak tarif etmekte ve adını Sultan Keyhüsrev Şâh Camii olarak zikretmektedir.
Çelebi burayı eski tarzda küçük bir cami olarak bahsetmiş, minaresinin üzerindeki 1052/1642 tarihli kitabeyi de vermiştir.

BALIKLI CAMİİ / HEZAR DİNARİ MESCİDİ  

Önceleri hayır sahiplerinin burayı zaviye olarak kullandıklarını ancak daha sonra mahallesinin camiye ihtiyaç duymasından dolayı camiye çevrildiğini de yazmaktadır,
Banisi Selçuklu Sultanı Keykubat’ın oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev’in döneminde serasker ve ümerasından olan Hezar Dinârî’dir, kitabeye göre mescidi 634/1237 senesinde yaptırmıştır .
Hezar Dinârî’nin bina etmesinin ardından, Germiyanoğulları zamanı ümeralarından Özbek Subaşı 783/1381-82 senesinde yeniden denecek tarzda ihya etmiştir .

Bu iki dönemde de yapı minaresizdir.
Ancak, 1052/1642 tarihine gelindiğinde Salih Mehmed Efendi tarafından iki şerefeli bir minare ve bir de minber yaptırılmıştır .

Balıklı Camii kim tarafından yaptırılmıştır

Diğer bir küçük kitabeden anlaşıldığı kadarıyla, Hacı Mustafa isimli bir zatın vasiyeti üzerine oğlu Hafız’ın, harabeye dönmüş olan camiyi yeni bir eser ortaya getirirmişçesine ihya ettiği söylenebilir.
Bu ihyanın tarihi XVIII. asrın son yılı olan 1799-1800’e denk gelmektedir ve yapının son şeklini bu tarihte aldığı açıktır .

Son tamiri ise mutasarrıf Ahmet Fuat Paşa zamanında 1897 senesinde kendisinin himmeti, Başkâtip Ali Efendi’nin delaleti ve halkın yardımıyla yapılmıştır .
Caminin 1571 tarihindeki geliri 12.365 akçedir.
XVIII. asırda faal olan camide de vazifeler diğer çoğu vakıf eserinde olduğu gibi babadan oğula geçmekte idi.

Örneğin 1209/1795 tarihinde Elhac Ali bin Mehmet, günlük .
5 akçe vazife ile hatip ve günlük
1 akçe vazife ile cüzhan olarak görevini sürdürürken kendi rızası ile hitabet görevinin yarısını ve iki adet cüzhanlığı oğlu Mevlâna Hafız Halil Halife’ye devretmiştir.
Elhac Ali’nin daha hayatta iken görevlerini oğluna devretmesi ilginçtir.
Bu uygulama normalde, vazifeli olan kişi öldükten sonra evlatlarına geçecek şekildedir.
Yukarıdaki durum, Elhac Ali’nin görevlerini yerine getiremeyecek kadar hasta ya da yaşlı olduğunu düşünürdüğü gibi, vakıf sisteminin bu tarz görev değişimlerine açık olduğunu göstermesi açısından da mühimdir.
Cami bu dönemde Mehmet Efendi Camii olarak da anılmaktadır.
XVIII. asırda başka vakıflar da kurularak mescidin işlevselliğini yitirmemesi ve görevlilerin işlerini gereği gibi ifa edebilmesi sağlanmıştır.

Günümüzdeki adıyla Balıklı Camii, eski adıyla Hezar Dinari Mescidi için Rahime Hatun bir vakıf kurmuştur.

0 تعليقات

Yorumlarda lütfen saygılı olun