DEVLET AKLI ERDOĞAN'I TASFİYEMİ EDİYOR

Erdoğan tasfiye mi ediliyor
Derin devlet Erdoğan'ı tasfiye mi ediyor?

Sn Erdoğan Derin devlet eli ile tasfiye mi ediliyor:

Erdoğan Ergenekon eli ile tasfiye mi ediliyor?

Türkiye’de derin devlet olduğuna inanıyorum ve bunun en az üç bin yıllık bir geçmişi olduğunu düşünüyorum. Bana göre Türk Devlet Aklı’nın mezhebi, sağcılığı, solculuğu ya da milliyetçiliği yoktur; asıl amacı devamlılığını sürdürmektir. Bu yüzden her kesimden insanı kullanması olağandır. Şu anda ise Türk Devleti, vekalet savaşı koşullarında, totaliter ve hukuksuz bir süreçten geçmektedir.

Yaşanan sürecin başlangıcı 16 Nisan 2017’deki Anayasa değişikliğidir. Aslında 16 Nisan referandumu ile Türk Devleti sistem değiştirmiştir. Sistemi değişen bir ülkenin Anayasası da baştan yazılmalıdır. Ancak bizde böyle olmadı, Anayasa ve yeni sistem üzerinde açık kapılar bırakıldı.

Türk Devlet Aklı bu duruma neden izin vermiştir? Ya da Devlet Aklının amacı nedir? Türk Devlet Aklının uzun vadeli planları olduğuna ve bu planlar doğrultusunda hareket ettiğine inanıyorum. Ancak siyasetçiler bu plana dahil değildir. Siyasiler, devlet aklının uzun vadeli planının değişken yüzleridir; bazen İslamcı, bazen demokrat, bazen de cumhuriyetçi olurlar.

“Savaş şartlarında demokrasi olmaz” sözü, bir anlamda geçici olarak Türkiye’ye uyarlanmış durumda. AK Parti son dönemde Pelikan Örgütü’nün etkisi altında görünürken, bu süreçte D. Bahçeli Türk Devleti’nin hem iktidarına hem de muhalefetine müdahalede bulunmuştur.

D. Bahçeli, kendi içinden çıkan bir gruba parti kurdurtup ana muhalefet partisine entegre etmiş, kendisi ise iktidar partisine yanaşarak ülkenin siyasi partiler aracılığıyla emperyaller tarafından kuşatılmasını engellemiştir. Ancak hâlâ bir iktidar alternatifi oluşmamıştır. Bundan sonrası tamamen Ankara, İstanbul, YSK ve Türk Devlet Aklı olarak adlandırılan TSK üzerinden değerlendirilmelidir.

Türkiye'de derin devlet TSK dır .

 
Ankara ve İstanbul demek, elbette Türkiye demektir. Bugünkü tabloya baktığımızda, muhalefet bloku İmamoğlu’nu öne çıkarıp parlatırken, iktidarın da farkında olmadan İmamoğlu’nun önünü açmak için büyük çaba harcadığını görüyoruz.
 

Türk Devlet Aklı Erdoğan’ın mı, İmamoğlu’nun mu yanındadır?

Bu sorunun cevabını bulmak oldukça zor. Eğer devlet Erdoğan’ın yanında yer aldıysa, başta Ankara ve İstanbul olmak üzere birçok stratejik şehir nasıl muhalefetin eline geçti? Kısaca yanıtlamaya çalışalım. Seçim sonuçlarını devlet aklıyla değerlendirdiğimizde, muhalefetin kazandığı şehirlerin siyasetteki yansımasının “Erdoğan tasfiye ediliyor” şeklinde yorumlanabileceğini kabul etmemiz gerekebilir.

Seçim sonuçları adeta muhalefet için iktidara ısınma turu gibi görünüyor. Muhalefet, önce Türkiye’yi ekonomik olarak kalkındıran ve dünya siyasetinde stratejik öneme sahip şehirlerin belediyelerini alarak dış siyasi muhataplarıyla tanışma ve şehir siyasetlerini iktidar siyasetine entegre etme fırsatı bulmuş olabilir. 

YSK’nın İstanbul seçimlerinin tekrarı meselesini ilk günden ele alıp değerlendirdiğimizde, seçimlerin yenilenmesi gerektiğini ve bunun bir beka meselesi olduğunu dile getiren ilk kişinin dikkat! D. Bahçeli olduğu görülüyor.

Bir an durup düşünelim: Bahçeli’nin amacı Erdoğan’ı tasfiye etmek, attığı her adım bunun için. Bu düşünceyi açmamız gerek. Bahçeli sahneye çıkana kadar Erdoğan tek başına iktidardaydı, Ankara ve İstanbul onun kontrolündeydi. Peki bugün? İstanbul seçimlerinin yenilenmesini Erdoğan’dan çok Bahçeli istedi. İşte bu da aklımıza geliyor.

YSK ve Türk devlet aklı, Bahçeli üzerinden bir plan yaparak Erdoğan’a İstanbul’da daha ağır bir yenilgi yaşatıp onu daha erken tasfiye etmek mi istemektedir? Yenilenen İstanbul seçimlerinde İmamoğlu’nun tekrar, belki de 3-5 puan farkla kazanmasıyla Erdoğan’ın toplum nezdindeki itibarının hızla zedelenmesi mi hedeflenmiş olabilir? Evet, olabilir.

İstanbul seçimlerinin yenilenmesini en çok isteyen Bahçeli iken, toplumda “YSK, Erdoğan’ın baskısıyla seçim tekrarı kararı aldı” algısının oluşturulması, YSK ve Devletin Bahçeli üzerinden hem Erdoğan’ın hem de AK Parti’nin tasfiyesi miydi? Olabilir.

Evet, biraz da tersten bakalım. Eğer devlet Erdoğan’ın yanındaysa ve bir kaza sonucu Ankara ile İstanbul elden çıkmışsa, bu durumu düzeltmek için İstanbul tekrar Erdoğan’a verilecekse, buradan Türk Devleti’nin bir kavga içinde olduğu sonucu çıkar.

Türk Devleti, bu aşamada en az üç yıl daha Erdoğan’la süreci yürütmek istiyor demektir. Bu süreçte yıkıma uğrayan ekonominin bedeliyle, savaş şartlarından çıkışı sağlayacak anayasa değişikliği Erdoğan’a yaptırılarak, onun tamamen bitirilmesi anlamı çıkar.

Next Post Previous Post
No Comment
Add Comment
comment url