ŞEYH BEDREDDİN KİMDİR

Şeyh Bedrettin kimdir, bir alim mi, bir devrimci mi, bir Sufi'mi, yoksa isyancı bir eşkıyamı, Şeyh Bedrettin yaşamı ve ölümü
Şeyh Bedrettin kimdir
Şeyh Bedrettin kimdir

Şeyh Bedrettin kimdir, bir alim mi, bir devrimci mi, bir Sufi'mi, yoksa isyancı bir eşkıyamı, Şeyh Bedrettin yaşamı ve ölümü

ŞEYH BEDRETTİN:İSYANI:


Şeyh Bedreddin İsyanı, Osmanlı Devleti'ne karşı Anadolu'daki ilk halk isyanıdır. Şeyh Bedreddin, Simavi ya da Simavnalı Bedreddin (1359 - 18 Aralık 1420, Serez), İslam tasavvufunun Vahdet-i Vücud akımına bağlı bir Osmanlı mutasavvıfı, filozofu ve kazaskeridir. Aynı zamanda, Şeyh Bedreddin İsyanı olarak bilinen dini ve siyasi ayaklanmanın lideridir.

En önemli eseri Varidat'tır (TDV İslam Ansiklopedisi).  
Hava herkesin havasıdır,  
Su herkesin suyudur;  
Peki, ekmek neden herkesin ekmeği değildir?  
Acı, niye herkesin acısı değildir?  

Osmanlı'nın devlet olmaktan imparatorluğa geçiş sürecinde karşılaştığı en önemli isyanlardan biri Şeyh Bedrettin isyanıdır.  
Sedirlerde al yeşil Bursa ipeklisi, dallar gibi serilir,  
Duvarda ise mavi bir bahçe misali Kütahyalı çiniler yer alırdı.  
Gümüş ibriklerde şarap taşır,  
Bakır tepsilerde nar gibi kızarmış kuzular sunulurdu.  
Öz kardeşi Musa’yı ok kirişiyle boğup, altın leğende kardeş kanıyla abdest alarak tahta çıkan padişahın hükmüydü.  

Çelebi Mehmet padişah hünkâr idi, lakin,
Osmanlı ülkesinde bir kısırlık çığlığı, bir ölüm türküsü rüzgâr gibi eserdi.
Osmanlı köylüsünün göz nuru zeamet,
Alın teri ise tımar idi.
Kırık testiler susuz,
Su başında bıyık buran sipahiler bulunurdu.
Yolcu, yollarda topraksız insanın
Ve insansız toprağın feryadını duyar idi.
Ve yolların sonu kale kapısında kılıçlar şakırdar
Köpüklü atlar kişner iken
Çarşıda her lonca kesmiş kendi pirinden ümidi tarumar idi.

Velhasıl, hünkâr idi, tımar idi, rüzgâr idi, ahuzar idi. 15. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu, Fetret Devri sırasında desteklediği Musa Çelebi'ye verdiği yardımlarla ve çağdaş sosyalizm uygulamalarını anımsatan yönetim yöntemleriyle tanınmaktadır.

Şeyh Bedrettin'in Yaşam Öyküsü:


Şeyh Bedrettin, günümüz Yunanistan sınırlarında yer alan Simavna kasabasında dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte, 1358, 1359 veya 1365 yıllarından biri olduğu tahmin edilmektedir.

Menakıpnamede belirtildiğine göre, babası Endülüs'ten gelen bir İslam alimidir. Şeyh Bedreddin, eğitimine Edirne'de babasının yanında başlar. Molla Yusuf adlı hocası sayesinde fıkıh ilmiyle tanışır. Hocası vefat edince Bursa'ya gider ve burada astronomi ve matematik alanlarında büyük şöhret kazanan, "koca efendi" olarak bilinen Bursa kadısı Şeyh Mahmud'dan ders alır.
 
Daha sonra Konya'da Feyzullah'tan mantık ve astronomi dersleri alır.
Daha sonra dönemin İslam dünyasının ilim merkezi olan Kahire'ye gider.
8 Aralık 1382 tarihinde Kahire'ye varır.
Burada memluk sultanı Berkuk'un dostu ve danışmanı olan dönemin ünlü alimlerinden Ekmeleddin el-bayburti'nin öğrencisi olur.

Sultan Berkuk Bedreddin'i oğlu Ferec'in özel hocalığına tayin eder.
Sultan Berkuk'un sarayında geçirdiği üç yıl zarfında Hüseyin ahlati ile tanışır ve düşüncelerinden etkilenir.
Hüseyin ahlati bir süre sonra Bedreddin'i Tebriz'e yollar.

Timur ve Şeyh Bedrettin


Anadolu seferinden dönen Timur'la burada karşılaşan Bedreddin, bilgisiyle Timur ve maiyetini etkiler. Timur, Bedreddin'i yanında götürmek istese de Bedreddin bunu reddeder ve Kahire'ye geri döner. Ahlati, vefatından hemen önce Bedreddin'i halifesi ilan eder, ancak bazı müritler bu duruma tepki gösterir.
 
Şeyh Bedreddin altı ay sonra Mısır'dan ayrılır. Menakıpname, bu ayrılığın sebebini Rumeli'ye dönme arzusu olarak açıklasa da, müritlerin muhalefeti ve Mısır'daki siyasi karmaşa da bu kararın nedenleri arasında olabilir. Şeyh Bedreddin önce Halep'e, ardından Karaman ve Germiyan beyliklerinin topraklarına gider. Gittiği yerlerde tanınmaktadır. Daha sonra Menderes Vadisi boyunca ilerleyerek Aydın'a ulaşır. Menakıpnameye göre, yol üzerindeki Nizar Köyü'nde en önemli müritlerinden Börklüce Mustafa ile tanışır. Ardından Tire üzerinden İzmir'e geçer.

Menakıpnamede, İzmir'den Hristiyan nüfuslu Ceneviz hakimiyetindeki Sakız Adası'na geçtiği anlatılır. Kütahya ve Domaniç üzerinden Bursa'ya yaptığı yolculuk sırasında Sürme Köyü'nde diğer önemli müridi Torlak Kemal ile tanışır. Gelibolu üzerinden Trakya'ya geçer ve Edirne'ye ulaşır. Kahire'den Edirne'ye kadar gittiği her yerde müritler toplamıştır. Birkaç ay sonra Bursa ve Aydın'a tekrar gider ve sonrasında yedi yıl Edirne'de kalır.

Osmanlının Kazaskeri Şeyh Bedrettin


Osmanlı Devleti'nin Fetret Devri'nde Şeyh Bedreddin, Musa Çelebi'nin kazaskeri olma teklifini kabul etmiş ve iki yıl boyunca Edirne'de kazaskerlik yaparak geniş çevrelerle ilişki kurmuştur. Daha sonra bir ihanet ya da suç nedeniyle ailesiyle birlikte İznik'e sürgün edilmiştir. Sürgün sırasında eski müritleri Börklüceli Mustafa ve Torlak Kemal, Aydın ve Manisa'da ayrı ayrı Mehmet Çelebi'ye karşı ayaklanma hazırlığı yapmıştır. Şeyh Bedreddin ise üç farklı bölgede müritleriyle birlikte ayaklanmalar başlatmıştır.

Börklüceli Mustafa, Karaburun'da Beyazıt Paşa'yla çarpışırken öldürülür ve isyan bastırılır. Torlak Kemal ise Manisa'da yakalanarak asılır ve idam edilir. Sultan Çelebi Mehmet, isyanların sorumlusu olarak gördüğü Şeyh Bedreddin'i Edirne'ye ulaşamadan yakalar. Kendi fetvasıyla idam edilen Şeyh Bedreddin, Serez çarşısında üryan bir şekilde asılır ve burada defnedilir. Ölüm tarihi farklı kaynaklarda 1416 veya 1420 olarak belirtilmektedir.

Şeyh Bedrettin'in müridi Börklüceli Mustafa isyanı


1961'de kemikleri Divan Yolu'ndaki II. Mahmut Türbesi haziresine defnedilmiştir. Kazaskerliği sırasında kethüda olarak yanına aldığı Börklüceli Mustafa, Bedreddin'in sürgüne gitmesiyle beraber Aydın'a döner. Burada Osmanlı idaresinden memnun olmayan köylüleri ve yoksul dervişleri etrafına toplayarak isyan eder. İsyanın merkezi Karaburun Yarımadası'dır. İsyancıların sayısını Bizanslı tarihçi Dukas 6.000, Osmanlı tarihçilerinden Şükrullah bin Şehabettin 4.000, İdris-i Bitlisi ise 10.000 olarak verir.
 
İsyanı bastırmak üzere harekete geçen Saruhan beyinin ordusu bozguna uğrar.
Bunun üzerine Sultan Mehmet (ı. mehmet çelebi veya ı. mehmed) oğlu Murat ile veziri Beyazıt Paşa'yı bölgeye yollar.
İsyan bastırılır.
İsyancılar börklüceli Mustafa'nın gözü önünde kılıçtan geçirilir.
Börklüceli Mustafa ise bir deve üzerinde çarmıha gerilerek öldürülür ve şehirde gezdirilir.

Şeyh Bedrettin'in müridi Torlak Kemal isyanı


Börklüceli isyanıyla aşağı yukarı aynı dönemde, Manisa civarında Torlak Kemal öncülüğünde bir başka isyan daha ortaya çıkar. Daha küçük çaplı olan bu isyan da sert bir şekilde bastırılır ve isyancılar öldürülür. Börklüceli Mustafa ve Torlak Kemal isyanlarının Bedreddin'in onayıyla gerçekleşip gerçekleşmediği net değildir. Ancak bu kişilerin Bedreddin'in müritleri olduğu konusunda kaynaklar ortak görüştedir.

Bu sırada Sinop üzerinden Eflak'a giden Bedreddin'in Edirne'ye dönüş yolculuğunda, Osmanlı otoritesinin zayıf olduğu Balkan topraklarında hareketlenmeler başlar. Osmanlı tarihçileri, Bedreddin'in düzenli bir isyan örgütlediğini belirtirken, Menakıpname ise onun tek amacının yeni yazdığı Nurü'l-Kulub adlı eserini sultana sunmak olduğunu aktarır. Osmanlı ordusu bu isyanı sert bir şekilde bastırır ve Bedreddin idama mahkûm edilir.

Şeyh Bedreddin: İlim, Sufi, Devrimci, İsyancı:

1. Bir Âlim mi? → EVET

Kesinlikle. Döneminin en önde gelen İslam hukukçularından (fakih) biridir. Yazdığı eserler, özellikle "Câmi‘u’l-Fusûleyn" adlı hukuk kitabı, Osmanlı medreselerinde ders kitabı olarak okutulmuş ve derin bir ilmi birikime sahip olduğunu göstermiştir.

2. Bir Sufi (Tasavvuf Ehli) mi? → EVET


Evliya Çelebi'nin dedesi, Rufai tarikatına mensup Şeyh Hüseyin Ahlati'nin müridi olmuş ve onun dergahında tasavvuf eğitimi almıştır. Aynı zamanda "şeyh" unvanına sahip olan Evliya Çelebi, tasavvufi düşünceleriyle toplumsal fikirlerini şekillendirmiştir.

3. Bir Devrimci mi? → KOŞULLU EVET (Modern Anlamda Değil, İsyan Önderi)


Modern anlamda bir "sosyalist" ya da "devrimci" olduğunu söylemek tarihsel bir hata olur. Ancak, fikirleri ve eylemleriyle bir isyan önderi ve toplumsal muhalif olarak öne çıkar.
Onun düşünceleri, 15. yüzyılın koşullarında, dini (tasavvufi) bir temele dayanan ilkel komünizm ya da komünal paylaşımcılık olarak değerlendirilebilir. 

Malda, mülkte, yerde ve gökte ortaklık" fikrini savunmuş ve bu yaklaşımı, onu dönemin feodal ve mülkiyetçi yapısına karşı radikal bir muhalif haline getirmiştir.

4. İsyancı Bir Eşkıya mı? → RESMİ (DEVLETİN) BAKIŞ AÇISIYLA EVET, TARİHSEL GERÇEKLİKTE HAYIR


Bu tanım, onu yenip idam eden Osmanlı Devleti'nin resmi söylemidir. Devlet için her isyancı "eşkıya" ve "dinden çıkmış" (mülhid) olarak nitelendirilir.
Tarihsel analiz, onun sıradan bir yağmacı veya haydut (eşkıya) olmadığını, arkasında sosyal ve dini temelleri olan kitlesel bir hareketi yönettiğini gösterir.

Sonuç:

Şeyh Bedreddin, İslam alimi ve sufi kimliğiyle tanınan, dönemin toplumsal adaletsizliklerine karşı çıkıp bu uğurda isyan başlatmış karmaşık bir figürdür. 
Onu tek bir kavrama indirgemek, tarihsel gerçekliği basitleştirmek olur. 
Medrese ve tekke kültürünü bir araya getiren geniş bilgi birikimini, adalet ve eşitlik inancını hayata geçirmek için kullanan bir "düşünce insanı ve eylem adamıdır."




Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun
Yorum Gönder
Cookie Consent
We serve cookies on this site to analyze traffic, remember your preferences, and optimize your experience.
Oops!
It seems there is something wrong with your internet connection. Please connect to the internet and start browsing again.
AdBlock Detected!
We have detected that you are using adblocking plugin in your browser.
The revenue we earn by the advertisements is used to manage this website, we request you to whitelist our website in your adblocking plugin.
Site is Blocked
Sorry! This site is not available in your country.