![]() |
| köy enstitülerini kim neden kapattı. |
Köy Enstitüleri Bir Eğitim Devriminin Sonu
Köy Enstitüleri: Doğuşu ve Felsefesi
Cumhuriyet'in ilanından sonra, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin en büyük sorunlarından biri cehaletti. Nüfusun %80'inden fazlası köylerde yaşıyordu ve okur-yazar oranı son derece düşüktü.Şehirlerde açılan öğretmen okulları, köylere ulaşmakta yetersiz kalıyordu. Köylere gönderilen şehirli öğretmenler ise sosyo-kültürel uyum sorunları yaşıyor, genellikle kısa sürede köyden ayrılıyorlardı.
Köy Enstitüler Kuruluş Amacı:
Temel Amaç: Köyden, köyün koşullarını bilen çocukları alıp eğitmek ve onları yeniden kendi köylerine veya bölgelerine öğretmen olarak göndererek köyü kalkındırmak.
Eğitim Felsefesi: "İş için, iş içinde eğitim" ilkesi benimsendi. Bu, teorik eğitimle pratik üretimi birleştiren, "yaparak-yaşayarak öğrenmeyi merkeze alan devrimci bir modeldi. Öğrenciler sadece ders görmüyor, aynı zamanda tarlada, atölyede, inşaatta çalışıyordu.
Köy Enstitülerinin İşleyiş Modeli ve Müfredatı
Enstitüler, klasik bir okuldan çok, kendi kendine yeten birer üretim çiftliği ve kültür merkezi gibiydi.
1. Karma Eğitim:
Kız ve erkek öğrenciler birlikte eğitim görüyordu. Bu, Cumhuriyet'in kadın erkek eşitliği idealini köye taşıma hamlesiydi.
2. Kapsamlı Müfredat:
Kültür Dersleri: Türkçe, matematik, tarih, coğrafya, yurttaşlık bilgisi, edebiyat gibi temel akademik dersler.
Tarım Dersleri ve Uygulaması: Modern tarım teknikleri, ağaçlandırma, hayvancılık, arıcılık. Her enstitünün kendi tarlaları, bağları ve hayvanları vardı.
Teknik/Tasarım Dersleri: Marangozluk, demircilik, yapıcılık (inşaat), dülgerlik, makine tamiri. Öğrenciler kendi okullarının binalarını, sıralarını hatta müzik aletlerini bile kendileri yapıyorlardı.
Sanat Eğitimi: Resim, müzik, tiyatro en temel derslerdendi. Her öğrenci bir müzik aleti (genellikle mandolin veya keman) çalmayı öğreniyor, her enstitünün bir korosu ve tiyatro topluluğu bulunuyordu.
Teknik/Tasarım Dersleri: Marangozluk, demircilik, yapıcılık (inşaat), dülgerlik, makine tamiri. Öğrenciler kendi okullarının binalarını, sıralarını hatta müzik aletlerini bile kendileri yapıyorlardı.
Sanat Eğitimi: Resim, müzik, tiyatro en temel derslerdendi. Her öğrenci bir müzik aleti (genellikle mandolin veya keman) çalmayı öğreniyor, her enstitünün bir korosu ve tiyatro topluluğu bulunuyordu.
3. Edebiyat ve Kültür:
Öğrencilere her gün düzenli olarak kitap okutuluyor, dünya klasikleriyle tanıştırılıyorlardı. Hasan Âli Yücel'in öncülüğündeki Tercüme Bürosu aracılığıyla çevrilen eserler, enstitülerin temel kaynaklarındandı.
Köy enstitüleri Kuruluşu, Yayılışı ve Başarıları
Fikir Babaları: Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel ve İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç.
Yasal Dayanak: 17 Nisan 1940 tarihinde 3803 sayılı yasa ile kuruldular.
Sayı: Kısa sürede sayıları 21'e ulaştı. En ünlüleri; Hasanoğlan (Ankara), Kepirtepe (Kırklareli), Akçadağ (Malatya), Çifteler (Eskişehir), Gönen (Isparta).
Başarıları:
1940-1946 arasında en verimli dönemlerini yaşadılar.
Toplam 17.341 köy öğretmeni, 8.675 eğitmen ve 1.599 sağlık memuru yetiştirdiler.
Sadece öğretmen değil; yazar, şair, müzisyen, bilim insanı yetiştirdiler. Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Mahmut Makal, Dursun Akçam gibi isimler Köy Enstitülerinden çıkan aydınlardandır.
Köylere sadece okuma-yazma öğreten değil, modern tarımı, sağlıklı yaşamı, sanatı götüren bir kalkınma neferi oldular.
Köy Enstitülerinin Kapatılması ve Nedenleri
1. İdeolojik Muhalefet: Toprak ağaları ve muhafazakar çevreler, köylünün bilinçlenmesinden ve aydınlanmasından rahatsız oldu. Köylünün "efendisi" olmaktan çıkacağını düşündüler.
Enstitülerdeki karma eğitim, "komünistlik" ve "dinsizlik" gibi asılsız suçlamalarla hedef gösterildi.
2. Siyasi Baskılar: Soğuk Savaş'ın başlamasıyla Türkiye'de komünizm korkusu yaygınlaştı. Köy Enstitülerinin "komünist yuvaları" olduğu yönünde kampanyalar başlatıldı.
Çok partili hayata geçişle birlikte, siyasi partiler oy kaygısıyla bu muhalefete kulak verdiler.
3. Değişen Koşullar: 1946'da CHP içindeki muhalif kanat iktidara gelince, Hasan Âli Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç görevden alındı.
Enstitülerin müfredatı yavaş yavaş değiştirildi, "iş eğitimi" kısmı zayıflatıldı.
Resmi olarak 1954 yılında çıkarılan bir yasayla Öğretmen Okullarına dönüştürülerek tamamen kapatıldılar.
Köy Enstitülerinin Bugüne Bıraktığı Miras ve Eleştiriler
Miras:
- Aydınlanma İdesi: Köylüyü sadece eğitmek değil, onu üretim sürecinin öznesi yapmak.
- Demokratik Eğitim Modeli: Ezberci değil, eleştirel düşünen, kendine güvenen bireyler yetiştirmeyi hedefleyen model.
- Kültürel ve Sanatsal Birikim: Anadolu'nun dört bir yanına yayılan sanat ve edebiyat sevgisi.
- Efsanevi Bir Başarı Hikayesi: Kısa ömrüne rağmen, Türkiye'nin en başarılı eğitim atılımlarından biri olarak hafızalara kazındı.
Eleştiriler:
Eleştirmenler, uygulamada bazı aksaklıklar olduğunu, öğrencilere ağır iş yükü bindirildiğini iddia etmiştir.
Bazı kesimler tarafından halen "ideolojik" bir proje olarak görülmekte ve eleştirilmektedir.
Sonuç:
Köy Enstitüleri, Türkiye'nin kendi koşullarına özgü yaratıcı bir eğitim ve kalkınma projesiydi. Sadece bir okul olmanın ötesinde, bir "hayatı dönüştürme" ütopyasıydı.
Köy Enstitüleri, Türkiye'nin kendi koşullarına özgü yaratıcı bir eğitim ve kalkınma projesiydi. Sadece bir okul olmanın ötesinde, bir "hayatı dönüştürme" ütopyasıydı.
Kapatılmalarının üzerinden onlarca yıl geçmesine rağmen, yarattığı etki, yetiştirdiği aydınlar ve eğitim tarihinde bıraktığı derin iz sayesinde, hala Türkiye'de demokratik, laik ve bilimsel eğitimin bir sembolü olarak tartışılmaya ve ilham vermeye devam etmektedir.
Faydalanılan kaynaklar : TDV İslam ansikloğedisi
Wikipedia
Faydalanılan kaynaklar : TDV İslam ansikloğedisi
Wikipedia



Post a Comment