KÜTAHYA MİLLİ MÜCADELE YILLARI
Bu aziz vatan öyle kolay kazanılmadı, kimileri servetlerini, kimileri canlarını, kimileri uzuvlarını, kimileri canlarından çok sevdikleri evlatlarını feda ettiler, gözlerini kırpmadan,
bir Yunan taburu, Bursa’nın Gemlik ilçesinden geçer, Domaniç’ten, Sultan Dağları üzerinden Kütahya'ya doğru yürü, karargah Kumandanı Nazım Bey şehit olur, İnegöl halkı top yekün, yediden yetmişine kadar Yunan'a karşı koymaya hazırlanır.
Elinde silahı olmayanlar ;
- Taş
- Odun,tırmık, yaba
- Demir parçalarıyla vatanı korumaya gider.
Ona verdiği vatan sevgisinden emin bir halde göğsünü gere, gere, İnegöl’e düşman ile çatışmaya gönderir
Lakin gel gör ki; dağdan inen bu saf köylü çocuğu, bize hıyanet eden bir jandarma onbaşı'sının kandırmacasına gelir
Yaptığı olayın yanlışlığını fark edemeden düşmana haber taşır
Günlerden bir gün, köylüler, vatanın kurtuluşu için elleri havada her daim dua ederek bekleyen bu talihsiz anaya, çok uğursuz bir haber veriyorlar:
Oğlun düşmana casusluk ediyor
Habibe kadın bir an duraksamadan silahlarını kuşanır, atına binip yola düer, kuytu ormanlar, sert kayaları aşarak, yıldırım hızı ile İnegöl’e iner, aldığı adrese göre oğlunun bulunduğu yere varır, kendisini görmek üzere geldiğini söyler, Habibe kadın
Bakar ki, anası gelmiş, anasının gelişine çok sevinen genç, elini öpmek için koşa koşa yaklaşırken, atının üstünde dimdik bekleyen kadın, kara feracesinin yenine sakladığı silahı çekerek tek kurşunla onu toprağa serer .
Ve atın başını çevirir.
Hiç arkasına bile bakmadan, bir yıldırım hızıyla dönüp gözlerden kaybolur.
Kaynak- Şükûfe Nihal’in “Domaniç Dağları’nın Yolcusu
Bir Yurt Gecesi” isimli eseri.
Yorum Gönder