KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

BARIŞ HEMEN ŞİMDİ

barış geç kalmadan hemen şimdi
Barış hemen şimdi

Barış hemen şimdi, babam itfaiyeci idi , mesleğin ilk yıllarında haftada bir gün eve gelirdi , şimdiki Kütahya belediye iş hanının bulunduğu yerde idi İtfaiye müdürlüğü , sonra 70'li yıllarda günde sekiz saat uygulaması geldi , ücretler az , dışarıdan yemek yemek pek mümkün değil , öğlen yemeklerini sefertası ile götürürdük .
Bir gün yine yemeğini götürdüm .
Tam kapıdan içeri gireceğim , bir cayırtı , bir gürültü
Bir kedi ile köpek kapışmış , köpek kediyi köşeye sıkıştırmış , kedi ise köpeğin kafasına ön ayakları ile tutunmuş , arka ayakları ile köpeği dideliyor .yedi sekiz yaşların korkusu ile içeriye kaçtım .
Babam yemeği bitirdi sefertaslarını topladım , döneceğim , tam kapıdan çıktım ki , biraz önce kavga eden kedi ve köpek ikisi de yan yana yatıyor , cansız .

Barış neden olmuyor

Bu dünyada paylaşamadıkları ne varsa mahşere bırakmışlar .
Bu gün
Kedi ve köpekler bile barıştı neredeyse , biz insanoğlu hala birbirimizi yiyoruz , boşuna dememişler insan insanın kurdudur diye
Kişisel egolarımız yüzünden cehenneme dönüştürüyoruz kısacık hayatımızı
  • Esnaf meslektaşına düşman ,
  • Müşteri ise her ikisine
  • Kaynana gelinine
  • Gelin kaynanasına .
Keşke sevdiklerini paylaşmasını bir öğrenseler
Selamlaşmalar sahte , tokalaşmalar yapmacık
Herkesin kazancı bir diğerinin gözüne batıyor
Samimiyet mi , ara ki bulasın .
  • Aslında kötüler azınlıkta
  • İyi insanlar daha çok !
Hani derler ya bir çürük domates , bir kasa domatesi bozar
Bir kötü insan da , binleri hatta milyonları etkiliyor .
Ah onları bir ayıklasak
Ayıklamanın yolunu bulsak
İki el bir boğaz için derler , bir boğazın üstüne neler katıyor , neler ekliyoruz , lâkin kısacık ömrün sonunda giderken her iki elimizde boş

Neden barış içinde yaşayamıyoruz bu kavga neden ?

İnsanoğlunun aptallığının ve şiddetinin yüceltildiği memleketlerde ulaşmanın çok zor olduğu ütopik bir zirve sanki barış.
İnsanoğlu peşinden gittikleri düşünce sistemlerini,
Öylesine ki sıkı sıkıya bağlı oldukları inançları bile tanımıyor işine gelmeyince.
Bazen de ölesiye savunuyor, fırıldak misali
Kendi çabasıyla ulaştığı bir noktada da yok
Be maddi ne manevi anlamda .
Ne yaşayış ne de düşünüş biçimi kendi alın terinin eseri bazılarının.
Yakınları ona ne anlattı ise harfiyen inanmış.
Yakınları ona ne miras bıraktı ise yemiş bitirmiş.
Yakınları ona ne iş buldu ise çalışmış.
Çabasız, amaçsız ve düşüncesiz.
Lakin bir o kadar da amansız ve iddialı biriyle orta noktada buluşarak barış tesis etme düşüncesi şirinleri görebilmek kadar çocukça bir hayalden de öteye gitmiyor.
Hak etmediğini bildiği
Emeksiz kavuştuğu nimetleri kaybetmek korkusu var var içinde
Emeksiz çöktüklerini kaybetme korkusu ile hırçınlaşıyor, saldırganlaşıyor.
Alışmış bedava yaşamaya, hak etmediğini de talep eder hale gelmiş
Böylesi tıynette bir insanla barış da zor, kardeşlikte
Kimse elindeki ile yetinmiyor başkasının varlığında her daim bir gözüBu hırs , bu garez , bu doymak bilmeyen iştiha neden .
Neden dünyayı hiç olmazsa kendimiz için bir cennete çevirmek varken , cehennemin içinde yaşıyoruz .
  • İçimizdeki bu mal sevdasını
  • Doymak bilmeyen dünyevi ihtirasları.
  • Vahşeti .
  • Kıskançlığı .
  • Hasetliği .
  • Kibri.
Nasıl öldürürüz bilmiyorum
Öldürebildiğimiz gün de yaşamımızı Cennete çevirdiğimiz gün olacak .

Barış fıtrat ilişkisi

İnsanoğlunun Fıtratıdır bu  derseniz
Hayır .
Fıtrata inanmıyorum !
İnsanoğlu olarak yaptığımız pisliklere uydurduğumuz bir kılıf , Fıtrat .
En kötü insanın bile içinde iyilik olduğunu biliyorum
O en kötü insan bile içindeki iyiliği biraz beslese .
Biraz empati yapsa .
Yenecek kötülüğü
Yaşamı dünyada iken cennet olacak
Olmuyor işte , beceremiyoruz bir türlü .

Ahmet Atam