Allah ile kandırmak: Dervişin cübbesi öyküsü |
Ülkemizde en büyük problem Din ile , Allah ile kandırmaktır
Herkesi derviş sanırsın, Öyle bir görünmez cübbe giyince; Maazallah, "Yapmadım," der geçer, Haşa, suçu başkasına atar, Yanlış yapar, "Dış mihrak," der geçer, Yanlış yapar, "Kandırıldım," der geçer.
Hamdolsun, ödeşmeden helallik ister geçer.
Çekirdek aileden siyasete, politik liderlerden futbola, ticaretten sanata, sanatçıya kadar bu bedelsizlik sanki kanımıza işlemiş.
İslam, Müslümanlık önce ahlak ve adalettir.
Namaz kılan ve oruç tutan kişilerin, bu ibadetleri herkese gösteriş yaparcasına ritüele dönüştürdükleri, kendilerini adil ve ahlaklı gibi göstererek, sanki görünmez bir cübbe giymiş gibi davranan insanlar dün de vardı, bugün de var. Sizi cübbe ile aldatarak, kendi çıkarlarını kurtarmaya, makam, mevki ve servet biriktirmeye çalışan bu kişilerin, şahsi çıkarları ve ikballeri için düşmana da, mafyaya da teslim olabileceklerini bilin.
Bu görünmez cübbe, hukukun üstün olmadığı her yerde, güçlülerin hukuku haline geliyor. Güçlüye göre şekillenen hukuk, garibana ise kanun ve yasa olarak dönüyor. Peygamber efendimizin günde tek hurma ile yaşadığını, fakirlerin cennetin en üst katında olduğunu, Hz. Ömer'in yamalı cübbe giydiğini söyleyenlerin yaşamlarına bakın. İşte onlar da bu görünmez cübbeyi sırtlarına geçirenlerden.
Kur'an'ın infak ayetlerinden "ihtiyacınızdan fazla malı infak edin, dağıtın" ayetinden bahsetmezler. Sahte Cübbeli sözde Müslümanlar kuş sütünün eksik olmadığı masalarda zevk-i sefa sürerken, siz kuru ekmeğe şükür edersiniz. Günümüzde cübbeyi sadece hocalar giymez, inançlı hocalarımıza ve giydikleri cübbeye saygı vardır, ancak herkesin sırtında görülmektedir. Adam mal satarken Allah'ı şahit kılıyor, dilenci kendisini acındırmak için Allah'ı araya sokuyor. Bir sürü dernek ve vakıf bu yolla dünyalık yığıyor, fakir hep fakir, muhtaç her daim muhtaç kalırken, görünmez cübbeyi sırtına geçirenler dünyalıklarına dünyalık katıyor.
Asıl sorun cübbede değil, cübbeyi giyenlerdedir.
Yorum Gönder