Ne lanet bir para birimi ki çıkarken yakıyor, inerken yıkıyor. dolar, En can alıcı soru ile başlayalım bu açıklama neden gece yarısı pat diye yapıldı, vatandaşın eli kolu bağlı iken tepe noktadan hangi duyumu alanlar alestada bekliyordu, Türkiye'm serbest piyasadaki döviz dalgalanmaları ile kıyıdan kıyıya savrulup duruyor, Nas deyip daha sonra Türk lirası mevduata kur farkı vermeyi taahhüt eden, yani örtülü faiz uygulayan anlayışa, ne demeli ki , o zaman Nas mas hikaye , Çok şükür Faiz maiz değil , Mevduat Kazancı diyerek Nas'ı da bir şekilde alt etmenin yolunu bulduk vallahi
Dolar da ne oldu
Bir anlamda ucu açık bir faiz artışı gerçekleştirildi ve maliyeti hazineye dolayısı ile Türk halkına yüklendi .
Ucu açık örtülü faiz artırımı yapıyorlar , Sn. Erdoğan sözünü yememiş olsun diye , yük de hazine de olacak, dolarizasyonu engellemek için..
Bundan sonra merkez bankasının yapması gerekeni hazine yaparak, senden benden aldığı vergileri kur farkı olarak, parası olanlara ödeyecek.
Tam anlamı ile arka kapı manevrasıdır bu
Bir anlamda mevduat faizi ile kur artışı arasındaki farkın devlet yani hazine karşılayacak demektir, yoksul halktan vergiler ile toplanan para bir avuç sermaye sahibine gidecek demektir .
Dolar nasıl yükseldi
Yedi liradan 18 TL ye kim çıkardı bu doları yahu , şimdi 14 TL indi diye seviniyorlar.
Bu kafanın değil modern dünyada, da orta çağda bile yeri yok.
Bu yaşananlar bir gerçeği de ortaya çıkarmış oldu
Demek ki neymiş !
Doları 7 ₺'den 18 ₺'ye yükselten de, 18₺'den şu saat için 13 ₺'ye düşüren de Sn Erdoğan'mış.
Dövize çevrilebilir mevdur hesabı ( DÇM )nedir
Türkiye Dçm lerden çok çekti, çabuk unuttuk, devletin sırtındaki en büyük kamburlardan biri idi
Dövize Çevrilebilir Mevduat hesabı .
Yetmişli yılların başı
Hesap sahiplerine dövizli işlem hakkı tanındı.
Hesap sahiplerine dövizli işlem hakkı tanındı.
TCMB hesaplara, Hazine adına, kur garantisi vermişti.
Diğer bir deyimle kur farkları bütçeden karşılandı.
Ancak DÇM’lerin anapara ve kur farkı ödenmeleri, verilen kur garantisi nedeniyle, Hazine’ye aşırı yük olmaya başlar.
TCMB ve bankalar, eski DÇM’lerin vadesi gelenlerinin paralarını geri ödemede zorlanmaya başladılar.
Sonunda sistem 1970 li yılların sonunda bitirildi..
Sonunda sistem 1970 li yılların sonunda bitirildi..
Bu borçlar, 1981 yılından sonra devlet tarafından üstlenildi, yani halkın sırtına sarıldı .
Bu günde yapılmak istenen bu olayın bir benzeridir
Bu gün yeni ekonomi modeli diye sundukları bu sistem kısa vadede seçim kazanmak adına geleceğin ipotek edilmesidir .
Şimdi soru şu ?
Neden dolar kuru 20 TL nin altında iken bu operasyon yapılmadı, sanki dolar 20 lirelara gitsin diye arkasından itelendi, Katar ve BAE ile bir dizi anlaşma imzalandıktan sonra dolar kuru üzerine baskı geldi, neden.
Neden bir ay önce değil şimdi
Kur tepede iken, milyarlarca dolarlık dolar alım satımı yapıldı.Kimler yaptı bu işlemi?Ne fayda sağlandı?
Kurla bu derece oynamak, kimin menfaatine?
Kimler ekonomik ve politik fayda sağlıyor bu işlemlerden?
Denetleme mekanizması yok, şeffaflık hak getire.
Kim kime, dum duma.
Bu işte kesin bir Cinlik var, lâkim devletinde bir hafızası var ve asla unutmaz .
Bu gün ülkeyi yönetenler ekonomiden anlamıyor ama tam siyaset tüccarı.
Göz göre göre ülkeyi batırmayı “siyasi taktik” olarak muhaliflere bile yutturmayı başarıyor.
Siyasi ve ekonomik yapısal tedbirleri almak varken
Siyaset yine hileye başvurdu, bu günü kurtarmak adına geleceği ipotek etti.
Son söz.
Bu günden sonra , 300,000 kişiye faiz farkını 84 milyon kişi ödeyecek..
Ülkem için karamsardım, bu karardan sonra daha da karamsarım.
Ahmet Atam
Yorum Gönder