Ahlaki çöküşü dindarlık ile kamufle etmek

Ahlaki çöküşü dindarlık ile kamufle etmek
Ahlaki çöküşü dindarlık ile kamufle etmek  

Türkiye'de Ahlaki çöküş Dindarlık ile mi kamufle ediliyor🔥

Türkiye’de hukuksuzluk, yolsuzluk ve toplumsal çöküş öyle bir seviyeye geldi ki, artık dindarlık sadece bir kamuflaj malzemesi olarak kullanılıyor. İktidar, çürümüşlüğü "manevi restorasyon" diye pazarlarken, aslında ahlaki enkazın üzerine halı seriyor.

Ahlak mı? O da Kim? 🤷‍♂️

Eskiden adalet, vicdan, erdem gibi kavramlar vardı. Şimdi bakıyoruz, hukuk VIP hizmete geçmiş, vicdan ise siyasi menfaatlere rehin bırakılmış.

  • Yolsuzluk? "Şükür ki var, yoksa nasıl zenginleşecektik?" 💰
  • Hukuk? "Adalet mülkün temelidir, ama mülk bizimse adalet de bize çalışır!" ⚖️
  • Dindarlık? "İbadet ederiz, ama hesap günü sadece seçim sandığında!" 🗳️

Dindarlık mı, Tefeci Düzeni mi? 💸

Dindarlık, ahlakın garantisi değil, siyasi bir yatırım aracı oldu. İktidar, dindarlığı toplumsal çöküşü örtmek için bir perde olarak kullanıyor.

  • İşsizlik? "Sabır, dua edin!"
  • Ekonomik kriz? "Şükredin, açlık da bir imtihandır!"
  • Hukuksuzluk? "Günahları örtmek için tövbe yeter!"

Ama gerçek şu: Dindarlık, çürümüşlüğü örtmez, sadece kokusunu bastırır!

Sonuç: Çürümüşlük, Dindarlıkla Parlatılmaz! 🚨

Bir toplum ahlaki çöküşe sürüklenirken, dindarlık onu kurtarmaz, sadece çöküşü daha az görünür hale getirir. İktidar, dinî söylemleri kullanarak toplumsal çürümeyi normalleştiriyor. Ama vicdanı olan herkes biliyor: Dindarlık, adaletin yerine geçemez!

Son 20 yıldır dindarlık diye diye memleketin tepesine yapıştırılan etiketi görüyoruz. Ama bir bakıyorsun, hukuk yerlerde, yolsuzluk tavan! 🤦‍♂️ Ülke, Afrika standartlarını bile geçemeyen bir bataklığa dönüştü.

Peki soru şu: Bunu dine sarmak mı kurtaracak? Yoksa yanlış dükkândan erdem alışverişi yapıyoruz da farkında mı değiliz? 🏴‍☠️

Hukuk Var mı? Varsa Nerede? 🚔🔍

İnsan adil bir devlet isterken, eline çamurlu bir hukuksuzluk paketi tutuşturuldu. Hak, hukuk, adalet diyoruz ama ülke zenginleşen üç-beş kişi ve ağlayan milyonlar arasında Gordion düğümü gibi bir hale geldi. ⚖️

Bağımsız yargı? Kırmızı halıyla iktidar kapısına park ettik! Siyaset, hukuku minare gibi yükseltti, ama içi boş bir kubbe gibi kaldı.

"İslam’ı Ne Yaptık? Ahbap-Çavuş Kapitalizmine Meze Ettik! 🍢🤑"

Eskiden "komşunun aç mı, tok mu olduğunu bil" diyen dinî öğretiler vardı. Şimdi bakıyoruz; komşunun aç olduğunu bilenler, onun açlığını fırsata çeviriyor!Dindarlık tabelası asıldı, ama vicdan deposu boşaldı. 🏚️ Riyakârlık uçuşta, ahlak yere çakılmış durumda.

Bu Filmin Sonu Nasıl Bitiyor? 🎬💥

Bir toplum "Dindar olduk, her şey yoluna girecek" dediğinde; hukuk geri gelir mi? Adalet, bu kadar dibe vurmuşken sadece dualarla kalkar mı?

💡 Gerçek kurtuluş, sadece ibadetle olmaz. Ahlak, sadece dilde değil, sokakta, mahkemede, pazarda yaşar.** Yoksa elimizde kutsal kitap, ruhumuzda ise merhametten uzak bir boşluk kalır.

Zift ve Kandil: Çürümenin Ayinleri🔥

Bir kandil yanıyor, ama içi boş, 
Fitili, hukuksuzluğun kalın ipinden örülmüş. 
Ziftten dökülen aydınlık, gölgeyi değil, 
Hakikati örtmüş.
İmanın bedeli, ihalelerle belirleniyor, 
Hakkı savunanların sesi, 
Makam arabalarında boğuluyor.

Diz çökenler dua ederken, kasalar mühürleniyor, 
İbadetin üstüne kâr konulmuş. 
İman, altın terazilerde tartılıyor, 
Ağırlık, menfaatin kaç gram olduğunda imiş..
Adalet 
Artık, camii avlusunda unutulmuş bir sadaka kutusu; 
Sadece içini dolduranlar sesini duyabiliyor. 
Hukuk, 
Şatafatlı sarayların gölgelerinde eğilip bükülüyor, 
Ve ahlak, 
Bir zamanlar kutsal olanın artık kullan-at versiyonu oluyor.

Adalet, minberin arkasında saklanmış, 
Sözde dindarlık, ihale listelerinden okunuyor. 
Ahlak, vaazlarda vazedilip, sokakta unutuluyor, 
Ve riyakârlık, kutsallaştırılmış bir silaha dönüşüyor.

Göğe açılan eller, artık dua değil, 
Başka bir cebin içine uzanıyor. 
İnanç, satılık bir tabela, 
Ömrü, menfaati kadar oluyor.
Göğe açılan eller artık dua için değil, 
İktidarın torbasından nem kapmak için havaya kalkıyor. 
Dindarlık, bir tabelaya dönüştü; 
Arkasında boş ruhlar, dolu kasalar oluşuyor.

Ziftten yollar çizildi, kandiller dikildi, 
Ama hak, hukuk ve vicdan çoktan bitti. 
Kandil hala yanıyor, 
Ama içi boş ve kirli.

Ahmet ATAM
 

Comments