-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

1960 İHTİLALİNİN SEBEPLERİ NELERDİR

Menderes neden idam edildi
1960 İhtilalinin sebepleri nelerdir


1960 ihtilali


1960 yılında Türkiye'de gerçekleşen ihtilal, Türk siyasi tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. Bu ihtilalin sebepleri, hem iç hem de dış faktörlerden kaynaklanmaktadır.  

1960 İhtilali İç faktörler:


- Demokrat Parti'nin (DP) 1950-1960 arasında yaptığı iktidar döneminde, ekonomik, sosyal ve siyasi alanda birçok sorun yaşanmıştır. 
DP, başlangıçta halkın desteğini kazanmış olsa da, zamanla otoriterleşmiş, muhalefete baskı yapmış, basın özgürlüğünü kısıtlamış, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla karşılaşmıştır. 
Ayrıca, DP'nin ekonomik politikaları, dış borçların artmasına, enflasyonun yükselmesine, gelir dağılımının bozulmasına ve tarım kesiminin gerilemesine yol açmıştır. 
DP'nin sosyal politikaları da, laiklik ilkesine aykırı olarak, din eğitimini ve tarikatları desteklemiş, Atatürk ilkelerinden uzaklaşmıştır.
- DP'nin bu politikalarına karşı çıkan muhalefet partileri, özellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), halkın ve aydınların desteğini almaya başlamıştır. 

CHP, DP'yi anayasayı ihlal etmekle suçlamış, demokratik hak ve özgürlüklerin savunucusu olmuştur. 
CHP'nin lideri İsmet İnönü, DP'ye karşı "Milli Birlik" hareketini başlatmıştır. 
Bu hareket, DP'ye karşı muhalif olan siyasi partileri, sendikaları, dernekleri ve basın kuruluşlarını bir araya getirmiştir.
- DP'nin muhalefete yönelik baskıcı tutumu, 1960 yılında artarak devam etmiştir. 
DP, 27 Nisan 1960 tarihinde yayınladığı bir bildiriyle, muhalefeti "vatan hainliği" ile suçlamış, CHP'yi kapatmakla tehdit etmiştir. 
Ayrıca, DP'nin bazı milletvekilleri ve bakanları, CHP lideri İnönü'ye suikast girişiminde bulunmuştur. 
Bu gelişmeler, halkta büyük tepki uyandırmıştır.
- Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), DP'nin bu politikalarından rahatsız olmuştur. 
TSK, Atatürk ilkelerine bağlılığını vurgulamış, laiklik ilkesinin tehlikeye girdiğini belirtmiştir. TSK'nın içindeki bazı subaylar, DP'ye karşı bir darbe planlamaya başlamıştır. Bu subaylar, Milli Birlik Komitesi (MBK) adını verdikleri bir örgüt kurmuşlardır.

1960ihtilali dış faktörler:


- 1950'li yıllarda dünyada Soğuk Savaş dönemi yaşanmaktadır. 
Bu dönemde ABD ve SSCB arasında ideolojik ve siyasi bir rekabet vardır. 
Türkiye ise ABD'nin yanında yer almıştır. 
Türkiye, 1952 yılında NATO'ya üye olmuş, ABD ile askeri ve ekonomik işbirliği yapmıştır. Ancak bu işbirliği Türkiye'ye bazı sorunlar da getirmiştir. 
ABD'nin baskısıyla Türkiye, Kore Savaşı'na katılmıştır. 
Bu savaşta Türk askerleri büyük kayıplar vermiştir. 
Ayrıca, ABD'nin Türkiye'ye verdiği ekonomik yardımlar, Türkiye'nin dış borçlarını arttırmış, bağımlılığını pekiştirmiştir.

- Türkiye'nin Ortadoğu'daki politikaları da sorunlara yol açmıştır. 
Türkiye, 1955 yılında Irak, İran, Pakistan ve İngiltere ile birlikte Bağdat Paktı'nı kurmuştur. Bu pakt, Ortadoğu'da komünizme karşı bir savunma ittifakı olarak oluşturulmuştur. 
Ancak bu pakt, Arap ülkelerinin tepkisini çekmiştir. 
Arap ülkeleri, Türkiye'yi Batı'nın uşağı olmakla suçlamıştır. 
Ayrıca, Türkiye'nin Kıbrıs sorununda Yunanistan'a karşı tutumu da Arap ülkelerini rahatsız etmiştir. 
Arap ülkeleri, Kıbrıs'ta Rumların haklarını savunmuştur.

- 1958 yılında Irak'ta bir darbe gerçekleşmiştir. 
Bu darbeyle Bağdat Paktı çökmüştür. 
Aynı yıl Suriye ve Mısır birleşerek Birleşik Arap Cumhuriyeti'ni (BAC) kurmuştur. 
BAC, Türkiye'ye karşı düşmanca bir tutum sergilemiştir. 
BAC, Türkiye'yi komünizme karşı savaşmakla suçlamış, Kıbrıs sorununda Rumları desteklemiştir. 
BAC, ayrıca Türkiye'nin Hatay'ı işgal ettiğini iddia etmiştir.

Sonuç:

1960 ihtilalinin sebepleri, hem iç hem de dış faktörlerden kaynaklanmaktadır. 
DP'nin otoriter ve yolsuz iktidarı, muhalefetin ve halkın tepkisini çekmiştir. 
TSK ise Atatürk ilkelerine bağlı kalarak DP'ye karşı bir darbe yapmıştır. 
Dış faktörler ise Türkiye'nin Soğuk Savaş döneminde ABD ile işbirliği yapmasından ve Ortadoğu'daki politikalarından kaynaklanmıştır. 
Bu faktörler, Türkiye'nin dış ilişkilerinde sorunlara neden olmuştur.

Hiçbir siyasetçi meydanlarda topladığı kalabalıklara güvenmemeli , mahkeme safhasında Menderes'in arkasında kimseler yoktu , o çok sevdiklerini söyledikleri Menderes darağacına giderken herkes susmuş , o kara günde önüne bakıyordu , yapayalnızdı .
Türk demokrasi tarihinde kara bir gün bir gündü , kapkara , bir başbakan idam edildi bu gün .

Demokrasilerde siyasetçilerin karnesi halkın oyu olmalı , her ne kadar Anayasayı ihlal ile suçlansa da , hiçbir siyasetçi ve politikacı , idam denilen geri dönülemez bir ceza ile cezalandırılmamalı .

Kolay yola baş vurarak , büyük borçlar alıp , halka bir müddet sahte bir refah yaşayabilirsiniz .
Bu borçlanmanın sonucu eninde sonunda size hem ekonomik , hemde siyasi bağımsızlığınızı kaybetmek olarak geri döner .
Menderes döneminde olanda budur .

Hiçbir siyasetçi idam edilmemeli

Menderes bu sahte baharın kurbanı olmuş , bu gün hala bu sahte baharı ülke kalkınması olarak telakki eden zümrelerin kalbinde bir demokrasi şehidi olarak anılmakta
Her ne kadar .
Halkı kutuplara ayırsa da ,
Tüm muhalefeti hain ilan ederek baskı uygulasa da ,
Hatta muhalefete idam sehpalarını hatırlatan konuşmalar yapsa da;
6 eylül 1958'de Balıkesir'de yaptığı mitingde olduğu gibi , muhalefeti eleştirerek
idam sehpalarında can verenlerden ders alsalar ya
Cümlesini kullanıp . bu sözlere bir gün sonra muhalefet lideri İsmet İnönü,nün
sehpalar kurulursa nasıl işleyeceğini kimse bilemez
Yanıtını alsa da
Hiçbir siyasetçi idam edilmemeli .

  • Türkiye ekonomisini ilk kez moratorium (iflas) ile karşı karşıya bıraksa da ,
  • Türkiye'yi ABD'nin kucağına itse de ,
  • Kırşehir'i kendisine oy vermiyor diye ilçe yapsa da .
  • 6-7 Eylül olaylarını tetiklese de .
  • Hiçbir siyasetçi idam edilmemeli

1000'e yakın Türk askerinin 10.000km uzakta Kore'de şehit olmasına neden olsa da .
İncirlik üssünü ABD'ye verip ve 500 nükleer bombanın buraya konuşlanmasını sağlasa da Hiçbir siyasetçi asılmamalı .
Siyasi rakiplerinin mal varlığına el koysa da
Arkeolojik sit alanlarını İngiliz ve Amerikan üniversitelerine peşkeş çekse de ,
Cumhuriyetin kapattığı tarikatların yeniden hayata dönmesini sağlasa da .
Stratejik fabrikaları ve
Köy Enstitülerini kapatsa da ..
Hiçbir siyasetçi hele ki başbakan İdam edilmemeli .
Halka gerçekleri anlatmakta zorlanarak kaba kuvvete baş vurup iktidar devirmek ise , muhalafetin acziyeti olmamalı .
Kalabalıkların yanıltıcı büyüsüne kapılarak yanlış işlere imza atmış olsa bile .
Hiçbir siyasetçi idam edilmemeli
Keşke idam edilmese , o da diğer başbakanlar gibi iyisi ile doğrusu ile günahı ile , sevabı ile tarihin tozlu raflarında yerini alsa idi
Rahmetle ...


Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun