Dünya mı acımasız insanlar mı aptal

Dünya mı acımasız insanlar mı aptal  

Dünyamı acımasız, yoksa insanlar mı aptal? Başımıza gelen her şey kader mi, yoksa rastgele veya düzenli oluşan olaylar döngüsü mü? Bu sorular, insanlığın varoluşundan beri cevap aranan sorulardır. Farklı kültürler, dinler, felsefeler ve bilimler bu sorulara farklı açılardan yaklaşmış ve farklı cevaplar önermiştir.

Acımasız dünya aptal insanlar:

Dünya, fiziksel bir gezegen veya üzerinde yaşayan canlılar ve ekosistem olarak anlaşılabilir. Fiziksel bir gezegen olarak, dünya doğa kanunlarına göre hareket eden cansız bir varlıktır ve dolayısıyla acımasız olması mantıklı değildir. Üzerinde yaşayan canlılar ve ekosistem olarak anlaşılırsa, dünyanın acımasız olması canlıların ve ekosistemin hayatta kalmak ve çoğalmak için evrimleşmiş biyolojik sistemleri olmasından kaynaklanır.

Bazı insanlar neden aptaldır?

İnsanların aptal olup olmadığı, onların nasıl tanımlandığına bağlıdır. Eğer insanlar biyolojik bir tür olarak görülürse, diğer türlere göre daha düşük zekâya sahip olmaları gerekirdi. Ancak insanlar, en yüksek zekâya sahip türdür. Dolayısıyla insanların aptal olması mantıklı değildir. Eğer insanlar kültürel, sosyal ve psikolojik varlıklar olarak anlaşılırsa, kendi kültürleri, toplumları ve psikolojileri ile uyumsuz davranmaları gerekir. Ancak insanlar, öğrenme, uyarlama ve değişme yeteneğine sahiptirler. Bu yeteneği olmayan veya kullanmasını bilmeyen insanlar da vardır ve bu insanların aptal olması doğal bir sonuçtur.

Başımıza gelen her şey kader mi yoksa rastgele veya düzenli oluşup bir sarmal oluşturan olaylar döngüsü mü?

 
Başımıza gelen her şey, fiziksel veya doğal olaylar mı yoksa insani veya sosyal olaylar mı olduğuna göre kader olarak değerlendirilebilir. Eğer fiziksel veya doğal olaylarsa, evrenin belirli bir amaç veya plana göre işlemesi gerekir. Ancak evren, nedensellik ilkesine göre işleyen fiziksel bir sistemdir, dolayısıyla başımıza gelen her şey kader olarak değerlendirilebilir. Eğer insani veya sosyal olaylarsa, insanların belirli bir amaç veya plana göre hareket etmesi gerekir. Ancak insanlar, özgür iradeye sahip olan ahlaki varlıklardır, dolayısıyla başımıza gelen her şey kader olarak değerlendirilemez. 

Sonuç olarak, aptal insan yoktur, kendini geliştiremeyen insan vardır.