Şeriat mı? O da Ne Ola Ki? 🤔 (Yoksa Tatilde mi?) 🌴

Bugün pek "nurlu" ve "aydınlatıcı" bir konuya parmak basacağız: Şeriat! Duydunuz mu hiç? Hani şu "her derde deva", "gönüllerin sultanı" denilen... Neyse, sakin olalım, derin bir nefes alalım ve ironi kalkanlarımızı kuşanıp bu "çok mühim" mevzuyu inceleyelim. 😉

Şeriat Dedikleri nedir 📖 Yoksa Orta Çağdan Kalma Bir Kullanım Kılavuzu mu? 📜

Şimdi efendim, Şeriat dediğimiz şey, kelime anlamı itibarıyla "açık ve düz yol" anlamına geliyormuş. 

Ne kadar da davetkar değil mi? 

Sanki böyle "gelin hep beraber dosdoğru cennete yürüyelim" gibi bir vibe'ı var. 

Ama işin aslına bakınca, bu "düz yol"un levhaları biraz karışık, hatta bazıları paslanmış ve okunmuyor olabilir. 🤷‍♀️

Bazılarına göre Şeriat, hayatın her alanını düzenleyen, kusursuz bir ilahi nizam. 

Öyle ki, tuvalete nasıl girileceğinden tutun da devletin nasıl yönetileceğine kadar her konuda "net" ve "tartışılmaz" kuralları var. 

Vay be! Ne kadar da pratik! 

Sabah kalkınca "Acaba bugün hangi Şeriat kuralına göre nefes almalıyım?" diye düşünmemize gerek kalmıyor yani. Oh rahatladım! 😌

Türkiye ve Şeriat: İki Aşık Bir Araya Gelmezse... 💔

Gelelim can alıcı soruya: 

Şeriat Türkiye'de tam olarak uygulanabilir mi? 

Şimdi bakın, Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlet. Laiklik ne demekti? 

Ha evet, din ve devlet işlerinin ayrı olması. Yani camide hutbe okunurken TBMM'de aynı anda "idam geri gelsin mi gelmesin mi?" tartışması yapılabiliyor (mecazi anlamda tabii ki!). 😄

Şimdi kalkıp da "Hemen Şeriatı getirelim!" demek, sanki Formula 1 yarışına at arabasıyla katılmaya benziyor. 

Belki nostaljik olabilir, belki "özümüze dönüyoruz" falan dersiniz ama o pistte biraz zorlanırsınız sanki. 🏎️➡️🐴

Şeriat İstemeyen Kâfir mi? Aman Allah'ım! 😱 (Yoksa Sadece Farklı mı Düşünüyor?) 🤔

Ve geldik en "hassas" noktaya. Şeriat istemeyen kâfir midir? Şimdi bu soruya verilecek her cevap tehlikeli sulara yelken açmak demek. 

Ama ironi gemimiz sağlamdır! 🚢

Şimdi düşünün, milyarlarca insan farklı inançlara sahip. Budistler, Hristiyanlar, Ateistler... Hepsi Şeriat istemiyor diye topluca "kâfir" ilan mı edeceğiz? 

Birazcık mantıklı düşününce bu pek de "kucaklayıcı" bir yaklaşım olmuyor sanki. 🤗

Herkesin inancı kendine. Kimse kimsenin imanını ölçme ve biçme hakkına sahip değil. Şeriatı bir yaşam biçimi olarak benimseyenlere saygımız sonsuz. 

Ama benimsemeyenlere de aynı saygıyı göstermek gerekmiyor mu? 

Sonuçta hepimiz aynı gökyüzünün altında yaşamıyor muyuz? 🌌

Sonuç: Biraz Hoşgörü, Biraz İroni... İşte Hayatın Tarifi! 🧑‍🍳

Sevgili okuyucular, umarım bu ironik bakış açısı Şeriat konusunu biraz daha "hafifletmiştir". 

Unutmayalım ki, farklı düşüncelere saygı duymak, hoşgörülü olmak ve olaylara biraz da mizahla yaklaşmak hayatı daha yaşanılır kılar.

Şeriat... 

Bir fısıltı yayılır, cami minarelerinden mi, kalabalık meydanların uğultusundan mı? 

Bir gölge uzanır, minarelerden mi, anayasanın satırlarından mı?

Açık ve düz yol" derler adına, 

Ama labirentler çizer zihinlerde. 

Kimi "kurtuluş" fısıldar, kimi "pranga". 

Bir terazi kurulur, kefelerinde dün ve yarın.

Türkiye... İki nehrin kavşağında bir ülke, 

Doğu ile Batı arasında bir köprü. 

Laiklik bir nefes gibi sinmiş toprağına, 

Bir güvence, bir denge, bir özgürlük türküsü.

Şimdi bir soru yankılanır, 

Bir kuş kanadı çırpışı kadar hafif, 

Bir deprem uğultusu kadar derin: 

" Şeriat mümkün mü tam olarak?"

Zihinler çatışır, inançlar çarpışır. 

Kimi "evet" der, gözleri geçmişin hayaletlerinde, 

Kimi "hayır" fısıldar, geleceğin belirsizliğinde.

Ve bir korku belirir, "İstemeyen kâfir midir?" 

Bir yargı, bir etiket, bir kara leke. 

Oysa kalpler farklı atar, Yollar ayrı çizilir, 

Gökyüzü herkese aynı maviliği sunar.

Şeriat bir arzu mudur, bir özlem midir? 

Yoksa bir hayal mi, bir yanılsama mı? 

Türkiye bir rüya görür, 

Kendi kimliğinin karmaşık desenlerinde kaybolur.

Bir ironi dans eder kelimelerin arasında, 

Bir tebessüm saklanır ciddiyetin ardında. 

Hayat bir bilmece, çözülmeyi bekleyen, 

Her cevap yeni bir soru doğuran.

Ve güneş batar, Gecenin sessizliği çöker. 

Sorular cevapsız kalır, 

Rüyalar devam eder... 

Türkiye, Şeriatın gölgesinde, kendi rüyasını arar.