Türkler neden süper güç olamadı;

Hepsi etkileyici, hepsi destansı.
Ama sonra bir sessizlik...
Soru şu:
Bu kadar güçlü ordular kuran Türkler neden bir türlü "süper güç" olamadı?
Hadi birlikte, biraz ironik, biraz gerçekçi bir analiz yapalım!

1. Savaşta Süper, Barışta Süper Tembel! 🛌

Türkler savaşta bir başka!
Bir okla fillerle dolu Hindistan'ı dağıtır, bir mızrakla Roma'nın içlerine kadar girer.
Ama barış zamanı?

• Şehir planlaması?

• Bilimsel atılımlar?

• Teknolojik gelişmeler?
  "Abi bizde o yok ya…"
  Koskoca imparatorluklar kurduk, ama altyapı deyince aklımıza kervansaray ve çeşme geldi sadece.
  Ar-Ge mi? O ne ki?

2. “Yurtta Sulh, Cihanda Selfie” Anlayışı 📸

Türklerde savaşmak bir gelenekti.
Ama her savaştan sonra gelen rehavet dönemi daha uzun sürdü:

• Fethet, sonra uzan.

• Bir şehir al, sonra 300 yıl dinlen.
  Böyle böyle süper güç trenini hep kaçırdık.
  Tren geçerken biz:
  "Buğday nasıl ekiyon bacım?"
  Gerçekten süper... ama yanlış alanda!

3. Bilime Değil, Büyüye Yatırım! 🔮

Batı üniversiteler kurarken biz müneccimbaşı atıyorduk.
"Mars geri gidiyor, sefere çıkmayalım padişahım!"
Düşünsenize, bir ülkenin kaderi gezegenlerin keyfine bağlı.
Bilim insanı mı?
"Hocam buhar makinesi mi? Biz falcıyı dinleyelim en iyisi."
Bu kafa yapısıyla NASA değil, NAZAR kurabiliriz.

4. Liyakat mi Dediniz? Bizde O İş Tanıdıkla Olur! 👨‍👦‍👦

Türk tarihinde bir dönem liyakat esas alınmış olabilir.
Ama sonra?

• "Padişahım, bu bizim enişte. Çok iyi kılıç kullanır."

• "Kayınçom da vezir olmak istiyor."
  Ve hop!
  Devlet kadroları doldu taştı... ama ehliyle değil, eş-dostla.
  Süper güç olmak için beyin gerekir, bizde ise torpil sistemi işlem görüyordu.

5. Eğitimde İleri (!), Teknolojide Geri ⏳

Batı 17. yüzyılda sanayi devrimi yaparken biz hâlâ:

• "Yav buharlı makine günah mı hocam?"

• "Çok ses çıkarıyor, bu kesin ecnebi işi..."
  Üniversite açmak yerine medreseye takıldık, sonra da “niye geride kaldık” diye şaşırdık.
  Teknolojiye "gavur icadı" dedik, sonra da onların icadıyla diz çöktük.

6. Süper Güç Olmak İçin Süper Ekonomi Gerekir! 💸

Osmanlı'da ekonomi nasıldı biliyor musunuz?
"Devletin malı deniz, yemeyen keriz!"
Saray harcamaları, israf, üç kuruş vergiye on köy isyanı...
Bugün de değişen pek bir şey yok:

• Üreten değil, tüketen toplum.

• Sanayi yerine AVM.

• İhracat yerine ithalat aşkı.
  Ekonomi çökerse, süper güç olamazsın. Süper borçlu olursun.

7. Hep Dış Mihraklar! İç Mihraklar Hiç Suçlu Değil mi? 🕵️‍♂️

Ne zaman kötüye gitsek suçlu hazır:
“Dış güçler bizi kıskanıyor!”
Halbuki biz zaten kendi kendimizi kıskanıyoruz:

• Geçmişteki zaferleri, bugünkü hezimete perde yapıyoruz.

• Her krizden sonra bir kahraman uyduruyor, sonra yine rehavete giriyoruz.
  Oysa dış mihraktan önce iç mihrakı çözmeliydik.

Sonuç: Süper Ordular Kurduk, Süper Güç Olmayı Unuttuk! 🧠❌

Evet, Türkler tarih boyunca destanlar yazdı, savaşlar kazandı, imparatorluklar kurdu.
Ama sürdürülebilir kalkınma, bilimsel devrim, kurumsallaşmış devlet yapısı gibi konularda hep sınıfta kaldı.
Bugün hâlâ aynı soruyu soruyoruz:
"Neden süper güç değiliz?"

Belki de önce ironiyle yüzleşmeli, sonra gerçeklerle mücadele etmeliyiz.

Süper Güç Ol(a)mayanlar  Şiiri🏹📜

At koşturduk Asya’dan ta Avrupa’dan,
Gölgesinde titredi nice padişah nice sultan
Ama bir yıldız gibi parlayacakken,
Takıldık durduk aynı tuzağa hiç durmadan.

Bilim dediklerinde "O iş bize uymaz",
“Kitap mı? Hacı biz savaşta ustayız!”
Düşünceyle değil, güçle övünürken,
Bir baktık, geçip gitmiş asırlar, aynı havadayız.

Tarlayı değil tahtı sürdük yıllarca,
Alim yerine dalkavuk doldu saraya.
Üreten değil, tüketen olduk hep,
Sonra da dedik ki: "Kim engel ayağa?"

Toplum değil de soy sop önemliymiş,
Liyakate değil, torpile sevinmişiz.
Mars'a gidenin haberine bakarken,
“Bize nazar değdi” diye üzülmeliymişiz...

Tarih yazdık ama kitap değil destan,
Süslüydü sözler, icraat yoktu hiç bir zaman
Ve şimdi oturup soruyoruz hâlâ:
"Neden biz süper güç olamadık ya?"