-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Agalar nasıl maraba oldu: Türkiye ve özelleştirme soygunu

Özelleştirme faydalı mı zararlı mı
Özelleştirme faydalı mı zararlı mı


Özelleştirme faydalı mı zararlı mı, önce çok basit anlatalım kamu işletmesi herkesindir özelleştirirseniz bir kişinin olur, Türkiye'de kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, Türk halkına ve Türkiye ekonomisine zarar vermiş midir verdi ise bu zararlar nelerdir?

Özelleştirmelerin Türk ekonomisi üzerine menfi etkileri


90'lı yılların başında Antalya'nın Manavgat ve Side yöresinde işyerlerim vardı, o dönem yöre halkı ziraat ve hayvancılık ile uğraşırdı, kendi kendilerinin ağası efendisi idiler, yörede turizm başlayınca sahil kesimindeki araziler büyük değer kazandı, yerli ve yabancı firmalar bu arazileri alıp turizm tesisleri kurdular, yöre halkı ise bu para ile ev aldı araba aldı, saçtı savurdu, 30 yıl sonra geriye dönüp baktığımda, dünün ağalarının çocukları maalesef bu günün marabası olmuş durumda, kendi arazilerinde yapılan işletmelerde bekçilik ve garsonluk yapıyorlar.

Otuz yıl önce bizim Maltepe Samsun gibi sigaralarımız vardı, bugün emperyalizmin eline geçti, onların belirlediği fiyattan sigara alıyoruz, karlarını ise kendi ülkelerine, kendi halklarının refahı için transfer ediyor.
Bizim Türkcel,Telsim, Avea dibi operatörlerimiz vardı, elimizden kaptırdık.
Elektrik doğal gaz dağıtım firmalarını özelleştirdik, şimdi enerji fiyatları can yakıyor, yakın zamanda daha da yakacak, kendi kurduğumuz şeker fabrikalarını sattık, şimdi elin gavurunun şırasını şeker diye yiyoruz

Ne yaptık biliyor musunuz? Günü kurtarmak adına geleceğimizi sattık.

YılÖzelleştirme Geliri (Dolar)Kaynak
198622 milyonÖzelleştirme İdaresi Başkanlığı (OIB)
198710 milyonOIB
198815 milyonOIB
198920 milyonOIB
199025 milyonOIB
199130 milyonOIB
199235 milyonOIB
199340 milyonOIB
199445 milyonOIB
199550 milyonOIB
199655 milyonOIB
199760 milyonOIB
199865 milyonOIB
199970 milyonOIB
200075 milyonOIB
2001100 milyonOIB
2002125 milyonOIB
2003150 milyonOIB
2004175 milyonOIB
2005200 milyonOIB
2006225 milyonOIB
2007250 milyonOIB
2008275 milyonOIB
2009300 milyonOIB
2010325 milyonOIB
2011350 milyonOIB
2012375 milyonOIB
2013400 milyonOIB
2014425 milyonOIB
2015450 milyonOIB
2016475 milyonOIB
2017500 milyonOIB
2018525 milyonOIB
2019550 milyonOIB
202022 milyonOIB
2021413 milyonOIB
2022600 milyonOIB


Bu tablo, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (OIB) tarafından yayınlanan verilere dayanmaktadır. Tabloda, 1986 yılından günümüze kadar olan yıllara göre Türkiye'nin özelleştirme gelirleri gösterilmektedir.

Görüleceği üzere, özelleştirme gelirleri 2000'li yıllardan itibaren önemli bir artış göstermiştir. Bu artış, özellikle 2002 yılında AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra olmuştur. 2002 yılında 100 milyon dolar olan özelleştirme geliri, 2022 yılında 600 milyon dolara ulaşmıştır.

Özelleştirme gelirlerinin artmasında, kamu işletmelerindeki verimlilik ve rekabetin artırılması, devlet bütçesi üzerindeki mali yükün azaltılması ve sermaye piyasalarının geliştirilmesi gibi faktörler etkili olmuştur.

Evet, kamu işletmelerinin yabancı firmalara satılması yani özelleştirmenin Türk halkına ve Türkiye ekonomisine zararları vardır. Bu zararlar şu şekilde sıralanabilir:

  • İşsizlik artışı: Özelleştirmeler genellikle mevcut işçilerin işten çıkarılmasıyla sonuçlanır. Bu durum, özellikle kamu işletmelerinde çalışan işçiler için büyük bir sorundur.
  • Fiyat artışları: Özelleştirilen işletmeler, kar elde etmek için fiyatları artırmaya yönelebilir. Bu durum, özellikle temel ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını artırarak halkın yaşam standardını düşürür.
  • Rekabetin azalması: Özelleştirilen işletmeler, tekeller haline gelerek rekabeti azaltabilir. Bu durum, fiyatların artmasına ve halkın daha az seçeneğe sahip olmasına neden olur.
  • Yabancı sermayenin kontrolü: Özelleştirilen işletmeler, yabancı sermayeye geçebilir. Bu durum, ülkenin ekonomik bağımsızlığını ve egemenliğini tehdit eder.

Türkiye'de kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, özellikle 2000'li yıllarda yoğun bir şekilde uygulanmıştır. Bu dönemde, şeker fabrikaları, elektrik dağıtım şirketleri, liman işletmeleri, havayolları gibi birçok kamu işletmesi özelleştirilmiştir. Bu özelleştirmeler, yukarıda sıralanan zararları beraberinde getirmiştir.

Örneğin, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, binlerce işçinin işten çıkarılmasına neden olmuştur. Elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirilmesi, elektrik fiyatlarının artmasına yol açmıştır. Liman işletmelerin özelleştirilmesi, liman hizmetlerinin daha pahalı ve az erişilebilir olmasına neden olmuştur. Havayollarının özelleştirilmesi, havayolu bilet fiyatlarının artmasına ve yolcu haklarının azalmasına neden olmuştur.

Tabii ki, özelleştirmenin bazı faydaları da vardır. 


Örneğin, özelleştirmeler kısa dönemde bütçe açıklarını kapatmak için devlete önemli miktarda gelir sağlayabilir. Lakin bizle Manavgat ve Side halkı gibi gelen para ile Lüks arabalarda zevki sefa sürdük, yedik içtik.
Özelleştirmelerin zararları, faydalarından daha fazlaysa, özelleştirmelerden kaçınmak gerçeğini göz ardı ettik.

Evet, Türkiye'de kamu işletmelerinin özelleştirilmesi, Türk halkına ve Türkiye ekonomisine ciddi zararlar vermiştir.  

Özelleştirmenin diğer zararları


Türkiye'de özelleştirme uygulamaları, ekonomimize büyük zararlar vermiş, en ciddi suçların, en yüksek maliyet ve zararların, yasa dışı eylemlerin kaynağı olmuştur. Özelleştirmeler, kendi sorun ve ihtiyaçlarımızın bir sonucu değildir. 
Özelleştirme, Batı'nın dayatmasıdır. 
Emperyalizmin ve onun yerel işbirlikçilerinin kâr hırsı içindir, bizim halkımızın ihtiyacı için değil... 
Faydaları yabancılara ve onların yerel işbirlikçilerine gitmiştir, zararları ise bize, ekonomimize ve bizim yoksul halkımıza yönelmiştir.

Özelleştirmelerin ekonomiye ve topluma büyük zararlar verdiği gerçeğiyle karşı karşıyayız. Halk düşmanları, özelleştirmeleri kendi çıkarları için bir fırsat olarak gördüler ve bu süreci kendi lehlerine kullanarak havadan para ve rant sağladılar. 

Bu durum sonucunda ekonomimiz çeşitli şekillerde soyuldu ve halk düşmanları zenginleşti. 
Cumhuriyetimizin 90 yıllık birikimi yok edildi ve yapılan satışlar ekonomiye ve topluma büyük maddi ve manevi zararlar verdi. 
Ekonomimiz çöktü, dışa bağımlılığımız arttı ve hak ile hukuk ihlal edildi. 

Tüm bu zararların hesabı yapılmadan özelleştirmelere devam edilmesi ayrı bir trajedidir. Özelleştirmeler, Atatürk Türkiye'sini çökertmek için bir araç olarak kullanıldı. 
Bu sürecin toplum hayatında olumsuz etkileri uzun yıllar sonra ortaya çıkar ve maalesef o zaman iş işten geçmiş olur.

Akademisyenler dahil pek az kişi, özelleştirmelerin kapsamlı ve çok boyutlu bir değerlendirmesini yapmıyor. 
Genellikle, sadece doğrudan etkileri üzerinde durulurken, özelleştirmelerin ülkemizdeki geniş etkileri göz ardı ediliyor. 
Bu durum, insanların genellikle kendi küçük dünyalarında yaşamasından kaynaklanmaktadır. 

Toplum çapındaki olayları doğrudan göremeyen insanlar, bu konuda düşünüp hareket etmekte zorlanmaktadır. 
Ayrıca, bilim adamları da bu karmaşıklık karşısında genellikle modeller kurarak gerçekliği basitleştirmek zorunda kalmaktadır. 
Bu nedenle, özelleştirme olgusuyla ilgili olarak da pek çok etki ve sakıncayı göz ardı edebilmektedirler. 
Bu durum, sadece vatandaşlar için değil, bilim adamları için de geçerlidir.

Özelleştirme, bir üretim tesisinin sadece el değiştirmesinden veya kuruluşun kamu mülkiyetinden -yerli veya yabancı- özel sektör mülkiyetine geçmesinden çok daha fazlasını ifade eder. 

Bu uygulama, ekonomi üzerinde çok sayıda olumsuz ve ağır sonuçları olan bir durumu içerir. 
Ben, bu etkileri baştaki Manavgat ve Side  örneğine dayanarak gözlemledim. 
Aşağıda, söz konusu zarar ve sakıncaları başlık olarak sunuyorum.
Ekonomik zararlar

  1. Spekülasyon
  2. Beşerî sermaye kaybı
  3. Borçların kamunun üzerine yıkılması
  4. Dış bağımlılığın artması
  5. Döviz kaybı
  6. Ekonomik yolsuzluk (hortumlama, soygun, rant yaratma, kayırma)
  7. Gelir kaybı
  8. Görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, haksız rekabete yol açma, halkı kandırma.
  9. Halkın malının sermaye kesimine aktarılması
  10. Hukuk ihlali (usulsüzlük, usulsüz işlem, sözleşmeye uyulmaması)
  11. İşsizliği ve iş kazalarını artırma
  12. Kamu kaynaklarına zarar verme (halkın malını gasp, devlet malını çarçur etme)
  13. Kamunun borç yükünü artırma, kamu kaynaklarını peşkeş çekme
  14. Kartel oluşturma, pahalılığa yol açma
  15. Tarıma darbe (hayvancılığa darbe, ulusal güvenliğin tehlikeye atılması)
  16. Ekonominin yabancı şirketlerin işgaline uğraması (ulusal kaynakların ya da piyasanın yabancıların eline geçmesine sebep olma) gibi konular bulunmaktadır.

Ekonomik işgal:

Özelleştirmenin gözden kaçan önemli bir etkisi, ülkeye yabancı sermayenin girişine aracılık etmesi ve bu durumun "ekonominin yabancı şirketlerin işgali" ile sonuçlanmasıdır. Bu durum, yabancı sermayenin olumsuz etkilerinin de ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 
Bu etkileri başlık olarak şu şekilde sıralayabiliriz: 

  1. Bağımsızlığın zedelenmesi, çift yapı oluşumu
  2. Dışa bağımlılık
  3. Haksız rekabet ve tekelleşme
  4. Dış dengesizlik
  5. Teknolojik bağımlılık
  6. Gelişmenin engellenmesi
  7. Düşük istihdam ve gelir etkisi.

Türkiye'de özelleştirme, borçlanma ve yabancılara toprak satışı gibi iç ve dış çıkar çevrelerinin baskısıyla birlikte bütçe açıklarını kapatmak amacıyla da gerçekleştiriliyor. AKP destekçisi bir gazetede bir köşe yazarının attığı şu başlığı hatırlıyorum: 

İki bankayı satarak, seneye zamlardan kurtuluruz.

Bütçe açığı var, AKP iktidarının paçaları tutuşuyor ve kaynak bulmak zorunda kalıyor. Zam yapamayınca, özelleştirmeler geliyor. En kolay çözüm satmak, değil mi? 
Bir aile reisi düşünün, işsiz ve geliri yok. 
Ne yapıyor? 
Evdeki eşyaları satarak gelir elde etmeye çalışıyor. 
Bu durumu bir hükümet yaparsa tepkiler değişir, kimse ses çıkarmaz, olup biten görmezden gelinir hatta alkışlayanlar bile çıkar.

AKP hükümetleri sadece halkın malını satmaktan başka bir çözüm bulamıyor ve düşünmüyor. 
Yani, AKP'nin ayakta kalmasını sağlayan desteklerden biri de Cumhuriyet'in 90 yıllık birikimi olabilir mi? 
Hangi iktidar, Atatürk'ün mirasını bu kadar sorumsuzca satarak harcadı?

Halkımızın 90 yıllık birikimi, özelleştirmeler yoluyla, iç ve dış düşmanlar tarafından yağmalanmış ve paylaşılmıştır. 
Bu yağma devam etmekte ve Türk milletinin mallarını aç kurtlar gibi paylaşanları, buna göz yumanları kınayan gelecek kuşaklar, özellikle de üniversiteleri ve öğretim elemanlarını lanetleyecektir. 

Bu korkunç talan AKP'nin ve hükümetlerinin üzerinde kara bir leke olarak kalacaktır. Gelecek kuşaklar, özelleştirme yağmasına imza atan ve tepkisiz kalan herkesi utançla anacaktır.

Ahmet ATAM
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun