 |
| PKK Nasıl bitirilir |
Elli yıla yaklaşan PKK Terörü neden bitirilemiyor, PKK liderleri neden yakalanamıyor, Terör nasıl biter?
PKK Nasıl bitirilir, Türkiye'nin son 50 yılına yaşım itibarıyla tanık oldum, PKK'nın ilk saldırısı 1984 yılında Eruh ve Şemdinli ile başladı, bugün beli kırıldı, ayakkabı numaralarına kadar biliyoruz diye siyasiler tarafından halka atlatıcı mesajlar veriliyor olsa da devam ediyor ve edecek, final sahnesine yaklaşan terör bir an önce kalıcı demokratik önlemler almaz alamaz isek ne yakı ki ülkeyi bir iç savaşın eşiğine getirecek tehlikeli bir boyuta uzanmış görünüyor.
Emperyalizmin amacı Büyük Kürdistan'ı kurmak, Türk devletinin amacı ise birlik ve bütünlüğünü korumaktır.
Bu yazımda emperyalizmin maşası olan PKK terörünün niçin başlatıldığını nasıl geliştiğini ve sonuç itibarı ile neyi hedeflediğini, Türkiye Cumhuriyetinin terörü bitirip iç barışı sağlamak için neler yapması gerektiğini kendimce anlatmaya çalışacağım.
Türkiye'nin PKK'ya karşı 40 yıllık mücadelesinin her aşamasını gözlemledim1960'lı yıllarda tam bağımsız Türkiye sloganı ile ortaya çıkan sol hareketten ve 1974 yılındaki Amerika'ya rağmen Kıbrıs harekatından sonra Türkiye'ye yeni bir dizayn vermek amacı ile emperyalizm teröre baş vurmaya başladı.
1970'li yıllarda genç bir delikanlı 1980 yılında ise askerdim, PKK'nın bu ülkede 40 yıldır kan dökmesine terör estirmesine şahit oldum.
Sağ sol çatışması ile başlattılar, Türk Kürt kapışmasına zemin hazırlamaya çalıştılar son olarak da Laik anti laik kavgasına dönüştürdüler.
Türk halkı olarak da iç barışı sağlamakta zorlandığımız ölçüde bu ülkeyi bin parçaya bölecekleri de aşikardır.
İçerideki hukuksuzluklardan dış güçler faydalanmanın yolunu teröre destek ile bulmuşlar gibi görünüyor
Bu ihanet dolu terör örgütünü destekleyen küresel güçler, PKK'ya en büyük lojistik desteği sağlayan başta Amerika olan emperyalist batılı ülkelerdir.
Çünkü dünyanın en önemli enerji kaynakları Ortadoğu'dadır.
Orta doğuda kendileri için askeri bir karakol olarak, kendi çıkarlarını koruyacak uydu bir devlet kurmak amacı ile Silah, eroin ve diğer birçok yaşam malzemesi veren ülkeler, Allah aşkına terörün sona ermesini ister mi?
Hem PKK aracılığıyla ülkelerin huzurunu ve istikrarını bozacak, hem de bunu yaparken ona silah satmış olacaksınız.
Buna iki kuşla bir taş vurmak denir.
Terörle mücadelede her türlü yöntemi denedik ve kullandık, ancak hala terörü bitiremedik.
Son olarak, Kuzey Irak'ta 12 askerimizi daha şehit verdik.
Terörü bitirmek adına 90'lı yıllarda anti demokratik ve hukuk dışı yöntemlere bile başvurduk, tezek bile yedirdik.
Askeri, siyasi, ekonomik, diplomatik ve kültürel her türlü yolu denedik.
Terörü bitirmek adına çözüm ve barış süreci bile başlattık, ancak birileri bu süreci durdurdu.
PKK terörünün başladığı 1980 yılından günümüze Türk devletinin ekonomik kaybına dair kesin bir rakam vermek kolay değildir. Bu kayıp, terör eylemlerinin neden olduğu can kaybı, yaralanma, yıkım, ekonomik faaliyetlerin aksaması, turizm gelirlerinin düşmesi, yatırımların azalması, işsizliğin artması gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Ancak, çeşitli kaynaklarda yer alan tahminlere göre, bu kayıp 1 trilyon doları aşmaktadır.
Örneğin, 2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Çözüm Süreci'yle ilgili yaptığı açıklamada, PKK terörünün Türkiye'ye maliyetinin 300 milyar dolar olduğunu söylemişti.
2018 yılında ise, Türkiye Barolar Birliği, terör eylemlerinin Türkiye'ye maliyetinin 1 trilyon doları aştığını açıkladı.
Bu rakamlar, PKK terörünün Türkiye ekonomisine verdiği ağır zararı göstermektedir. Terör, sadece can kayıplarına ve yaralanmalara neden olmamakta, aynı zamanda ülke ekonomisinin de önemli bir kısmını yok etmektedir.
Savunma harcamaları: PKK terörüne karşı yürütülen mücadele, Türk devletinin savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmıştır. 2023 yılı için savunma harcamaları bütçesi 80 milyar doları aşmaktadır. Bu harcamalar, Türkiye ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Turizm gelirlerinin düşmesi: PKK terörünün yoğun olarak yaşandığı bölgeler, Türkiye'nin önemli turizm merkezleridir. Terör eylemleri nedeniyle bu bölgelere gelen turist sayısı azalmıştır. Bu durum, turizm gelirlerinin düşmesine neden olmuştur.
Yatırımların azalması: PKK terörünün yarattığı güvensizlik ortamı, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesini engellemektedir. Bu durum, ekonominin büyümesini olumsuz yönde etkilemektedir.
İşsizliğin artması: PKK terörünün neden olduğu ekonomik durgunluk, işsizliğin artmasına neden olmaktadır. Bu durum, halkın refah seviyesini düşürmektedir.
PKK terörünün ekonomik maliyeti, sadece bugüne kadar yaşanan kayıpları değil, gelecekte yaşanacak kayıpları da içermektedir. Terör, Türkiye ekonomisinin uzun vadeli büyümesini de olumsuz yönde etkileyecektir.
Evet, var ve kabul ediyorum. Ancak Kürt sorununun çözümü antidemokratik yöntemler ve şiddetle olmayacak gibi duruyor.
PKK adlı örgüt, kendi amaçları için Kürt halkını kullanarak bu topraklarda eylemler gerçekleştiriyor.
PKK'nın asıl amacı Kürt sorununu çözmek değildir.
Suriye'deki PKK/PYD ve YPG neyse, Türkiye'deki PKK, HDP ve DEM de odur.
Örgütün iki kolu vardır, siyasi ve silahlı.
HDP ve şimdiki ismiyle DEM, siyasi bir hareket gibi görünse de aslında PKK'ya hizmet eden, ondan ayrılamayan, örgütün meclisteki uzantısıdır.
Ben fikirlerin ve düşüncenin susturulmasına, baskılanmasına ve özellikle de düşünceleri temsil eden partilerin kapatılmasına karşıyım, sen kapat, ertesi gün başka isim ile yeniden kuruluyor.
Demokratik toplumlarda parti kapatma olmamalıdır.
Herkes düşüncesini, dünya görüşünü şiddete-teröre başvurmadan ifade edebilmelidir.
DEM Partisi de kararını bu yönde belirlemelidir.
Çünkü artık bu milletin teröre ve şiddete tahammülü yoktur.
Masum Kürt halkının da artık PKK'nın "Kürt sorunu" gibi bir derdinin olmadığını görmesi gerekiyor.
Devletin görevi ise Kürt sorununu demokratik ve siyasi bir çözüme kavuşturmaktır.
PKK, Suriye'nin kuzeyinde devletleşmeye çalışıyor. Amerika, Kuzey Irak'tan Akdeniz'e kadar uzanan bir Kürt tabanlı terör devleti kurma peşinde.
Türkiye, bu nedenle sınır ötesi operasyonlar düzenliyor, içeride gerekli tüm önlemleri alıyor ve terörü kaynağında sonlandırmaya çalışıyor.
Türkiye'nin başını ağrıtan PKK terör örgütünün arkasında dost gördüğümüz ABD, NATO ve bazı Avrupa ülkeleri bulunuyor.
Terörü kaynağında kurutmak için askeri operasyon elbette şarttır, bu nedenle Irak'ta PKK terör örgütüne karşı yürütülen Pençe Kilit Operasyonu son derece önemlidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesinde etkili bir temizleme ve ardından sahayı kontrol altında tutma yeteneği güçlüdür.
Lakin TSK bu temizleme harekatını hızla bitirip ülke sınırları içine çekilmelidir.
Terörle mücadelede TSK ve MİT'in koordineli operasyonları anlamlı ve önemlidir.
PKK terör örgütüyle mücadelede silahlı mücadele ve askeri operasyonlar elbette önemlidir.
Ancak bölgenin hassas konumu ve Kürt halkının bu örgüte olan sempatisini kırmak, PKK'nın ideolojik yapısını ve amacını anlamaları için toplumsal mücadele de bir o kadar önemlidir.
Emperyalizmin amacı Büyük Kürdistan'ı kurmak, Türk devletinin amacı ise birlik ve bütünlüğünü korumaktır.
Bu yazımda emperyalizmin maşası olan PKK terörünün niçin başlatıldığını nasıl geliştiğini ve sonuç itibarı ile neyi hedeflediğini, Türkiye Cumhuriyetinin terörü bitirip iç barışı sağlamak için neler yapması gerektiğini kendimce anlatmaya çalışacağım.
PKK terörü ne zaman başladı
Türkiye'nin PKK'ya karşı 40 yıllık mücadelesinin her aşamasını gözlemledim1960'lı yıllarda tam bağımsız Türkiye sloganı ile ortaya çıkan sol hareketten ve 1974 yılındaki Amerika'ya rağmen Kıbrıs harekatından sonra Türkiye'ye yeni bir dizayn vermek amacı ile emperyalizm teröre baş vurmaya başladı.
1970'li yıllarda genç bir delikanlı 1980 yılında ise askerdim, PKK'nın bu ülkede 40 yıldır kan dökmesine terör estirmesine şahit oldum.
Sağ sol çatışması ile başlattılar, Türk Kürt kapışmasına zemin hazırlamaya çalıştılar son olarak da Laik anti laik kavgasına dönüştürdüler.
Türk halkı olarak da iç barışı sağlamakta zorlandığımız ölçüde bu ülkeyi bin parçaya bölecekleri de aşikardır.
İçerideki hukuksuzluklardan dış güçler faydalanmanın yolunu teröre destek ile bulmuşlar gibi görünüyor
Bu ihanet dolu terör örgütünü destekleyen küresel güçler, PKK'ya en büyük lojistik desteği sağlayan başta Amerika olan emperyalist batılı ülkelerdir.
Çünkü dünyanın en önemli enerji kaynakları Ortadoğu'dadır.
Orta doğuda kendileri için askeri bir karakol olarak, kendi çıkarlarını koruyacak uydu bir devlet kurmak amacı ile Silah, eroin ve diğer birçok yaşam malzemesi veren ülkeler, Allah aşkına terörün sona ermesini ister mi?
Hem PKK aracılığıyla ülkelerin huzurunu ve istikrarını bozacak, hem de bunu yaparken ona silah satmış olacaksınız.
Buna iki kuşla bir taş vurmak denir.
Terörle mücadelede her türlü yöntemi denedik ve kullandık, ancak hala terörü bitiremedik.
Son olarak, Kuzey Irak'ta 12 askerimizi daha şehit verdik.
Terörü bitirmek adına 90'lı yıllarda anti demokratik ve hukuk dışı yöntemlere bile başvurduk, tezek bile yedirdik.
Askeri, siyasi, ekonomik, diplomatik ve kültürel her türlü yolu denedik.
Terörü bitirmek adına çözüm ve barış süreci bile başlattık, ancak birileri bu süreci durdurdu.
Terörden Türkiye'nin ekonomik kaybı nedir?
PKK terörünün başladığı 1980 yılından günümüze Türk devletinin ekonomik kaybına dair kesin bir rakam vermek kolay değildir. Bu kayıp, terör eylemlerinin neden olduğu can kaybı, yaralanma, yıkım, ekonomik faaliyetlerin aksaması, turizm gelirlerinin düşmesi, yatırımların azalması, işsizliğin artması gibi çeşitli faktörlerden kaynaklanmaktadır.
Ancak, çeşitli kaynaklarda yer alan tahminlere göre, bu kayıp 1 trilyon doları aşmaktadır.
Örneğin, 2013 yılında dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Çözüm Süreci'yle ilgili yaptığı açıklamada, PKK terörünün Türkiye'ye maliyetinin 300 milyar dolar olduğunu söylemişti.
2018 yılında ise, Türkiye Barolar Birliği, terör eylemlerinin Türkiye'ye maliyetinin 1 trilyon doları aştığını açıkladı.
Bu rakamlar, PKK terörünün Türkiye ekonomisine verdiği ağır zararı göstermektedir. Terör, sadece can kayıplarına ve yaralanmalara neden olmamakta, aynı zamanda ülke ekonomisinin de önemli bir kısmını yok etmektedir.
PKK terörünün ekonomik maliyetini oluşturan başlıca faktörler:
Savunma harcamaları: PKK terörüne karşı yürütülen mücadele, Türk devletinin savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmıştır. 2023 yılı için savunma harcamaları bütçesi 80 milyar doları aşmaktadır. Bu harcamalar, Türkiye ekonomisinin önemli bir kısmını oluşturmaktadır.
Turizm gelirlerinin düşmesi: PKK terörünün yoğun olarak yaşandığı bölgeler, Türkiye'nin önemli turizm merkezleridir. Terör eylemleri nedeniyle bu bölgelere gelen turist sayısı azalmıştır. Bu durum, turizm gelirlerinin düşmesine neden olmuştur.
Yatırımların azalması: PKK terörünün yarattığı güvensizlik ortamı, yabancı yatırımcıların Türkiye'ye gelmesini engellemektedir. Bu durum, ekonominin büyümesini olumsuz yönde etkilemektedir.
İşsizliğin artması: PKK terörünün neden olduğu ekonomik durgunluk, işsizliğin artmasına neden olmaktadır. Bu durum, halkın refah seviyesini düşürmektedir.
PKK terörünün ekonomik maliyeti, sadece bugüne kadar yaşanan kayıpları değil, gelecekte yaşanacak kayıpları da içermektedir. Terör, Türkiye ekonomisinin uzun vadeli büyümesini de olumsuz yönde etkileyecektir.
Türkiye'nin Kürt sorunu var mı?
Evet, var ve kabul ediyorum. Ancak Kürt sorununun çözümü antidemokratik yöntemler ve şiddetle olmayacak gibi duruyor.
PKK adlı örgüt, kendi amaçları için Kürt halkını kullanarak bu topraklarda eylemler gerçekleştiriyor.
PKK'nın asıl amacı Kürt sorununu çözmek değildir.
Suriye'deki PKK/PYD ve YPG neyse, Türkiye'deki PKK, HDP ve DEM de odur.
Örgütün iki kolu vardır, siyasi ve silahlı.
HDP ve şimdiki ismiyle DEM, siyasi bir hareket gibi görünse de aslında PKK'ya hizmet eden, ondan ayrılamayan, örgütün meclisteki uzantısıdır.
Ben fikirlerin ve düşüncenin susturulmasına, baskılanmasına ve özellikle de düşünceleri temsil eden partilerin kapatılmasına karşıyım, sen kapat, ertesi gün başka isim ile yeniden kuruluyor.
Demokratik toplumlarda parti kapatma olmamalıdır.
Herkes düşüncesini, dünya görüşünü şiddete-teröre başvurmadan ifade edebilmelidir.
DEM Partisi de kararını bu yönde belirlemelidir.
Çünkü artık bu milletin teröre ve şiddete tahammülü yoktur.
Masum Kürt halkının da artık PKK'nın "Kürt sorunu" gibi bir derdinin olmadığını görmesi gerekiyor.
Devletin görevi ise Kürt sorununu demokratik ve siyasi bir çözüme kavuşturmaktır.
Irak ve ardından Suriye'de devletleşen PKK:
PKK, Suriye'nin kuzeyinde devletleşmeye çalışıyor. Amerika, Kuzey Irak'tan Akdeniz'e kadar uzanan bir Kürt tabanlı terör devleti kurma peşinde.
Türkiye, bu nedenle sınır ötesi operasyonlar düzenliyor, içeride gerekli tüm önlemleri alıyor ve terörü kaynağında sonlandırmaya çalışıyor.
Türkiye'nin başını ağrıtan PKK terör örgütünün arkasında dost gördüğümüz ABD, NATO ve bazı Avrupa ülkeleri bulunuyor.
Terörü kaynağında kurutmak için askeri operasyon elbette şarttır, bu nedenle Irak'ta PKK terör örgütüne karşı yürütülen Pençe Kilit Operasyonu son derece önemlidir.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sınır ötesinde etkili bir temizleme ve ardından sahayı kontrol altında tutma yeteneği güçlüdür.
Lakin TSK bu temizleme harekatını hızla bitirip ülke sınırları içine çekilmelidir.
Terörle mücadelede TSK ve MİT'in koordineli operasyonları anlamlı ve önemlidir.
PKK terör örgütüyle mücadelede silahlı mücadele ve askeri operasyonlar elbette önemlidir.
Ancak bölgenin hassas konumu ve Kürt halkının bu örgüte olan sempatisini kırmak, PKK'nın ideolojik yapısını ve amacını anlamaları için toplumsal mücadele de bir o kadar önemlidir.
Peki PKK Nasıl bitirilir?
PKK sorunu Kürt sorunun bir neticesidir, Kürt sorununun çözümü ise son derece kompleks bir konudur ve farklı perspektiflerden ele alınması gerekir . Genellikle, Kürt sorununun çözümü için çeşitli politik, ekonomik, sosyal ve kültürel adımların atılması gerekmektedir, bu adımlar arasında:
Ayrıca, toplumsal uzlaşma, diyaloğun güçlendirilmesi ve adaletin sağlanması da sorunun çözümünde önemli adımlardır. Bu konuda farklı görüşler bulunmakla birlikte, genellikle çok taraflı, kapsayıcı ve uzun vadeli bir yaklaşımın gerekmektedir
Kürtçe dili ve Kürt kimliği, ülkemiz için bir tehdit olarak değil, kültürel bir zenginlik olarak kabul edilmelidir.
PKK'yı bitirmek için öncelikle elindeki silahı almak gerekir.
Kürt kimliğinin tanınması kültürel özerklik, dün Kürtçe şarkı söylemek bile yasak iken, bugün Kürtçe Türkiye'nin her bölgesinde serbestçe konuşulabilmektedir, bu tür kazanımları silah ile elde ettiğine Kürt halkını inandırmış olan PKK silah bırakır mı?
Yetti mi, yetmedi elbette ve asla Türkiye kalıcı değişiklikler yapmadan da yetmeyecek.
Peki Türkiye bu sorunu çözmek için neler yapabilir yada neler yapmalıdır, kendimce bir kaç başlık altında sıralayayım
Peki bunları yapmak için ise Anayasa değişikliği gerekmez mi, elbette gerekir, kolay mıdır, hiç değildir.
Anayasa değişikliği her daim milletin gözünden sır gibi saklanmaktadır, Sn. Erdoğan'ın Anayasa mahkemesi ile zıtlaşması, yeni Anayasa terimini kullanmaya başlamasının temelinde İslami bir düzen kurmanın, yeniden seçilebilmesinin önünü açmak kadar, Kürt sorununu bir şekilde çözmek olduğunu düşünüyorum.
Lakin bu sorun gizli kapılar ardında Oslo görüşmeleri ile değil, halkın gözü önünde halkın olurunu ve onayını alarak yapılmadığı müddetçe asla kalıcı olmaz, birisi çıkar yine son anda masaya tekmeyi basar.
PKK terörü çoğu kişi kabul etmese de Kürt sorununu çözülmesinden geçiyor, dikkat edin, Kürt sorunu çözüme yaklaştığı ölçüde bu kez Türkiye'nin önüne mülteci olarak evimize kabul ettiğimiz Arap sorunu çıkacak, daha doğrusu çıkarılacak.
Türk halkı olarak bizler bir an önce Demokratik laik bir hukuk devleti olarak yeniden yapılanacak bir siyasi sistem kurmak zorundayız, halka rağmen değil, halk ile beraber.
Ahmet ATAM
- Demokratik reformlar
- Eğitim ve istihdam fırsatlarının artırılması
- Kürtçe dilinin tanınması ve kültürel hakların güvence altına alınması gibi konular yer almaktadır.
Ayrıca, toplumsal uzlaşma, diyaloğun güçlendirilmesi ve adaletin sağlanması da sorunun çözümünde önemli adımlardır. Bu konuda farklı görüşler bulunmakla birlikte, genellikle çok taraflı, kapsayıcı ve uzun vadeli bir yaklaşımın gerekmektedir
Kürtçe dili ve Kürt kimliği, ülkemiz için bir tehdit olarak değil, kültürel bir zenginlik olarak kabul edilmelidir.
PKK'yı bitirmek için öncelikle elindeki silahı almak gerekir.
Kürt sorunun çözümü için öneriler:
Kürt kimliğinin tanınması kültürel özerklik, dün Kürtçe şarkı söylemek bile yasak iken, bugün Kürtçe Türkiye'nin her bölgesinde serbestçe konuşulabilmektedir, bu tür kazanımları silah ile elde ettiğine Kürt halkını inandırmış olan PKK silah bırakır mı?
Yetti mi, yetmedi elbette ve asla Türkiye kalıcı değişiklikler yapmadan da yetmeyecek.
Peki Türkiye bu sorunu çözmek için neler yapabilir yada neler yapmalıdır, kendimce bir kaç başlık altında sıralayayım
Mahalli idarelere daha geniş yetkiler
- 81 vilayeti kaplayacak şekilde İl genel meclislerinin güçlendirilmesi, yetkilerinin arttırılması bir nevi kültürel özerklik ile güçlendirilmiş 81 eyalet,
- Valisini emniyet müdürünü hatta müftüsünü seçebilen yöre vatandaşı
- Adalet sistemini yeniden yapılandırılması, savcı ve hakimlerin siyasetin baskısından kurtarılarak, Türkiye'de Amerika'da olduğu gibi Jüri müessesenin kurulması.
- Hepsi önemli maddelerdir, lakin en önemlisi adalettir, adalet sadece bir hakimin iki dudağı arasına bırakılmaz, adalet ölürse adalete inanç kaybolursa devlet ölür.
Peki bunları yapmak için ise Anayasa değişikliği gerekmez mi, elbette gerekir, kolay mıdır, hiç değildir.
Anayasa değişikliği her daim milletin gözünden sır gibi saklanmaktadır, Sn. Erdoğan'ın Anayasa mahkemesi ile zıtlaşması, yeni Anayasa terimini kullanmaya başlamasının temelinde İslami bir düzen kurmanın, yeniden seçilebilmesinin önünü açmak kadar, Kürt sorununu bir şekilde çözmek olduğunu düşünüyorum.
Lakin bu sorun gizli kapılar ardında Oslo görüşmeleri ile değil, halkın gözü önünde halkın olurunu ve onayını alarak yapılmadığı müddetçe asla kalıcı olmaz, birisi çıkar yine son anda masaya tekmeyi basar.
PKK terörü çoğu kişi kabul etmese de Kürt sorununu çözülmesinden geçiyor, dikkat edin, Kürt sorunu çözüme yaklaştığı ölçüde bu kez Türkiye'nin önüne mülteci olarak evimize kabul ettiğimiz Arap sorunu çıkacak, daha doğrusu çıkarılacak.
Türk halkı olarak bizler bir an önce Demokratik laik bir hukuk devleti olarak yeniden yapılanacak bir siyasi sistem kurmak zorundayız, halka rağmen değil, halk ile beraber.
Ahmet ATAM
Yorum Gönder