-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Türk Toplumunda Sosyolojik Çürüme Emareleri

Türk Toplumunda sosyolojik çürüme emareleri
Türk Toplumunda sosyolojik çürüme emareleri 
Türk toplumundaki Sosyolojik çürüme ve yozlaşma , bizi içten çökerten ve bizi biz yapan değerlerin birer birer yok oluş sürecidir. Farkında olalım, bu topraklarda varoluşumuzun sırrı olan değerlerimizin merkezde olduğu sosyoloji, küresel elitlerin hedefledikleri doğrultuda sürekli eriyor, eritiliyor ve siyaset ve kamu bürokrasisi ve STK'lar da sadece seyrediyor. Öyle bir noktaya doğru gidiyoruz ki, ne finansal saldırıya ihtiyaç kalacak, ne de Amerika'nın etrafımızda konuşlandırdığı askeri üstler üzerinden konvansiyonel bir saldırısına ihtiyaç kalacak, vallahi kendi kendimizi bitireceğiz bu gidişle.

Türk Toplumu Nereye Gidiyor:


Narin Güran kızımızın cenazesi ve katilleri üzerine yoğunlaşan toplumsal algıyı fırsat bilerek, kamusal vicdanı yaralayan Dilan ve Engin Polat'ın tahliye kararını unutturmaya çalışılması şüphesi, toplumda çok güçlü kanaat halindedir. Neo-liberalizm.
  • Şeytaniliğin.
  • Kuralsızlığın.
  • Kutsalsızlığın ve,
  • Ahlaksızlığın.
Yeni bir biçimi haline geldi, Farkında olmalıyız, tahliye unutturuldu, Küstahça görüntüler unutturuldu. Ders alınmadan yeni görüntüler servis edildi. Nesillerin paraya odaklanması istendi, kazanın da nasıl olursa olsun mesajları verildi. Vahşet, can kaybı ve toplumsal yaralar bir yanda; para saçan görüntüler, bilinmeyen servet ve lüks yaşam öte yanda. Kitleler ve milyonlarca insan, bu görüntülere bakarak onlara benzemeye çalışıyor, daha nasıl bir toplumsal çürüme örneği görmelisiniz ki, aklınız başınıza gelsin.

Bu milletin sahibi var. Toplumun hassasiyet gerektiren değerleri mevcut ve bunların korunması şarttır; sosyolojik çürüme, toplumu içeriden yıkan ve bizi tanımlayan değerlerin tamamen ortadan kalkmasına yol açan bir süreçtir.

Görmezden Gelinen Yolsuzluklar Yeni Yolsuzlukların Kapısını Aralıyor adete yol veriyor:


Sistemde sorunlar olduğuna işaret eden anormallikler, 17/25 Aralık ve Zehra Taşkesenlioğlu'nun düğmesinin yanlış iliklenmesiyle başlayıp her tarafa yayılan domino etkisi yarattı. Siyaset, kamu bürokrasisi ve STK'lar içimizden gelen insanlardır ve toplumun bir parçasıdır. Gerçek bilim, edep, liyakat ve adalet sahibi kişiler gelmedikçe durum daha da kötüye gidecektir. Ancak onlar da mevcut iktidar tarafından saf dışı ediliyor.

Eskiden Türkiye'de aile, komşu ve arkadaşlara güvenirdik. Bizim dönemimizde devlet okullarında okuyan çocuklarımız bu günden daha kaliteli eğitim görürdü. Hastanelerde kuyruklarda beklesek de en nihayetinde sonuç alırdık. Lakin siyasetin dili zehirlenince toplum da zehirlendi.

Ülkemiz 22 yıldır dindar ve muhafazakar olduğunu iddia eden bir iktidar tarafından yönetilmesine rağmen, ülke tam tersi bir topluma dönüşmüş; hırsız, arsız, şiddet yanlısı ve din üzerinden para kazanan yoz bir topluma. Kahrolmamak elde değil.

Ahmet ATAM
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun