Gıda terörü

Gıda terörü

Gıda terörü nedir nasıl tanımlanır ne önlemler alınması gerekir:

Dünya'da bal iki türlü üretilir, birini arılar yapar, diğerini Türkler, ben demiyorum Alman basını yazıyor, Geçenlerde marketten son kullanma tarihi dolmamış tavuk aldım, evde hemen dondurucuya koydum, on beş gün sonra dondurucudan çıkararak çözdürdüm ve ambalajını açtım, inanılmaz bir çürümüş et kokusu eve doldu, elbette hemen attım, anladım ki tavukta tağşiş vardı, tağşiş sadece tavukta mı, inanın bu ülkede tesadüfen yaşıyoruz, bunun en güzel örneği sağlık sisteminin bozulmasında, hastanelerde adeta yığılma var, Avrupa'nın geri gönderdiği bozulmuş tağşiş edilmiş ürünleri Türk halkına yediriyor.

Kanser oluyoruz, kalp hastası oluyoruz, tansiyon, şeker hastası oluyoruz, hamilelerde düşük yapıyor, kadın erkek kısırlık hat safhada, iddia ediyorum, gıda terörünün bu topraklarda öldürdüğü insan sayısı tüm terör olaylarından fazladır, dolayısıyla bu ülkede zehirlenmek değil zehirlenmemek sağlıklı yaşayabilmek mucizedir.

Gıda terörü terimi, gıdaların kasıtlı olarak sağlığa zararlı hale getirilmesi, gıda güvenliğinin tehdit edilmesi ya da toplum sağlığını riske atan gıda uygulamalarını ifade eder.

Türkiye'de bu konu son yıllarda sıklıkla gündeme gelmiştir ve çeşitli yönleriyle tartışılmaktadır.

İşte bu bağlamda ele alınabilecek bazı önemli noktalar:

1. Sahte ve Taklit Ürünler

Sorun: Özellikle süt ürünleri, zeytinyağı, bal, et ve baharat gibi temel gıdalarda sahtecilik sıkça görülmektedir. Bu durum, gıdanın kalitesini düşürmekle kalmayıp ciddi sağlık risklerine yol açabilir.
Örnekler: Zeytinyağına kanola yağı karıştırılması, balın glikoz şurubuyla üretilmesi. Baklavaya antep fıstığı yerine ezilmiş bezelye koyuyorlar, kırmızı biberde kiremit tozu var, zeytinler daha koyu siyah olsun diye ayakkabı boyasıyla atıyorlar, bayatlamış tavuk daha beyaz görünsün diye klora batırılıyor, küflenmiş peynirleri jel ile harmanlayıp, taze kaşar diye bu millete kakalıyorlar, lahmacunda yağ külü koyuyorlar, kemikleri öğütüp salam yapıyorlar salam.

Sosis horoz ibiğinden, dönerde bağırsak koyuyorlar, tavuk dönerinde tavuk kadar deri var, yağlı görünsün diye yoğurda domuz kemiğinden yapılan jelatin katılıyor, dana eti diye satılan sucuklarda at ve eşek eti var, tereyağına patates karıştırılıyor, tulum peynirine nişasta koyuyorlar, sakatatı boyayıp hazır kıymaya katıyorlar,

İlaveten sabun üretiminde kullanılan o yüksek asitli yağlar, ısıl işlemden geçirilip natürel sızma zeytinyağı diye satılıyor, bu ülkede hiç arı görmemiş bal var!

Bal iki türlü üretilir, birini Arılar yapar diğerini Türkler diye gazete haberi yapan elin Almanı Türkiye ile kafa buluyor, petekli ballarda petrol ürünü mumdan petek kullanılıyor, bitkisel baharatların içine kurutulmuş ot karıştırılıyor, tahini soyayla yapıyorlar, kaçak çayı domuz kanıyla renklendiriyorlar,

2. Zirai İlaç ve Kimyasal Kullanımı

Sorun: Tarımda bilinçsiz veya aşırı pestisit ve gübre kullanımı, hem toprağı hem de tüketiciyi zehirleyebilmektedir.
Sonuçlar: Pestisit kalıntısı bulunan meyve ve sebzelerin tüketimi, uzun vadede kanser ve hormonal bozukluklara yol açabilir.

Çikolatalarda ve şekerlemelerde hayvan yemi koyuyorlar, kuru üzüm kurutulmadan mazota bulanıyor, zeytin çabuk kararsın diye havuzlarına paslı demir atılıyor, çiğ süte, daha fazla peynir elde etmek için şeker gübresi konuluyor.

Sütlerin ekşimesini önlemek için hidrojen peroksit ve formaldehit koyuyorlar, ekşimiş sütün ekşiliğini almak için soda, kostik ve trisodyum sitrat koyuyolar, sütün öz yağı alınıyor, yağlı süt izlenimi versin diye margarin katılıyor.

3. Katkı Maddeleri ve İşlenmiş Gıdalar

Sorun: Uzun raf ömrü sağlamak veya maliyeti düşürmek için kullanılan katkı maddeleri, sağlığı tehdit edebilmektedir.
Örnekler: Trans yağlar, aşırı tuz ve şeker oranları, MSG gibi kimyasal katkılar.

Zeytinyağına kanola karıştırılıyor, eskiden ucuz diye ayçiçeği yağı karıştırılıyordu, şimdi daha ucuz diye kanola karıştırılıyor, yarın öbür gün kullanılmış motor yağı karıştılırsa şaşma…

4. Denetim Eksiklikleri

Sorun: Gıda sektöründeki denetim yetersizlikleri, sahte veya sağlığa zararlı ürünlerin piyasaya sürülmesine zemin hazırlamaktadır.
Çözüm Önerileri: Daha sıkı denetimler, cezaların caydırıcı hale getirilmesi ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi.

Fırınlarda kediden büyük fareler cirit atıyor, pastaneler de hamamböceği dolu, merdiven altını geçtim tuvalette dondurma yapıyorlar,

5. Bilgi Kirliliği ve Halkın Bilinçsizliği

Sorun: Tüketiciler, bazen bilinçsizce sahte veya sağlıksız ürünleri tercih edebiliyor. Ayrıca, sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler, paniğe yol açabiliyor.
Örnek: Sağlıklı diye pazarlanan bazı ürünlerin gerçekte yüksek oranda katkı maddesi içermesi.

6. Gıda teröründe Medyanın Rolü

Sorun: Medya, bazen yanlış bilgilendirme veya abartılı haberlerle halk arasında korku yaratabiliyor.
Öneri: Gıda konusunda bilimsel ve doğru bilgilerin paylaşılması.

7. Gıda terörünün Çözüm Yolları

Tüketicilerin bilinçlendirilmesi ve etiket okuma alışkanlığının kazandırılması.
Gıda sektöründe daha sıkı denetimler yapılması.
Organik ve yerel üretime daha fazla destek verilmesi.
Şeffaflık ilkesine uygun şekilde üretici firmaların ve markaların düzenli denetlenmesi ve kamuoyuna açıklanması.

Gıda terörü şiiri

Bir tabak uzanır masaya sessiz,
Bir kaşık alıyorsun Leziz mi leziz?
Görünüş pürüzsüz, tat cezbedici,
Lakin bu yediğin oldukça şüpheli.

Tahşişle boyanır saflık yiterek,
Kimyasal oyunlar var, inanın bilerek.
Doğanın sesine kulak tıkayan,
Kendi canına nasıl kıyar insan,.

Doğa saf, insan saf, yaşam saf kalsın,
Zehirle değil, sağlıkla dolsun tasın.
Bu dünya bize emanet, unutma asla,
Tahşişle kirletme, temiz kalsın dünya..

Ahmet ATAM

Türkiye'de gıda ürünlerinde saldım çayıra mevlam kayıra uygulaması var, yapanın yanına kar kalıyor, denetim ve cezaların yeterli olmamasından dolayı hem paramızdan hem de canımızdan oluyoruz