-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Unutmak Şifa mıdır

Unutmak Şifa mıdır
 Unutmak Şifa mıdır 


Nietzsche, Unutan iyileşir, Paul Valery, Yaşamak için unutmak lazımdır. Lacan, Hasta hatırladığı için iyileş(e)mez der. Unutmak şifa mıdır?



Unutmak Şifa mıdır? Unutmak, insanın acılarını, pişmanlıklarını, kayıplarını geride bırakmasına yardımcı olan bir savunma mekanizmasıdır. Unutan insan, yaşamına devam edebilir, yeni deneyimler kazanabilir, yeni ilişkiler kurabilir. Unutmak, bazen iyileşmenin bir yolu olabilir.
Ancak unutmak her zaman iyileştirici midir?
Unuttuğumuz şeyler gerçekten yok olur mu?
Yoksa bilinçaltımızda bir yerde saklanır, bizi etkilemeye devam eder mi?
Unutmak, bizi kendimizden ve gerçeklerden uzaklaştırabilir mi?
Bu sorulara farklı felsefi yaklaşımların verdiği cevaplar da farklıdır.
Bu yazıda, Nietzsche, Paul Valery ve Lacan'ın unutma ve hatırlama üzerine düşüncelerini inceleyeceğiz.

Nietzsche: Unutmak Yaşamın Şartıdır


Nietzsche, unutmanın yaşam için gerekli olduğunu savunur.
Çünkü unutmadan hatırlamanın mümkün olmadığını, hatırlamanın ise insanın kültürünü, kimliğini, değerlerini oluşturduğunu söyler.
Nietzsche'ye göre, unutma sayesinde insan geçmişin ağırlığından kurtulur, geleceğe yönelir, yaratıcı olur.
Unutma, insanın özgürleşmesini sağlar.
Nietzsche, unutmanın ahlaki bir değer olduğunu da ileri sürer.
Çünkü unutma, insanın affetmesine, bağışlamasına, intikam duygusundan arınmasına imkân verir.
Unutma, insanın barışçıl ve uyumlu bir toplumda yaşamasını mümkün kılar.
Nietzsche'nin unutma anlayışı, onun yaşama sevinci ve hayatı olumlayan felsefesinin bir yansımasıdır.
Nietzsche, unutan insanın mutlu ve sağlıklı olduğunu düşünür.

Paul Valery: Unutmak Yaratıcılığın Kaynağıdır


Paul Valery de Nietzsche gibi unutmanın yaratıcılıkla ilişkili olduğunu savunur.
Ancak Valery'nin unutma anlayışı, Nietzsche'ninkinden farklıdır.
Valery'ye göre, unutma sadece geçmişi silmek değil, aynı zamanda geçmişi yeniden yorumlamak, yeniden yaratmaktır.
Unutma, insanın hayal gücünü harekete geçirir, yeni anlamlar üretmesine olanak tanır.
Valery, unutmanın sanatçının en büyük yardımcısı olduğunu söyler.
Çünkü sanatçı, unuttuğu şeyleri yeniden keşfederken, onlara kendi bakış açısını katarak yeni bir eser ortaya çıkarır.
Sanatçı, unutmanın verdiği özgürlükle kendini ifade eder.
Valery'nin unutma anlayışı, onun sanat ve estetik üzerine odaklanan felsefesinin bir yansımasıdır.
 
Valery, unutan insanın yaratıcı ve güzel olduğunu düşünür.
Lacan: Unutmak Hastalığın Belirtisidir
Lacan ise Nietzsche ve Valery'nin aksine unutmanın olumsuz bir olgu olduğunu savunur. Çünkü Lacan'a göre, unutma bilinçaltının bastırdığı şeyleri gizlemek için kullandığı bir yöntemdir.
Unutan insan, gerçekle yüzleşmekten kaçar, kendini aldatır. Unutma, insanın ruhsal sağlığını bozar.
Lacan, unutmanın tedavi edilmesi gereken bir hastalık olduğunu söyler.
Çünkü unutulan şeyler, insanın bilinçdışında birikir, onun davranışlarını, duygularını, düşüncelerini etkiler. Unutulan şeyler, insanın özgürlüğünü kısıtlar.
Lacan'ın unutma anlayışı, onun psikanaliz ve dil üzerine odaklanan felsefesinin bir yansımasıdır.
Lacan, unutan insanın hasta ve mutsuz olduğunu düşünür.

Sonuç

Unutmak, farklı felsefi yaklaşımlara göre farklı şekillerde değerlendirilebilir. Unutmak, yaşamın şartı, yaratıcılığın kaynağı veya hastalığın belirtisi olabilir. Unutmak, bizi iyileştirebilir, yaratabilir veya hasta edebilir.
Unutmak şifa mıdır?
Bu sorunun kesin bir cevabı yoktur.
Belki de unutmak, her insan için farklı bir anlam taşır.
Belki de unutmak, her durum için farklı bir sonuç doğurur. Belki de unutmak hem iyileştirici hem de hastalıklı olabilir.

Unutmak, insanın doğasında olan bir olgudur. Unutmak, insanın yaşamının bir parçasıdır. Unutmak, insanın kendini tanımasının bir yoludur.

Unutmak Şifanın Gölgesidir şiir


Bazı kayıplar ne kadar derin olsa da,
Her yara, kendi sessizliğinde iyileşir.
Bir ağaç gibi, yapraklarını döker zaman,
Ve yeni filizler, unutmanın ardından yeşillenir.

Acı hatıralar, derin kuyular,
Her damlası bir yara, her yankısı bir sızı,
Ama unutmak…
Kuyunun dibinde filizlenen bir çiçek olur,
Kökleri karanlığı seve de, yaprakları ışığı özler.

Bir yaşanmışlık, hatırlanmak için direnirse,
Unutmanın rüzgârında dağılır,
Tıpkı kumdan kaleler gibi,
Dalgaların arasında kaybolur.

Şifa, unutmaktır bazen;
Hatırlamanın karanlığında kaybolan,
Silinmiş bir masal gibi,
Yalnızca bir fısıltı kalır geriye,
Ve o fısıltı, hafif bir huzur taşır.

Bir gök, rengi solmuş yağmurların ardında,
Her damlası bir hatırayı yıkayıp savururken uzaklara.
Ellerimde tutamadığım anların soğukluğu,
Anılarımda eksilen ise bir ömrün burukluğu.

Göğsümde taş gibi duran o eski kelimeler,
Yavaşça eriyor zamana yenik düşerek.
Birer birer silinirken yüzler, sesler, kahkahalar,
Hatıraların köşesinde.
Küskün bir şarkı gibi yankılanırlar .

Unutmak, bir düşüş,
Ama aynı zamanda bir yükseliş.
Yitirilmiş zamanların yükünden kurtulmak,
Ve boşluğun içinde bir bahar bulmak.

Unutmak, bir ihanet değil,
Aksine, bir şifa.
Geçmişin karanlık gölgelerinde kaybolanların,
 Acılarını umutlarının gölgesinde dinlendirdiği bir vaha.

Bırak, hafiflesin kalbin,
Küllerine karışsın ağırlığın.
Zira unutuş, bazen yeniden doğmaktır,
Yeni bir yaşama yeniden başlamaktır.

Şiir:Ahmet ATAM
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun