Özgür İradenin Zincirleri: Korku, Ekonomi ve İnanç Manipülasyonu
Baskı, korku, ekonomik ilişkiler ve inançların yönetimi ile özgür iradenin elinden alınan bir insanın kaçınılmaz kaderi.
Özgür İradesini kullanamayan Toplumlar:
Özgür irade baskı, korku, ekonomik ilişkiler ve inançların manipülasyonu ile elde edilen bir kişinin geleceği, tarih boyunca farklı toplumlarda benzer şekilde yaşanmıştır. Bu tür bir toplum genellikle aşağıdaki aşamalardan geçer:
Teslimiyet ve Korku Kültürü
Baskı altında yaşayan insanlar, direnme gücünüzü kullanamaz. Korku kültürü o kadar yaygınlaşır ki, insanlar yanlış olanları dile getirmez, eleştirmez ve itiraz etmekten kaçınır. Bir süre sonra, yanlış olan şeyler "normale" dönüşür ve halk kaderine razı olmaya başlar.
Ekonomik Bağımlılık ile Boyunduruk Altına Alınma
Eğer insanlar ekonomik olarak yöneticilere bağımlı hale getirilirse, bu bağımlılık bir silah gibi kullanılır. Düşük gelirli, sosyal yardıma dayalı olan kitleler, sorgulama yetisini kaybeder . "Buna da şükür" anlayışı yaygınlaşır ve yoksulluk bir yönetim aracı haline gelir.
İnançların Manipüle Eğitimi ile Bilinç Kontrolü
İnanç, insanları bir arada tutan güçlü bir güvenilmezdir. Ancak bu inanç bilinçsizce ve sorgusuzca kabul edilirse , onu yönlendirmek kolaylaşır. İktidar, dini veya ideolojik değerleri kullanarak halkın baskı altında tutulması ve ona itiraza "Bu bir imtihan", "Daha kötü de olabilir", "Sabredin, karşılığında ahirette devam edecek" gibi söylemlerle cevap verilir. Halk, kişisel adaletsizlikleri kaderin bir parçası gibi görünmeye başlar .
Eleştirel Düşüncenin Yok Edilmesi ve Tek Sesli Toplum
Eğitim sistemi ele alındığında, yeni nesiller sorgulanmayan, ezberleyen ve itaat eden bireyler olarak yetiştirilir. Zaman halk, kendi içinizden gelse bile karşınıza çıkacak hale gelir . Yoksulluğun, adaletsizliğin ve baskının özelliklerine göre gelen bireyler, sorunların çözülmesi yerine, sistem tarafından üretilen sahte düşmanlara yönlendirilir.
Çöküş ve Dönüşüm
Tarih boyunca hiçbir baskıcı sistem sonsuza kadar sürmemiştir. Ancak bu süreç genellikle uzun ve sancılı bir şekilde geçer . Ekonomik krizler, dış müdahaleler veya halkın bilinçlenmeye başlamasıyla sistem zayıflar. Ancak eğer halk, bilinçsiz ve örgütsüz bir şekilde harekete geçerse, eski düzenin yerine yine başka bir baskıcı yapı yapılabilir. Hasan Kasap gider, Kasap Hasan gelir.
Çözüm: Bilinç, Örgütlenme ve Cesaret
Bir halkın kaderi, onun bilinç düzeyi ve örgütlenme gücüyle şekillenir. Eğer toplum:
- Gerçekleri görmeye başlarsa (eleştirel düşünme),
- Bireysel korkularını aşarak kolektif bir bilinç oluşturursa ,
- Uydurulan değil, indirilen inançları kaynağından baz alırsa.,
- Ekonomik krizler için alternatif çözümler üretirse ,
O zaman özgürlük mümkün hale gelir. Yoksa kuzuların sessizliği devam eder ve kurtlar her zaman kazanır.
Özgür İradesini kullanamayan Halkın Kaderi Şiiri
Bağlandılar düşlerini,Susturdular seslerini,
Bir korku tünelinde,
Yitirdiler izlerini.
Diz çök dedi, çöktüler,
Sabret dedi, beklediler,
Aç kaldılar, sustular,
Makarnaya fit oldular.
Korku büyümüş içlerinde,
Rüya bile göremezler,
"Haline şükret" diyenlere,
Bir cevap bile veremezler
Kendi celladına aşık,
Bir halk doğduğunda,
Sadakaya meftun oldular
Bal beklediler zehir buldular
İnanç dediler, iman dediler,
Dini siyasete kurban verdiler,
Sabır diye diye sustular,
Zulmü makbul gördüler.
Ve böyle geçti,
Ne düştü, ne kalktı,
Bir gün tarih onları yazdı:
Bu halktan bir bok olmazdı.
Yorum Gönder