Silivri’ye Giden Yol şiiri:
Kelimeler ağır, harfler prangalı,
Mürekkep korkuyla akar kağıda.
Diller duvarlara konuşur burada,
Sesler yankılanır ama kimse duymaz.
Trollerin manipülasyonunda,
Şeref itibar, kaynar gidersin arada.
İfade, gökyüzüne yazılan bir kuştu,
Kırdılar kanadını, kafese koydular.
Özgürlük, harflerin arasına sıkıştı,
Ayaklara pranga,
Ve bir kelepçe ile susturdular.
Düşünce bir rüzgardı eskiden,
Eserdi, savururdu, özgürdü.
Şimdi Silivri’nin taş avlusunda,
Düşünen adam heykeli gibi,
Bir duvar dibine sinmiş,
Üşüyor, Ağustos sıcağında.
Sorgu odalarında titredi kelimeler,
İroni suç, mizah tehlikeli dediler.
Sahi, bir cümle nasıl darbe yapar?
Ve, Bir virgül nasıl tehdit olur?
Düşünceye nasıl kilit vurulur
Muhalifsen, hepsi olur dediler.
Zihinler sürgünde artık,
Fikirler zincirde,
Kalem,
İddianamenin mürekkebine batmış.
Suskunluk, bir hüküm gibi ağır,
Muhalifsen iktidara,
Silivri, bir cümle uzaklıkta.
Kimse duymaz, istediğin kadar bağırsan da.
Duvarda yankılanan eleştirel cümleler,
Mahkeme salonlarında sus pus olur
Harfler bile suçüstü yakalanır
Ve vicdan,
Delil yetersizliğinde bile mahkum olur.
Bir kalem ucu kadar keskin sessizlik,
Bir nokta kadar büyük tutsaklık.
Gazetede sayfalar beyaz kefen gibi,
İçine gömmüş tüm sessizliği.
Bir düş, bir fısıltı, bir isyan,
Gecenin en karanlık anında.
Ama bil ki, güneş doğar yine,
Ve kelimeler,
Demirden güçlüdür aslında.
Şiir: Ahmet ATAM
Yorum Gönder