Türkiye, Amerikan tipi Başkanlık Sistemiyle Daha Demokratik Olur muydu?
Cumhurbaşkanlığı sistemini beğenmiyoruz, Haydi biraz hayal kuralım… Türkiye için bundan sonra parlamenter sistem hayal, siyasiler gücün tadını aldı, bir daha asla ve kata bırakmazlar peki “Amerikan tarzı” bir başkanlık sistemine geçti diyelim.
Hani şu kuvvetler ayrılığı tam işleyen, yargısı bağımsız, temsilciler meclisi, senatosu hükümeti denetleyen, eyalet sistemiyle yerel yönetimlerin güçlü olduğu sistem.
Ne olurdu dersiniz?
Öncelikle, bugünkü durumdan daha demokratik olur muyduk?
Cumhurbaşkanlığı Sistemi Yerine Türkiye De Amerikan Başkanlık Sistemini Uygulansa İdi Ne Olurdu?
Öncelikle, bugünkü durumdan daha demokratik olur muyduk?
Yani, yasama organı yürütmeye bu kadar bağımlı olmaz, milletvekilleri parmak kaldırma yarışına girmez, yargı kararları sabah yazılıp öğlene bozulmazdı, mı acaba.
Ama durun bir dakika, bu Türkiye’den bahsediyoruz!
Bizde “sistem” değişir ama “zihniyet” aynı kaldıkça şart olsun sonuç pek farklı olmaz.
Önce Bir “Kuvvetler Ayrılığı” Düşleyelim
Amerikan başkanlık sisteminde başkan, öyle her istediğini yapamaz. Kongre’nin bütçeyi onaylaması gerekir, Anayasa Mahkemesi’nin denetimi vardır, bağımsız basın hesap sorar.
Bizde nasıl olurdu peki?
Büyük ihtimalle, “Sayın Başkanımızın her kararı yerindedir” diyen bir senato, muhalefetin kanun tekliflerini duvara çarpan bir meclis ve eleştiren gazetecilere “vatan haini” etiketi yapıştıran bir medya…
Yani, isim değişir, cisim değişmez.
Eyalet Sistemi: Valiler Seçimle Mi Geliyor?!
Amerikan sisteminde her eyaletin kendi yasaları var, valiler seçimle geliyor.
Bizde de bu olsa,
İstanbul Belediye Başkanı aynı zamanda İstanbul Valisi mi olurdu?
Peki ya İzmir’in valisi CHP’li,
Konya’nın valisi AKP’li,
Diyarbakır’ın valisi HDP’li olursa?
Ne olur?
“Türkiye’yi bölecekler!” sesleri yükselir, muhalefet “yetkilerimiz budandı” der, iktidar ise “güçlü yerel yönetim” adı altında kendi adamlarını dizayn eder.
Yani sistem güzel ama, işler mi, bilinmez.
Ekonomi Uçar mı, Kaçar mı?
Amerikan başkanlık sisteminde ekonomi bağımsız kurumlarla yürütülür.
Merkez Bankası başkanı, “Bize güvenin, doları düşüreceğiz” diyerek piyasayı tedirgin etmez.
Türkiye’de ise…
Merkez Bankası gerçekten bağımsız olur muydu, yoksa başkan her faiz indirimi sonrası “efendim ne emredersiniz?” diye rapor mu verirdi?
Şirketler özgürce yatırım yapar mıydı, yoksa ihale sisteminde en büyük “yerli ve milli” firmalar mı kazanırdı?
Sonuç: Demokrasi mi, Demokrasi Tiyatrosu mu?
Amerikan başkanlık sistemi, güçlü denetim mekanizmalarıyla çalışır.
Türkiye’de ise asıl sorun sistem değil, o sistemin “bizim kültürel kodlarımıza” uygun olup olmaması.
Canına yandığım ülke insanı güce tapıyor.
Bir paket makarnaya ülke satıyor.
Başkanlık sistemi gelsin de, yargı bağımsızlığı yoksa, basın özgürlüğü kısıtlıysa, senato sadece başkanı alkışlıyorsa, ne fark eder?
Yani sevgili okur, bizde sistem değişse de zihniyet değişmeden hiçbir şey değişmez. Öyle “Amerikan başkanlık sistemi” deyince her şey güllük gülistanlık olacak sanıyorsanız, bir daha düşünün.
Yani sevgili okur, bizde sistem değişse de zihniyet değişmeden hiçbir şey değişmez. Öyle “Amerikan başkanlık sistemi” deyince her şey güllük gülistanlık olacak sanıyorsanız, bir daha düşünün.
Çünkü bizde “sistem” değil, “zihniyet” sorunu var. zihniyet bozuk zihniyet.
Ve bu değişmeden hiçbir şey değişmeyecek.Başkanlık Geldi, Demokrasi Nereye Gitti? Şiiri:
Bir gün dediler ki,
Başkanlık gelsin, Türkiye uçsun!
Kuvvetler ayrılığı dediler,
Ama kuvvet tek kişide birleşti.
Denetim mekanizması dediler,
Ama denetleyiciler“makbul” olanlardan seçildi.
Demokrasi dediler,
Ama demokrasi sadece sandıkta kaldı,
Ve sandık ta oylar bile
Valla geldi de.
Uçtuk mu dersin?
Yoksa yere mi çakıldık,
Onu artık tarih yazsın…
Amerikan başkanlık sistemiymiş,
Hani şu kuvvetler ayrılığı olan,
Yargısı bağımsız,
Meclisi başkana “Dur bakalım!” diyen…
Bizde ne olurdu dersin?
Meclis yine alkış kıtası,
Yargı, muhterisin önünde düğme ilikleyen,
Basın mı?
Uçtuk mu dersin?
Yoksa yere mi çakıldık,
Onu artık tarih yazsın…
Amerikan başkanlık sistemiymiş,
Hani şu kuvvetler ayrılığı olan,
Yargısı bağımsız,
Meclisi başkana “Dur bakalım!” diyen…
Bizde ne olurdu dersin?
Meclis yine alkış kıtası,
Yargı, muhterisin önünde düğme ilikleyen,
Basın mı?
O zaten yalaka ve yandaşın.
Önden gideni.
Eyalet sistemi de olurmuş,
İstanbul’un valisi sosyalist,
İzmir’in valisi Komünist,
Konya’nın muhafazakâr,
Diyarbakır’ın ise…
Dur, orada biraz yavaş!
Ülkeyi böldürtmeyiz ha,
Lakin bebek katiline bile bey dedik,
Eyalet sistemi de olurmuş,
İstanbul’un valisi sosyalist,
İzmir’in valisi Komünist,
Konya’nın muhafazakâr,
Diyarbakır’ın ise…
Dur, orada biraz yavaş!
Ülkeyi böldürtmeyiz ha,
Lakin bebek katiline bile bey dedik,
İkinci açılımda.
Merkez Bankası bağımsız olurmuş,
Faizler piyasaya göre inip çıkarmış,
Ona buna “talimat” gelmezmiş,
İhale kazananlar gerçekten hak edenmiş!
Hadi canım sen de!
Kıdemli müteahhitler ne der sonra?
Merkez Bankası bağımsız olurmuş,
Faizler piyasaya göre inip çıkarmış,
Ona buna “talimat” gelmezmiş,
İhale kazananlar gerçekten hak edenmiş!
Hadi canım sen de!
Kıdemli müteahhitler ne der sonra?
Kuvvetler ayrılığı dediler,
Ama kuvvet tek kişide birleşti.
Denetim mekanizması dediler,
Ama denetleyiciler“makbul” olanlardan seçildi.
Demokrasi dediler,
Ama demokrasi sadece sandıkta kaldı,
Ve sandık ta oylar bile
Bazen YOK sayıldı.
Başkanlık güzel şey be arkadaş,
Ama Amerikan usulü olursa!
Bizde gelen gideni aratır,
Sistem değişir,
Ama zihniyet yerinde durursa!
Başkanlık güzel şey be arkadaş,
Ama Amerikan usulü olursa!
Bizde gelen gideni aratır,
Sistem değişir,
Ama zihniyet yerinde durursa!
Hep otlar ezilir, eşekler tepişir.
O yüzden, sevgili yurttaş,
Başkanlık sistemi geldi diye,
Demokrasi geldi sanma!
Çünkü burası Türkiye,
Ve bizde rejimler değişir,
Ama tek adam değişmez, asla…
O yüzden, sevgili yurttaş,
Başkanlık sistemi geldi diye,
Demokrasi geldi sanma!
Çünkü burası Türkiye,
Ve bizde rejimler değişir,
Ama tek adam değişmez, asla…
Şiir: Ahmet ATAM
Yorum Gönder