chp kayyum demokrasi krizi

CHP'ye kayyum ataması demokrasiyi tehdit mi ediyor? Otokratik yönetim sinyalleri, siyasi baskılar ve halkın tepkisi üzerine çarpıcı bir analiz.

Kayyum: CHP'nin 'Özel' Misafiri mi, Yoksa Demokrasinin VIP Tabutu mu?"

CHP'ye kayyum ataması demokrasiyi tehdit mi ediyor? Otokratik yönetim sinyalleri, siyasi baskılar ve halkın tepkisi üzerine çarpıcı bir analiz. 

Demokrasi kriziyle nasıl mücadele edilir?

CHP'ye Kayyum Atama: Demokrasi Krizi mi, Yoksa Siyasi Baskının Yeni Sahnesi mi?"

CHP’ye Kayyum, Demokrasiye ‘Kıyak’!" Türkiye’nin siyasi tiyatrosu yeni bir perde açtı: “CHP’ye kayyum atamak”. Sahne arkasında “Acaba bu, muhalefeti ıskartaya çıkarmanın bir yolu mu?” diye sorarken, izleyiciler (yani halk) afallamış durumda. 

Peki bu durum CHP’nin “kişisel sorunu” mu, yoksa demokrasinin final sahnesine mi hazırlanıyoruz? 

Gelin, ironi bıçağını saplayalım!

Kayyum Atamak: Siyasi Parti Yönetmek mi, Yoksa Demokrasiyi Susturmak mı?

Kayyum, aslen belediyelere atanırken “Hesap ver, yoksa seni de hallederiz!” mesajıydı. 

Şimdi siyasi partilere sıçraması, “Demokrasi dediğin multiplayer bir oyun değil mi? 

Biz tek başımıza oynarız!” diyen bir zihniyetin ürünü. 

CHP’ye kayyum tartışması, aslında “Demokrasinin karnına tekme” olarak okunmalı. 

Yoksa sizce de “CHP’nin sorunu” demek, ormandaki yangını bir ağacın münferit meselesi sanmaya benzemiyor mu?

CHP’nin Adayına Baskı: “Bir Parti Sorunu” mu, “Demokrasi Krizi” mi?

“Cumhurbaşkanı adayını baskılamak”, siyaseten “Ben sahneyi terk etmem, sen çık!” demenin nazik hali. 

CHP’nin adayı hedefteyse, bu tüm muhalefetin geleceğine dair bir tehdit. 

İktidarın “muhalefeti ziyan etme projesi”ni “CHP’nin sorunu” diye küçümsemek, demokrasiyi sadece seçim sandığına hapsetmek olur. 

Unutmayalım: Bugün CHP’ye, yarın başkasına.

Siyasi Yasaklar: Sadece CHP’nin Başına Gelen Bir “Talihsizlik” mi?

Siyasi yasaklar, tarihin nostaljik bir tekrarı: 12 Eylül’den bugüne “Demokrasiye ara verildi” anonsu! 

CHP’ye yönelik yasaklar, “İktidarın muhalefetle imtihanı” değil, demokrasinin kredisiyle oynamak. 

Bu sadece CHP’nin sorunu diyenlere soruyoruz: 

Sıra size gelince ironi mi yapacaksınız?

Halk Ne Yapmalı: Seyirci mi Kalsın, Yoksa Demokratik Direniş mi?

Halk nasıl davranmalı? sorusuna ironik bir öneri: “Patlamış mısır alıp oturun, demokrasinin dizi finalini izleyin!” 

Ama ciddiyetle…
Sandık + Sokak: 

Oy vermek yetmez, demokrasiyi talep etmek için aktif olun.
Medya Okuryazarlığı: “Kayyum haberlerini” okurken, “Acaba hangi özgürlük çalındı?” diye sorgulayın.
Dayanışma: CHP’ye yönelik baskı, tüm muhalefetin meselesi. 

Sessiz kalma lüksümüz yok.

Sonuç: Kayyum, CHP’nin Değil Demokrasinin Kâbusu!

CHP’ye kayyum atamak, “demokrasinin kullanma kılavuzunu yırtmak” anlamına geliyor. 

Bu bir parti sorunu değil, demokratik sistemin çöküş protokolü. 

Halka düşen, bu senaryoyu “Yok artık!” diyerek reddetmek. 

Unutmayın: 

Demokrasi solo bir performans değil, koro işidir. 

Koroyu susturana kadar…

Hukuk giderse Şiiri:

Hukuk giderse, "adalet" *palavra* dır,
Yargıç cübbesini darağacına,
Suçlu *kravatlı*, mazlum *kefenli*
Kanunlar *mezarlıkta* bir *fısıltı* kalır!

Mahkeme *maskara*, dosyalar *tanzim satıştır,
"Delil"  *Twitter’dan* alınan *Trol maskarasıdır*.
Avukatın dili *kilit*, savunma *puzzle*,
Hükmü *rulet çarkı*na yazan *şakşakçı*yalakadır.

Ceza *kredili*, bedel *taksit taksit* ödenir,
Zengin *"tövbe"* çeker, fakir kaderidir
Hapishane *lüks villa*, gardiyan *şoför* olur,
Adalet *VIP*’ halk maraba, siyaset sefildir.

Anayasa *sokak köpeği* gibi *hapsolur*,
"Eşitlik" *numara*, "özgürlük" *kırık plak* olur.
Meclis *tımarhane*, vekiller *palyaço*…
Hukuk giderse, *dünya* bir kukla tiyatrodur!

Ama unutma: *Kanun* ölse de *vicdan* diri,
Halk *şiir* yazar, *isyan* eder, söyler *hakikati*
Hukuk giderse, *tarih* utancı *kan* kusar,
Sanmayin ki zulüm gören ,ebedi susar.

Şiir: Ahmet ATAM