Guguk Kuşlarının CHP’de Yuvaya Dönüş Operasyonu
🕊️ Guguk Kuşu Operasyonu: Yuvayı Sahte Yavrulara Teslim Etmek
Yılmaz Özdil’in 2015 yılında kaleme aldığı “Guguk Kuşu” yazısı hala güncelliğini koruyor. Hani şu doğadaki guguk kuşu var ya...Yumurtasını başka bir kuşun yuvasına bırakır, ardından o yuvanın gerçek yavrularını teker teker dışarı atar.
Ana kuş ise ne olduğunu anlamadan, guguk yavrusunu kendi evladı zannedip besler ve büyütür.
Sonunda o yuva tamamen guguk kuşunun olur.
CHP kendi içinde guguk kuşlarıyla uğraşırken, ülkenin asıl sorunları sahipsiz kalıyor.
Guguk kuşları geri döndü.
Özdil’in bu metaforu, CHP içindeki kimlik erozyonuna dikkat çekiyordu.
Bugün baktığımızda, o guguk kuşlarının baş aktörleri hala sahnede:
Kemal Kılıçdaroğlu geri dönüyor, Sezgin Tanrıkulu ise zaten yuvada.
Yani guguk kuşları sadece geri dönmekle kalmadı, yuvayı yeniden tasarlamaya başladı.
CHP artık ülke sorunlarına çözüm aramaktan ziyade, kendi içindeki guguk kuşlarının pozisyon kavgalarına saplanmış durumda.
🎭 CHP’de Siyaset Yerine Siyaset Mühendisliği
CHP artık ülke sorunlarına çözüm aramaktan ziyade, kendi içindeki guguk kuşlarının pozisyon kavgalarına saplanmış durumda.
Kılıçdaroğlu’nun yeniden sahneye çıkışı bir halk talebi değil; tamamen bir siyaset mühendisliği ürünü.
Sezgin Tanrıkulu gibi isimler ise zaten yuvanın değişmez gugukları.
Gerçek evlatlar:
- Atatürkçüler,
- Laikler,
- Ulusalcılar
Ya dışlanmış ya da susturulmuş durumda. Bu manzarayı görünce insanın aklına şu geliyor: Yuvayı yapan dişi kuştu, ama şimdi yuvayı guguklar yönetiyor.
🧠 Reis İçin Rakipsizlik Tescillenmiş Oluyor
CHP kendi içinde guguk kuşlarıyla uğraşırken, ülkenin asıl sorunları sahipsiz kalıyor.
Ekonomi, adalet, eğitim, dış politika...
Artık gündemde değiller.
Gündem: Kim hangi koltuğa oturacak, kim hangi guguk kuşunun kanadına sığındı?
Bu içe kapanma durumu, Erdoğan'ın siyasetteki rakipsizliğinin tescili anlamına geliyor.
Çünkü artık karşısında bir muhalefet değil, bir guguk kuşu korosu var.
🧩 Metaforlarla Bugünün CHP’si Yuva: CHP’nin tarihsel kimliği
- Gerçek yumurtalar: Atatürkçü, laik, halkçı kadrolar
- Guguk yumurtası: Dışarıdan monte edilen, kimliksiz figürler
- Ana kuş: CHP seçmeni, umutla beslemeye devam ediyor
- Yuvadan atılanlar: Ulusalcılar, devrimciler, halkçılar
- Yuvayı ele geçiren: Guguk kuşunun büyüyen yavrusu, yeni CHP kadrosu
📈 Yılmaz Özdil'in Yazısı Neden Önemli?
Guguk kuşları geri döndü.
Hem de daha organize, daha stratejik.
CHP’nin gerçek evlatları hâlâ yuvanın dışında.
Yuvayı korumak istiyorsak, önce yumurtaları kontrol etmeli.
Çünkü her yumurta bir ideolojiyi, bir tarihi ve bir halkın umudunu temsil ediyor.
CHP' de Guguklar Konuşuyor, Yuva Susuyor
-------
Yuvanın üstünde bir gölge var,
Yumurtası başkasının, sesi bizimmiş gibi.
Ana ana kuş, hâlâ besliyor,
Ama gözleri kör, gagası guguklara çalışıyor.
Bir zamanlar altı ok vardı,
Şimdi altı yönsüzlük.
Altı okun üstünde bir guguk oturacak,
Adı halk, sesi başka ama.
Kılı kırk yaran değil artık,
Kılıçdaroğlu geri sarıyor,
Siyaset mühendisliğiyle değil,
Mühendisliğin siyasetiyle.
Yuvaya dönüyor, ama evlat değil,
Siyaset mühendisinin Mimarı.
Tanrıkulu zaten oradaydı,
Yuva onun için yapılmış gibi,
Herkesin sesi var,
Yuvanın üstünde bir gölge var,
Yumurtası başkasının, sesi bizimmiş gibi.
Ana ana kuş, hâlâ besliyor,
Ama gözleri kör, gagası guguklara çalışıyor.
Bir zamanlar altı ok vardı,
Şimdi altı yönsüzlük.
Altı okun üstünde bir guguk oturacak,
Adı halk, sesi başka ama.
Kılı kırk yaran değil artık,
Kılıçdaroğlu geri sarıyor,
Siyaset mühendisliğiyle değil,
Mühendisliğin siyasetiyle.
Yuvaya dönüyor, ama evlat değil,
Siyaset mühendisinin Mimarı.
Tanrıkulu zaten oradaydı,
Yuva onun için yapılmış gibi,
Herkesin sesi var,
Ama kimse kendi sesini duymuyor.
Bir guguk ötüyor,
Diğerleri alkışlıyor.
Gerçek evlatlar? Yuvadan aşağı.
Kanatları kırık, ama hâlâ Atatürk diye çırpınıyorlar.
Onlara “eski” diyorlar,
Çünkü guguklar “Yeni'yi seviyorlar.
Reis tepede,
Rakipsizliğini izliyor.
Bir elinde anayasa, diğerinde gugukların beslenme planı.
CHP mi?
Artık bir kuş türü değil, bir doğa olayı.
Yuvada kavga var,
Ama kavga evlatlar arasında değil,
Guguklar arasında.
Kim daha sahte, kim daha yerli,
Kim daha “bizden” gibi?
Ve biz aşağıdan bakıyoruz,
Bir dalda serçeyiz,
Bir dalda kargayız,
Ama hep sessiziz.
Çünkü ses çıkaranın,
Yuvalarına guguk kuşu bırakıyorlar.
Ahmet ATAM
Bir guguk ötüyor,
Diğerleri alkışlıyor.
Gerçek evlatlar? Yuvadan aşağı.
Kanatları kırık, ama hâlâ Atatürk diye çırpınıyorlar.
Onlara “eski” diyorlar,
Çünkü guguklar “Yeni'yi seviyorlar.
Reis tepede,
Rakipsizliğini izliyor.
Bir elinde anayasa, diğerinde gugukların beslenme planı.
CHP mi?
Artık bir kuş türü değil, bir doğa olayı.
Yuvada kavga var,
Ama kavga evlatlar arasında değil,
Guguklar arasında.
Kim daha sahte, kim daha yerli,
Kim daha “bizden” gibi?
Ve biz aşağıdan bakıyoruz,
Bir dalda serçeyiz,
Bir dalda kargayız,
Ama hep sessiziz.
Çünkü ses çıkaranın,
Yuvalarına guguk kuşu bırakıyorlar.
Ahmet ATAM
Yorum Gönder