-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

Halil Cibran'dan öyküler: İki koruyucu melek

Halil Cibran'dan öyküler: İki koruyucu melek



Halil Cibran'dan öyküler, Bir akşam, şehrin kapısında karşılaşan iki melek birbirlerini selamladı ve sohbete başladı. Bir melek diğerine, son zamanlarda neler yaptığını ve hangi görevin verildiğini sordu.

Diğer melek, vadinin aşağı kısmında yaşayan günahkâr bir adama koruyucu meleklik yapma görevinin verildiğini söyledi ve bu görev için çok çalıştığını belirtti. İlk melek, bu görevin kolay olduğunu düşündüğünü ve daha önce birçok günahkâra koruyuculuk yaptığını söyledi. Ancak şu anda ötedeki bir kulübede yaşayan iyi bir azizin koruyuculuğunu yapma görevinin verildiğini ve bu görevin çok zor ve titizlik gerektiren bir iş olduğunu anlattı.

Diğer melek yanıtladı:
--Bu sadece bir tahmindir.
Bir azizin koruyuculuğunu yapmak, bir günahkârın koruyuculuğunu yapmaktan nasıl daha zor olabilir ki?

Diğer melek cevap verdi.
--Bu ne alaka, bana nasıl iddialı diyorsun! Ben sadece doğruları söylüyorum. Asıl senin iddialı olduğunu düşünüyorum!"
İki melek önce söz düellosuna girdi, sonra da kanatlarıyla kavga ettiler.
Onlar kavga ederken bir baş melek geldi.

Yanlarında durdu ve onlara seslendi,
--Neden kavga ediyorsunuz?
-- Bu kavga neyin nesi?
-- Bilmez misiniz ki, meleklerin şehir kapısında kavga etmeleri hiç hoş karşılanmaz?
Söyleyin bana neyin derdindesiniz?

Sonra iki melek de aynı anda konuşmaya başladı, her ikisi de kendilerine verilen görevin daha zor olduğunu ve bu yüzden de daha çok takdir edilmeyi hak ettiklerini söylüyordu.
Baş melek başını sallayarak düşüncelere daldı.


Sonra şunları söyledi:
-- Arkadaşlarım, hanginizin ödül ve şerefe daha layık olduğunu söyleyemem.
Ancak bana verilmiş bir güç var, barış ve en iyi koruma adına size birbirinizin görevini veriyorum çünkü her biriniz diğerinin görevini daha kolay olduğunu iddia ediyorsunuz.
Şimdi gidin ve görevinizi keyifle yerine getirin.
Melekler emirleri aldılar ve kendi yollarına gittiler.

Ancak her ikisi de dönüp dönüp Baş Melek'e daha büyük bir öfkeyle bakmaya başladılar. İkisi de içinden şunları geçiriyordu.
-- Bu Baş Melekler, her gün hayatımızı biraz daha zorlaştırıyorlar.
Baş Melek orada durmaya devam etti ve derin düşüncelere daldı. İçinden şunlar geçiyordu:
-- Koruyucu meleklerimize dikkat etmeliyiz ve onlara göz kulak olmalıyız.

Halil Cibran
Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun