Türkiye Cumhuriyeti Demografik Yapısı

Türkiye Cumhuriyeti'nin demografik yapısı oldukça dinamik ve çeşitli özellikler göstermektedir. Bu yapı, nüfus büyüklüğü ve dağılımı, yaş yapısı ve etnik kompozisyon gibi temel unsurlarla şekillenmektedir.

Nüfus Büyüklüğü ve Dağılımı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2024 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre:

Toplam Nüfus: Türkiye'nin nüfusu 31 Aralık 2024 tarihi itibarıyla 85 milyon 664 bin 944 kişidir.
Nüfus Artış Hızı: Yıllık nüfus artış hızı 2024'te binde 3,4 olmuştur. Bu oran, önceki yıllara göre bir artış gösterse de uzun vadede düşüş eğilimi devam etmektedir.
Kır-Kent Dağılımı: Nüfusun büyük çoğunluğu (%93,4) il ve ilçe merkezlerinde (kentsel alanlar) yaşamaktadır. Belde ve köylerde yaşayanların oranı ise %6,6'ya gerilemiştir, bu da ülkedeki kentleşmenin hızını göstermektedir.
Yoğunluk: Türkiye genelinde kilometrekareye düşen kişi sayısı 111'dir. Ancak bu yoğunluk iller arasında büyük farklılıklar gösterir; örneğin İstanbul'da bu sayı 2 bin 934'tür.
En Kalabalık İller: İstanbul (yaklaşık 15,7 milyon kişi), Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya en çok nüfusa sahip illerdir.

Yaş Yapısı ve Ortalama Yaş

Türkiye'nin nüfus yapısı giderek yaşlanmaktadır:

Ortanca Yaş: 2024 yılı itibarıyla Türkiye nüfusunun ortanca yaşı 34,4'e yükselmiştir (erkeklerde 33,7, kadınlarda 35,2). Ortanca yaşın yükselmesi, nüfusun yaşlanma eğiliminde olduğunun en önemli göstergesidir.
Yaş Grupları Dağılımı (2024):
- 0-14 yaş grubu (Çocuk nüfus): %20,9
- 15-64 yaş grubu (Çalışma çağındaki nüfus): %68,4
- 65 ve üstü yaş grubu (Yaşlı nüfus): %10,6

Bu dağılım, çalışma çağındaki nüfusun hala yüksek olduğunu, ancak çocuk nüfusun oranının azaldığını ve yaşlı nüfusun oranının ise arttığını göstermektedir.

Etnik ve Dini Yapı

Türkiye, kültürel ve etnik çeşitliliğe sahip bir ülkedir:

Etnik Gruplar: Resmi sayımlarda etnik köken bilgisi yer almamakla birlikte, çeşitli araştırmaların tahminlerine göre en büyük etnik grup Türklerdir. Kürtler, ülkedeki en büyük azınlık grubunu oluşturur. Diğer azınlık grupları arasında Çerkesler, Araplar, Zazalar, Lazlar, Gürcüler, Arnavutlar, Boşnaklar ve diğer pek çok farklı grup bulunmaktadır. Tahminler genellikle Türklerin %70-75, Kürtlerin %19 civarında bir oran oluşturduğunu belirtir.
Dini Yapı: Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir. Nüfusun büyük çoğunluğu Müslümandır. Müslümanların içinde Sünni (çoğunlukla Hanefi ve Şafii) ve Alevi mezheplerine mensup gruplar bulunur. Ayrıca Hristiyanlar (Rumlar, Ermeniler, Süryaniler vb.) ve Yahudiler gibi geleneksel olarak var olan küçük azınlık grupları da bulunmaktadır.

Özetle

Türkiye, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olmakla birlikte, doğurganlık hızlarının azalması ve ortanca yaşın yükselmesi nedeniyle hızla yaşlanan bir demografik yapıya doğru ilerlemektedir. Nüfusun büyük çoğunluğu kentlerde yaşamaktadır ve etnik-dini açıdan çeşitliliğe sahiptir

Türkiye demografik ve etnik yapı:

Türkiye'nin demografik yapısı ile oynamayın
TBMM Mülteci Alt Komisyonu Başkanı ve AKP Antalya Milletvekili Atay Uslu, şu anda Türkiye'de 4.3 milyon göçmen yaşadığını söyledi.
Bunlar bilinenler
Türkiye'nin etnik yapısı hızla ve bilinçli olarak değişiyor yada değiştiriliyor .
Kimse zor durumdaki insanlara yardım edilmesin demiyor.
Vatandaşlık vermeye kalktığınızda ise durum değişir .
Bu toprakların vatan ve yurt edinilmesinin bir bedeli vardı ve Türkler bu bedeli canları kanları ile ödediler .
Kimsenin Anadolu topraklarını Araplaştırma hakkı yoktur .

Türkiye genellikle doğu'dan göç alır , batıya beyin göçü verir

Türkiye'ye göç ;

Osmanlı dağılmasından sonrası ve Türk Kurtuluş Savaşı , tam bir göç hareketlerine marız kalmştır Türkiye toprakları

Büyük bölümü Türkçe ( Türk ) ve Müslüman halklardan Balkanlar Balkan Türkleri , (Arnavutlar , Boşnaklar , Pomaklar ), Kafkasya ( Abhaz , Çerkezler , Çeçenler), Kırım ( Kırım Tatar diasporası ) ve Girit ( Girit Türkleri ) günümüz Türkiye'sine sığınmış ve ülkenin temel özelliklerini şekillendirmiştir.

İlerleyen yıllarda ;

Çok farklı nedenlerle Türkiye'ye göç eğilimi artmış, Eğilimler, bu güne dek devam edegelmiştir Türkiye, söz gelimi yakın ülkelerden bir çok ekonomik göç almış ( Ermenistan , Moldova , Gürcistan , İran ve Azerbaycan ), hem de de Orta Asya'dan .

Bu gelişlerin Türkiye üzerinde ekonomik ve sosyal etkileri sınırlı kalmış,

Lakin Suriye den gelen mülteci akımı çok farklı değerlendirmek gerekir

Birincisi sayı çok ama çok yüksektir

Türkiye;

Ekonomik
Kültürel
Sosyal
Demografik

Yönden etkileyecek, küresel gelişmesinde paçalarından aşağıya çekebilecek sayıda, genellikle vasıfsız insanlar tarafından bir nevi işgal edilmiştir.

Surile'li mülteciler kendi rızaları ile değil, Suriye de kurulacak bir Kürdistan'a alan açmak adına, Türkiye ye sürülmüşlerdir, ve geri gönderilmeleri çok zor olup, asla asimile olmayan bir halktır.

Türkiye'nin demografik yapısında ağır bozulmalara sebep olacaktır

İstenen de bu dur zaten