-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

AHMET VASFİ EFENDİ

Kütahyalı divan şairi Ahmet Vasfi efendi
Kütahyalı divan şairi Ahmet Vasfi Efendi

Kütahyalı divan şairi Ahmet Vasfi Efendi
On dokuzuncu asır divan şiirinin son temsilcilerinden biridir Ahmet Vasfi Efendi.

Ahmet Vasfi Efendi hayatı

Kütahya’nın Mecidiye Mahallesi’nde 1832 yılında doğdu.
Kütahya’nın kadim mahallelerinden biri olan Mecidiye Mahallesi’nden İlyas-zâde Mehmet Ali
Ağa’nın oğlu ve Cumhuriyet devrinin ilk öğretmenlerinden İlyas Erkut Hoca’nın dedesidir.
Mahalle mektebini bitirdikten sonra Vacidiye Medresesi’nde Doğlarlı Müderris Osman Efendi’den
Arapça ve Mühürdar Hacı Hasan Efendi’den Farsça ve Belâgat dersleri aldı.
Medrese eğitimini tamamlayan ve icazetnamesini alan Ahmet Vasfi Efendi, Kütahya Mutasarrıflığı Tahrirat Kalem'inde kâtip olarak işe başladı.
Kütahya Muhasebe Kalem'inde Başkatip olarak çalışırken, genç sayılacak bir yaşta kırk dört yaşında, M.1876 yılında vefat etti.

Yaşadığı asırda Kütahya edebî muhitinin önemli şairlerinden biri olan Ahmet Vasfi milli ruha sahip bir münevverdir.
İnce ruhlu, mütevazı, sakin bir insandı ve kendi ruh dünyasını şiirle anlatmayı tercih eden bir edipti.
Şiirlerinden sol gözünde sorunları olduğu anlaşılmaktadır.
Onun edebî çevresinde Galip ve Rüşdî olmak üzere Haydar, Âgah, Hüsnî, Ârif ve Bedrî mahlaslı şairler yer almaktadır.

Ahmet Vasfi efendinin kişiliği

Fatih Hocamın araştırmalarına göre Kütahya’nın sosyal durumunu şiirine dökmüş bir şairdir
Ahmet Vasfi….
Hoş sohbettir.
Vasfi Efendi’nin oğlu Süleyman Efendi’nin de kibar bir zat olduğu ifade edilmektedir.

Beni seyr etse bu hâlimde Süleymân aglar
Çıkarıp tâcını tahtından iner kan aglar
Unutur girsem eger gülşene derdin bülbül
Edip insâf bana gonca-i handân aglar
Dil-i zarımdan etıbbâ-yı zamân ‘âcizdir
Bilemez çâresini görse o Lokmân aglar
Açarak sinemi ihrâk-ı dilim göstersem
Kapanıp yerlere küffâr u Müselmân aglar
Bana rahm etmeyeli belde-i Kûtâhiyye
Tutuşup Hind ü Yemen Çîn ü Horasân aglar
Sana meydân mı verir dîde-i zârın Vasfî
O dahi her dem ü her sâ’at ü her ân aglar


Ahmet Vasfi Efendi Kütahya’yı çok sevse de bazen şehirden uzaklaşıp yalnız yaşamak ister.
Bazı mısralarında Kütahya’dan ayrılmak istediği ama çok sevdiği şehrini terk edemediği anlaşılmaktadır:

Şehr-i Kûtahiyye efganımdan ‘âciz Vasfıyâ
Hicret etsem ger Hicâz u Isfahân ağlar bana
Bana rahm etmeyeli belde-i Kütahiyye
Tutuşup Hind ü Yemen Çîn ü Horasân aglar
Bu Kütâhiyye’de oldu elemle ömrümüz kûtâh
Dil ârzû eyler ammâ kanda İslambol gözüm görmez
Usanmışım bu Kütâhiyye’den çıkıp gideyim
Bulunmasın eserim dahi gelmesin haberim


Ahmet Vasfi Efendi, Divan'ında Kütahya’dan çok bahseder. 
Kütahya vatanıdır. 
Misali yoktur.
Halkı âdildir.
Kütahya aklına geldikçe heyecan duymakta ve bu şehre hainlik yapanları affetmemektedir:

Taga düşdü her biri sükkân-ı Kûtahiyye’yi terk edecek
Pîr ü şâ bî şöyle mesken-terk-i bîrûn oldu hep
‘Âkıbet bana Kütâhiyye’yi terk etdirecek
Bu gönül terk-i diyâr istiyor âvâresidir
Korkarım nîm-nigehle eder encâm beni
Bu Kütâhiyye’den âvâre senin dîdelerin
Vasfıyâ hâtıra geldikçe bu Kûtahiyye
Kandadır şu vatanım diyerek cân atayım
Misâlin görmemişdir halk-ı Kûtahıyye sultânım
Vakûr-ı lütfuna nisbetle sen bir şâh-ı ‘âdilsin
İşitdim ki bu Kûtahiyye’yi urmak dilermişsin
Ne olsun bu husus-ı devlet-i Yûnân isen söyle
Tolandırmak dilerdin beldeyi san kim bu fikr ile
Eder kûtâh elbet ‘ömrüni Kütâhiyâ Yorgi


Vasfi'nin şiirlerinde Kütahya’nın mesire yerlerinden Aksu’yu ve Sultandağı'nı çok sevdiği,
Bahar ve yaz aylarını bu mesire yerlerinde geçirdiği anlaşılmaktadır.

Yok zerrece râhat bana şu dîdelerimden
Kanlar gelir eyyâm u leyâl Aksu-misâldir
Yaz günleri Aksu’ya gidem derdim efendim
Gayrı diyecek var mı aha geldi zaman gel
Cûş eder dîdelerim rûz u şebân Aksu gibi
N’ola rahm eyle benim hâl-i perişanıma bak
Akdem görülen mihr ü vefâ hâtırımızda
Aksu’da olan zevk u safâ hâtırımızda
Şu eyyâm-ı sıyâmın görmedim bir zevkin ‘ömründe
Geçen yıl yâr ile Aksu’daki iftârdan gayrı
Ne hâcet söyleyin gelsin ana Aksulara gitmek
Beni kılsın temâşâ eşk-i çeşmim şâdumân etdi…
Sultânbâgı sahrâsının evsâfını dinle
Şerh eyleyecekdir kalemim lafını dinle…


Ahmet Vasfi Efendi’nin Kütahya dışında Şaphane ve özellikle Gediz’i sevdiğini, bu semtleri ve güzellerini mısralarında samimiyetle övdüğü görülmektedir:


AHMET VASFİ EFENDİ GEDÛS GAZELİ


Bu semte geldi bir âhû-yı hoş-âra-yı Gedûs
Merâkım oldu ‘aceb kim nasıl hevâ-yı Gedûs
Gidenler anda kalıp tûl müddet eyleniyor
Vücûda ‘ayn-ı hayât anladım safâ-yı Gedûs
Nukûd-ı câm iledir bizde dâ’im ahz u ‘atâ
Ne gûnedir bilemem bey’ u şirâ-yı Gedûs
Geçende haylîce Şâb-hâne yolların aradım
Dil oldu şimdi de mecbur u mübtelâ-yı Gedûs
O semte togru bu yıl Vasfiyâ gönül akıyor
Azîmet etsem ‘aceb var mıdır rızâ-yı Gedûs


Ahmed Vasfi Efendi tarih düşürmede de mahirdir. Eski adı Saadet Câmisi olan
Sadedin Camisi'nin batı yönündeki cümle kapısı üzerinde bulunan tamir kitâbesi
Ahmet Vasfî Efendi tarafından kaleme alınmıştır. 
Kütahya Fatihi Hazar Dinari'ının bu câminin hazîresinde defn edildiği bu kitabede yer almaktadır.

KÜTAHYA SADETTİN CÂMİSİ’NİN KİTÂBESİ


İbâdetgâh-i Hak hem dil-guşâ tebrîke lâyıkdur
Ferah-bahşâ-yı ervâh buyursun cümle müştâkîn
Ziyâret istiyen elbet varır Dergâh-ı Mevlâya,
Hezâr Dînâr da bunda defin-i makber-i müşgîn
Kazâ-yı nâ-bedîd olmuşken, asrında cedîd oldı
O Şâh Abdülazîz Evvel Han ‘adâlet berrü’l bahrîn
İki yıl geçmeden ihyâ buyurdı feyz-i kudsile,
Hasan Beg dahı hakka kim bununla bâdi’-i tekvîn
Zihî kim şîve-yi hükm-i hükûmet böyle ‘âlîdir
İder rey’-i reşâd-ı şerh enver-i âlem-i tarsîn
Hulûs-i pâk ile teşrîf idüp terdîf-i himmetle
Hatîb ü muktedâsın eyledi Edhem Paşa ta’yîn
İ’ânet kıldı erbâb-ı mürüvvet gerçi bi’l-ikdâm
Pezîrâ-yı hitâm oldı iki yılda ‘ale’t-tahmîn
Didi târîhini Vasfî hisâb it penç esâbi’le
Müferrih düşdi hamden Câmi-i Zîbâ-yı Sa’de’d-dîn-1287/1871


Kütahya’ya hatırlatalım istedik.
Kütahya’nın yetiştirdiği son divan şairlerinden biri olan bu samimi sanatçımızı rahmetle anarken,
Şiirlerinde çok sevdiği Kütahya ve Kütahyalılar tarafından unutulmamasını, her yıl çeşitli etkinliklerle hatırlatılması gerektiğini eşrafa temenni edelim .


Kaynak ve alıntı : Kadri Güner , Yeni Kütahya gazetesi 
إرسال تعليق

إرسال تعليق

Yorumlarda lütfen saygılı olun