Ülke olarak boğazımıza kadar pisliğe battık, rüşvet, iltimas adam kayırma, sanki olağan hale geldi, bulanık suda yaşayan balıklar gibiyiz, temiz suyu unutmuş, dünde böyle idi, bugünde, yarına ise Allah kerim.
DEVLETİN KİRİ
Ümit Yaşar Oğuzcan'dan bir mizahi öykü, Günlerden bir gün, şevketli Sadrazam hazretlerinin hamama gitmeye niyeti düşer, hiç itibardan tasarruf olur mu?
Bir yanında birinci veziri, diğer yanında ikinci veziri, hemen arkalarında üçüncü veziri, derken efendime söyleyeyim, peşkirci başısı, nalıncı başısı, sabuncu başısı...
Velhasıl, tam dört yüz kişilik kafile, ala ile vala ile hamama zor sığarlar.
Peştemalleri kuşanır, hamama dalarlar. Her biri üçer beşer kurnaların başına geçer.
Sadrazam hazretleri ise göbek taşına kurulup yan gelir yatar.
Hamama şevketli sadrazam teşrif etmiş, memleketin en ünlü tellakları, yalakaları, soytarıları dört bir yanını sarmış, kimi elini tutar, kimi bacağını.
Hamama şevketli sadrazam teşrif etmiş, memleketin en ünlü tellakları, yalakaları, soytarıları dört bir yanını sarmış, kimi elini tutar, kimi bacağını.
Aşk ile meşk ile bir keseleme, bir sürtme faslı başlar.
Saatlerce incitmeden, yumuşacık keselerler şevketli, devletlu veli nimetlerinin mübarek vücudunu.
Öylesine bir kir çıkar ki sormayın gitsin! Her biri baş parmağım gibi kocaman. Ne olduğunu anlamaya fırsat kalmaz, aman efendimiz, bu ne kiri demeye kalmaz; yalakaların keselerinin altında eriyip gider koskoca şevketli sadrazam. Herkes bir telaşa kapılır, bütün maiyet erkânının aklı başından gider.
Nittiniz ulan devletliyi diye sorgu sual ederler yandaş yalaka tellaklara.
Öylesine bir kir çıkar ki sormayın gitsin! Her biri baş parmağım gibi kocaman. Ne olduğunu anlamaya fırsat kalmaz, aman efendimiz, bu ne kiri demeye kalmaz; yalakaların keselerinin altında eriyip gider koskoca şevketli sadrazam. Herkes bir telaşa kapılır, bütün maiyet erkânının aklı başından gider.
Nittiniz ulan devletliyi diye sorgu sual ederler yandaş yalaka tellaklara.
Tellaklar cevap verdi:
"Biz sadece yıkadık, ardından da keseledik.
Ulu devletlinin kirden ibaret olduğunu bilemedik.
Suç bizde değil ki! Ne edelim.
Kir bitti, sadrazam elden gitti."
Makale Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bir öyküsünden derlenmiştir
Makale Ümit Yaşar Oğuzcan'ın bir öyküsünden derlenmiştir

.png)

Yorum Gönder