SİYASAL İSLAM VE TÜRK DEMOKRASİSİNE ETKİLERİ

Siyasal İslam'ın Türkiye'deki yükselişi, demokratik kurumlar üzerindeki etkileri ve geleceği hakkında bilgiler içeren makale

Siyasal İslam'ın Türkiye'deki Demokrasiye Etkileri
 Siyasal İslam'ın Türkiye'deki Demokrasiye Etkileri

Türkiye'de Siyasal İslam: Geçmişten Günümüze Bir Analiz

Siyasal İslam'ın Türkiye'deki Kökenleri:

Diyar-ı küfrü gezdim beldeler kaşaneler gördüm Dolaştım mülk-i İslam'ı bütün viraneler gördüm''

Ziya Paşanın meşhur sözüdür 1800 lü yıllar İslam dünyasının geri kaldığını gören Müslüman aydınlar ta o yollarda bu soruna bir çözüm yolu aramaya başlarlar Yeni bir Müslüman toplumu yaratma arayışıdır özünde Siyasal İslam Başarıya ulaşmıdır.
Gelinen nokta ile HAYIR.

Yanlışların başında ise İslam'ın demokrasi ile bağdaşmayacağı Demokrasinin hedef değil araç olduğudur Sloganları, Hakimiyet Allah'ındır Mülk Allah'ındırTürkiye'de siyasal İslam, Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren siyasi hayatın önemli bir aktörü olmuştur.
 
Siyasal İslamın Türkiye'deki temelleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemindeki İslamcı akımlara dayanmaktadır. Cumhuriyetin ilanıyla birlikte devlet ve din ilişkileri yeniden şekillendirilmiş, siyasal İslam hareketleri bir süre geri planda kalmıştır. 

Ancak 1950'lerden itibaren Demokrat Parti'nin iktidarıyla birlikte siyasal İslam yeniden güç kazanmıştır. Bu dönemde, Necmettin Erbakan liderliğindeki Milli Görüş hareketi, siyasal İslamın en önemli temsilcisi olmuştur.

Siyasal İslam'ın Gelişimi


Siyasal İslam, Türkiye'de çeşitli dönemlerde farklı biçimlerde kendini göstermiştir. 1960'lı ve 1970'li yıllarda yaşanan sol-sağ çatışmalarında siyasal İslam da etkilenmiştir. 1980 askeri darbesiyle bu hareketler zayıflamış, ancak 1983 genel seçimleriyle yeniden siyaset sahnesine çıkmıştır. 

1996'da Refah Partisi'nin iktidara gelmesiyle siyasal İslam, Türkiye'de ilk kez iktidar olmuştur. Ancak, 28 Şubat süreciyle birlikte Refah Partisi kapatılmış ve siyasal İslam hareketleri bir darbe daha almıştır.

Siyasal İslam'ın Günümüzdeki Etkileri.


Siyasal İslam, günümüz Türkiye'sinde hala önemli bir siyasi aktördür. Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), siyasal İslamın temsilcisi olarak görülmektedir. AK Parti, 2002 yılından bu yana kesintisiz olarak iktidarda bulunmaktadır. 

Siyasal İslam'ın Türkiye'deki etkileri şu şekilde özetlenebilir: Toplumsal yapı üzerindeki etkisi oldukça belirgindir. Özellikle kırsal bölgelerde ve küçük şehirlerde siyasal İslam daha etkili olmuş, bunun arkasında makarna ve kömür dağıtımı gibi çeşitli sosyal yardımların rolü büyüktür.

Siyasal İslam, Türkiye'nin siyasi sisteminde derin bir etki bırakmıştır. Siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının yapısı, bu etkinin izlerini taşımaktadır.

Ekonomi üzerindeki etkisi: 
Siyasal İslam, Türkiye'nin ekonomik politikalarını şekillendirmiştir. Sosyal devlet anlayışı ve yerli-milli üretim gibi konular ekonomi politikalarında önemli bir yer tutarken, kendi zenginlerini ve basınını da oluşturmuştur.
 
Dış politika üzerindeki etkisi: 
Siyasal İslam, Türkiye'nin dış politikasında da etkili olmuştur. İslam dünyası ile ilişkilerde bu etkinin belirginleştiği görülürken, batı ülkeleriyle ilişkilerde gerilim yaşanmıştır.

Siyasal İslam'ın Geleceği
Siyasal İslam'ın Türkiye'deki geleceği, birçok etkene bağlıdır. Bu etkenler arasında dünya siyasetindeki gelişmeler, Türkiye'nin ekonomik durumu, toplumsal değişimler ve siyasi partilerin stratejileri yer alır. Siyasal İslam'ın geleceğiyle ilgili kesin bir şey söylemek zor olsa da, Türkiye'deki siyasi yaşamda önemli bir aktör olmaya devam edeceği söylenebilir.

Sonuç

Türkiye'de siyasal İslam, uzun ve karmaşık bir geçmişe sahiptir. Siyasal İslam, Türkiye'nin siyasi, sosyal ve ekonomik hayatını derinlemesine etkilemiştir. Siyasal İslam'ın geleceği, Türkiye'nin geleceğiyle yakından ilişkilidir.

Siyasal İslam'ın Türkiye'deki Demokratikleşme Sürecine Etkileri.


Laiklik İlkesine Tehdit Algısı: Siyasal İslam hareketlerinin yükselişi, laiklik ilkesine yönelik endişeleri artırmıştır. Bazı kesimler, siyasal İslamın amacının Türkiye'yi bir İslam devleti haline getirmek olduğunu iddia etmişlerdir. Bu durum, toplumda derin bölünmelere yol açmıştır.

Kutuplaşma: Siyasal İslam, Türkiye'de derin siyasi kutuplaşmalara neden olmuştur. Laikler ile dindarlar arasındaki gerilimler, siyasi hayatın önemli bir parçası haline gelmiştir.

Demokrasi Anlayışı Üzerindeki Tartışmalar: Siyasal İslam hareketlerinin demokrasi anlayışı, Batılı liberal demokrasi anlayışından farklılık göstermektedir. Bu durum, demokrasi kavramı üzerinde farklı yorumlara ve tartışmalara yol açmıştır.

Kültürel Homogenizasyon: Siyasal İslamın yükselişi, Türkiye'nin kültürel çeşitliliğine zarar verebileceği endişesini doğurmuştur. Bazı kesimler, siyasal İslamın tek tip bir kültürel anlayışı dayatmaya çalıştığını iddia etmektedir.

Siyasal İslam'ın açmazı: Hakimiyeti yeryüzünde ALLAH adına kimin kullanacağı Mülk' ün kimin üzerine olacağıdır .

 
Mezhebi farklılıklar, hoşgörüyle birleştirmek ve bütünleştirmek yerine daha da keskinleşmiştir; İslam gitmiş, yerini Siyasal İslamcılık almıştır. "Bayrak inmez, ezan dinmez" diye slogan atan, fakat askerliğini bedelli yapan ya da çürük raporu alan, hatta Cuma namazına bile gitmeyen sayısız tanıdığım var. 
Bu slogan, bir inancı değil de, kişinin kendi münafıklığını ortaya koymuyor mu?

Peki, siyasal İslam münafıklık mıdır? İşte bu münafıklığın bugünkü adı maalesef siyasal İslam'dır.


Hele bir grup var ki, ülkenin %90'ı Müslüman olmasına rağmen, burayı darül harp olarak görür. Onlara göre diğer %10 ile cihat etmek farzdır ve bunun için papaz cübbesi bile giyilebilir. Kendi dışındaki, sözde keferelere karşı her türlü hileyi mubah sayarlar.

Malları ganimet, kadınları ise cariye olarak görürler. Siyasal İslamcılar, kâfir saydıkları bir ülkede vergi kaçırmayı, rüşvet almayı, talanı, hortum düzeninde yer almayı, yalan söylemeyi ve zekatlarını fakire değil partiye vermeyi meşru görürler. Ulus ve millet karşıtı unsurlarla işbirliği yaptıklarında ise şaşırmamak gerekir.

Son derece örgütlüdürler, Siyasal İslam siyasete zarar verdiğinden fazlasını bu gün İslamiyet'e vermektedir, bu gün siyasal İslam bir devri yerle yeksan etti , bitirdi
İslam'ın tek kaynağı vardır, Tartışmasız, Kur'an ve Sünnet, Allah kimseyi bu yoldan ayırmasın

A.Atam