Türk kimdir tarihten Türkleri çıkarın tarih kalmaz |
Bu tarih bizi doğrudan SEVR’e götüren üç öğe taşır:
1. Türkler uygarlıktan nasibini alamamış bir göçebe sürüsüdür.
2. Türkler Anadolu’ya göçmen olarak 1071’de gelmişlerdir.
3. İstanbul, 1453’te fethedilmiştir?
Bunların üçü de yanlıştır, bu yanlışlar beyinlerimize yerleşmiş ve refleks hâline getirilmiştir. İşte belgelere dayanan bilimsel gerçekler :
1. Türkler uygarlıktan nasibini alamamış bir göçebe sürüsüdür.
2. Türkler Anadolu’ya göçmen olarak 1071’de gelmişlerdir.
3. İstanbul, 1453’te fethedilmiştir?
Bunların üçü de yanlıştır, bu yanlışlar beyinlerimize yerleşmiş ve refleks hâline getirilmiştir. İşte belgelere dayanan bilimsel gerçekler :
Türk Kimdir ?
Türkler göçebe değil , göçmendir, göçmen, yeni bir yurt, yeni bir vatan aramak için topraklarından ayrılıp göç eden kişilerdir, tarihsel gerçek şudur ki,
Ön-Atalarımız sırayla, önce buzul dönemi, sonra buzların erimesiyle oluşan tufanlardan, en sonra da kuraklıktan kaçarak kendilerine yeni yurtlar, yeni Vatan’lar aramak için yazı sahibi, ileri derecede bilgi sahibi göçmenler olarak yola koyulmuşlar, gittikleri ve yerleştikleri yeni yurtlarında dip kültürü oluşturmuşlardır.
Yazı ve yazının içerdiği bilgilerle bu yöreleri ışıklandırmışlardır.
Göçebeler : önce çobanlardır.
Otlak arayışı peşinde yer değiştirirler, yazın yaylaklarda, kışın kışlaklarda yaşarlar; ayrıldıkları yerlerine dönerler.
Öteki göçebeler ise, iş aramak üzere yer değiştirirler, bunlara KONAR / GÖÇER denir. Çukurova’ya pamuk toplamak için göç edenler gibi.
1071 Doğu Anadolu’ya son Türk göçünün tarihidir.
Gelenler Tokuz Oğuzlarıdır.
Tarih Türkler ile başlar
İlk Göç’ün tarihini Prof. Afif ERZEN ve ekibi 13 binler olarak vermişlerdir, (Prof. A.Erzen, Urartular ve Doğu Anadolu 1983 TTK Ank).
Bu tarih, mağara duvarları ve kaya üstü yazıtlarıyla da doğrulanmıştır (K.Mirşan, Alfabetik yazı başlangıcı. MBB: 1994 )
1453. Bu tarih Anadolu’nun fethi değil “istirdadı” yani ”geri alınışıdır.
Milâttan sonra, siyasal gücünü kaybetmiş, 395’lerde Bizans olma yolu tutmuş, Hıristiyanlığın etkisiyle zayıflamıştır.
Fakat, Hıristiyan âyinleri yaklaşık 800’lere kadar Ön Türkçe yapılmıştır.
İstanbul, Trabzon Ayasofya, İstanbul Kariye Camii’nin Ön-Türkçe okunan yazıtları bu gerçeği açığa çıkarırlar.
1453. Bu tarih Anadolu’nun fethi değil “istirdadı” yani ”geri alınışıdır.
Milâttan sonra, siyasal gücünü kaybetmiş, 395’lerde Bizans olma yolu tutmuş, Hıristiyanlığın etkisiyle zayıflamıştır.
Fakat, Hıristiyan âyinleri yaklaşık 800’lere kadar Ön Türkçe yapılmıştır.
İstanbul, Trabzon Ayasofya, İstanbul Kariye Camii’nin Ön-Türkçe okunan yazıtları bu gerçeği açığa çıkarırlar.
(K. Mirşan, ProtoTürkçe Yazıtlar 1970, MBB, Ank.)
Tarihten Türkü çıkarın tarih kalmaz
Türk, Tarihi başlatan Kültürün sahibidir Türk, evrende İlkleri vermiş kişidir.
Türk Uygarlığı, ÖGÜL-UQUS denen – kafataslarının ölçüsü değil içinin değeri olan – ileri seviyede düşünce sahibi Ön-Türk kişilerinin tarihi başlattıkları ilk uygarlıktır.
Ön atalarımız Ön Türk kişileri Orta Asya’da tarih öncesi, Orta Asya kişisinin (henüz Ön-Türk değil) kayalara yaptıkları yüz binlerce resimlerden esinlenerek düşünceyi taşa kazımayı akıl edip yazıyı icat etmişler, evrende ilk kez okullar açmışlar, tarihte ilk üniversiteleri kurmuşlar.
Ateş Kültü gereği, tiyatro ve müziğe ilk adımlarını atmışlar,
Kayalara ve mağaralara yaptıkları resimler ve yontu sanatının ilk örneklerini olan dikili taşlarla evrensel sanat tarihine en büyük adımları atmışlar
ilk coğrafi adları kullanmışlar.
İleri seviyede düşünce sahibi olmanın verdiği imkânlarla daha, aşiret döneminde devlet otoritesi seviyesine erişmişler .
Tarihteki İlk siyasal kuruluşları gerçekleştirmişlerdir.
Buzul dönemi, su baskınları ve en son kuraklık nedenleriyle, Beş Kıta’ya yayılmışlar,
Yazı sahibi Göçmenler (göçebe değil) olarak gittikleri yerlerin dip kültürünü teşkil etmişler onları, yazılarının içerikleriyle ışıklandırmışlar medeniyetin kökenlerini oluşturmuşlardır .
Zaman ve mekanda , bilinmeyen , yada bilinmek istenmeyen , tarih ve kültürünü inkar etmesi beklenen , insanlık dışına itilmesi için uluslararası çaba sarfedilendir Türk
Türk Uygarlığı, ÖGÜL-UQUS denen – kafataslarının ölçüsü değil içinin değeri olan – ileri seviyede düşünce sahibi Ön-Türk kişilerinin tarihi başlattıkları ilk uygarlıktır.
Ön atalarımız Ön Türk kişileri Orta Asya’da tarih öncesi, Orta Asya kişisinin (henüz Ön-Türk değil) kayalara yaptıkları yüz binlerce resimlerden esinlenerek düşünceyi taşa kazımayı akıl edip yazıyı icat etmişler, evrende ilk kez okullar açmışlar, tarihte ilk üniversiteleri kurmuşlar.
Ateş Kültü gereği, tiyatro ve müziğe ilk adımlarını atmışlar,
Kayalara ve mağaralara yaptıkları resimler ve yontu sanatının ilk örneklerini olan dikili taşlarla evrensel sanat tarihine en büyük adımları atmışlar
Tarihte İlk ordu teşkilâtını kurmuşlar
Yerleşik uygarlık sahibi olarak , İl kentleri kurmuşlar,ilk coğrafi adları kullanmışlar.
İleri seviyede düşünce sahibi olmanın verdiği imkânlarla daha, aşiret döneminde devlet otoritesi seviyesine erişmişler .
Tarihteki İlk siyasal kuruluşları gerçekleştirmişlerdir.
Buzul dönemi, su baskınları ve en son kuraklık nedenleriyle, Beş Kıta’ya yayılmışlar,
Yazı sahibi Göçmenler (göçebe değil) olarak gittikleri yerlerin dip kültürünü teşkil etmişler onları, yazılarının içerikleriyle ışıklandırmışlar medeniyetin kökenlerini oluşturmuşlardır .
Zaman ve mekanda , bilinmeyen , yada bilinmek istenmeyen , tarih ve kültürünü inkar etmesi beklenen , insanlık dışına itilmesi için uluslararası çaba sarfedilendir Türk
Yorum Gönder