KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

OSMANLI'DA TÜRK YOKTUR

Osmanlıda Türk olmak, Osmanlı da Türklerin adı eşek Türk idi
Osmanlı da Türklerin adı eşek Türk idi

Osmanlıda Türk olmak


Şair Fuzuli bir şiirinin son beytinde şöyle diyor, Fuzuli, gökten yere insen sana yer yok
Yürü var gel ya Arap'tan ya Acem'den ...Osmanlı'da Devletin kurumlarında Türkler yoktur! ... Bir Türk’ün odacılık dışında en alt düzeyde katiplik bulabilmesi bile çok özel dostluklar ile mümkün olabilmektedir,
Bugün Osmanlıcı geçinenlerin övündükleri tarih işte budur.
Osmanlıcıların Övündükleri devlet yapısı, asker lazım olduğunda Türklerin askerlik çağına gelmiş evlatlarını anasının elinden alarak bitmez tükenmez cephelere götüren, Türk neslinin acımasızca yok edilişinin dramıdır.
Osmanlıcıların özlem duydukları tarih onların hayallerindeki gibi yaşanmamıştır.
İstanbul alındıktan sonra, Osmanlı yönetiminde, devletin en yüksek yürütme organları Türk’e kapalı tutulmuş, devlet adamlarının yetiştirildiği Enderun okullarına Türkler alınmamışlardır.

Jön Türkler’ in kendilerine bilinçli olarak Türk demelerinden önce, Türk kelimesinin” geri kalmış köylü” anlamında kullanılmıştır.
Türk'ün adı bile yoktu!
Bu milletin yakın zaman kadar kendisine mahsus bir adı yoktu.
Tanzimatçılar ona: ‘Sen yalnız Osmanlısın.
Sakın başka milletlere bakarak sen de milli bir ad isteme!
Milli bir ad istediğin dakikada Osmanlı İmparatorluğu’nun yıkılmasına sebep olursun’ demişlerdi.

Bugünde farklı değil
Türküm dersen bölücü olarak, kafatasçı olarak ayrımcılığa tabi tutulursun ..
Zavallı Türk, vatanımı kaybederim korkusu ile, ‘Vallahi Türk değilim.
Osmanlılıktan başka hiçbir içtimai zümreye mensup değilim’ demeye mecbur edilmişti
Osmanlı İmparatorluğu genişledikçe, yüzlerce milletleri siyasi idaresine aldıkça idare edenlerle idare olunanlar iki ayrı sınıf haline geliyorlardı.
İdare eden bütün Sırplar, Rumlar, Ermeniler üst sınıfını, idare olunan Türkler de Türk sınıfını teşkil ediyorlardı.
Bu iki sınıf birbirini sevmezdi.
Enderun'dan yetişen bu gayri milliler kendilerini (egemen ulus) suretinde görür, idare ettiği Türklere millet-i mahkure (aşağı ulus) nazarı ile bakardı.

Osmanlı Türk’e daima eşek Türk derdi

Okullarda da Arap’a Arap,
Arnavut’a Arnavut,
Rum’a Rum, Türk'e Osmanlı denirdi ..
Osmanlı'da Gayri Türk unsurların saltanatı
Sadece yemende halen ne gereği olduğu anlaşılamayan bir savaş için 1905-1914 yılları arasında şehit ve kayıp olan evladımızın sayısı bir milyon civarındadır.
İki günde bir eline tutuşturulan bir parça kuru ekmekle yıllarca cephelerde savaşırken yok olup giden milyonlarca Türk’ün kanları üzerinde inşa edilmiş bir yapının imkânları “deveyi hamutuyla yutarcasına” yiyen en lüks yerlerde yaşayan gayrı Türk unsurların saltanatı şeklinde sürmüştür!

Araplar ise, Osmanlı’nın gözünde “Kavm-i necip”tir, yani soylu Irktır.
Bu nedenle, Müslüman Araplar ayrı bir statü içindedirler.
Özellikle 1856 Fermanı ile Hıristiyanlar ayrıcalıklı bir konuma gelmişlerdir.
Gayri milli unsurları Osmanlıya bağlamak için çıkarılan Tanzimat fermanları karşısında Türkler resmen ikinci sınıf insan durumuna indirilmiştir
Müslüman olmayanlara ulusça örgütlenmek ve kendi işlerini bu örgütler içinde çözmek imkânı sağlanmıştır.
Ya bu coğrafyanın asli sahipleri olan Türkler
Dün nasıl yok sayıldılarsa
Bugün de gayri milli kriptolar sayesinde utanmadan yine Türk diye bir ırkın olmadığını utanmadan söyleyebilmektedirler ..

Bu gayri millilere dikkat
Ne söylemişten ziyade
Kim söylemişe ve söyleyenin kimliğine bakın ..