DÜŞMAN BARZANİ DİR

Barzani dost mu düşman mı

Barzani Ailesi ve Türkiye: İronik Bir Aşk-Nefret Senaryosu.


Kim dost kim düşman , düşmanın en tehlikelisi dost görünüp düşmanlık edendir , Bu bağlamda Türkiye'nin baş düşmanı , Kandilde PKK ye barınma sağlayan , Suriye'de PKK-PYD Devletçiğine lojistik destek sağlayan Barzani'midir
Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler, tiyatral bir ironiyle dolu. İ
İşte ekonomik flörtleşmeler ve siyasi kavgalarla süslü bu "dizi"nin perde arkası…

Barzani Türkiye'ye dost mu Düşman mı?


Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi (KRG) ve Barzani ailesi, Türkiye ile olan ilişkilerini tarif etmek için tek bir kelime yeterli: ironi. Bir yanda petrol borularıyla birbirine bağlı ekonomik aşk, diğer yanda siyasi gerilimlerle dolu bir "düşmanlık". Sanki bir Shakespeare oyunu: "Türkiye ile Barzani: Ya Sevmek Ya Nefret Etmek."

Ekonomik Flört: 


KRG ile Türkiye arasındaki ilişki, "romantik bir ticaret" hikayesine benziyor. Barzani ailesi, Türkiye’ye petrol satarken, Ankara da bu "siyah altın"a gülümsüyor. 
Ama iş Bağımsızlık Referandumu gündeme gelince, aşk bir anda "Biz sadece arkadaşız!"a dönüşüveriyor. 
Türkiye’nin KRG’ye attığı "Ekonomik evet, siyasi hayır" söylemi, ilişkinin özeti adeta. Sanki diyaloglar şöyle:
– Türkiye: "Petrolün güzel, ama bağımsızlık fikrin hiç hoş değil."
– Barzani: "Paramı alırım, politikamı yaparım.

Siyasi Tango: "Bir Adım İleri, İki Adım Geri"


Türkiye, KRG’yi "stratejik ortak" diye kucaklarken, Barzani ailesinin Kürt kimliğini görmezden gelmeye çalışıyor. 
Ancak PKK faktörü devreye girince, dansın ritmi bozuluyor. 
Türkiye’nin "Kuzey Irak’taki terörle mücadele" operasyonlarına karşılık, Barzani’nin sessiz kalması, ilişkiyi "Seni seviyorum ama..." klasiğine dönüştürüyor. 
Sanki her ikisi de birbirine:
– "Seninle çalışıyorum, ama aslında güvenmiyorum."
– "Benimle ticaret yapıyorsun, ama sınırımı kapatıyorsun."

Barzani’nin Diplomasi Cambazlığı: 


Barzani ailesi, Türkiye ile ilişkilerde "iki tabak birden döndürme" ustalığı sergiliyor. 
Bir yanda Ankara’ya "ekonomik işbirliği" vaatleri, diğer yanda Kürtlerin özerklik hayali. 
Mesut Barzani’nin "Türkiye olmadan KRG ayakta kalamaz" sözleri, bu ironinin ta kendisi. Sanki diyor ki:
– "Türkiye, sen bizim hem kurtarıcımız hem engelimizsin."
Bu denge, "Biz sizi severiz, ama kendi devletimizi de isteriz" paradoksunu doğuruyor.

Son Perde: "Ayrılık Var, Ama Petrol Bizi Birleştiriyor"


2023’e gelindiğinde, Türkiye’nin operasyonları ve KRG’nin "Biz tarafsızız" açıklamaları, bu ironiyi zirveye taşıdı. 
Türkiye, sınır ötesi operasyonlarla KRG topraklarında "misafir" olurken, Barzani ailesi hâlâ Türk şirketlerine "Hoş geldin" diyor. 
Sanki her krizden sonra şu mesaj veriliyor:
– "Kavga ederiz, ama petrol boruları asla kapanmaz."

Çözüm: 

Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi ve Barzani ailesinin Türkiye’ye bakışı, "tehlikeli denge" oyunundan farksız. 
Ekonomik çıkarlar, siyasi gerilimleri örtbas etmeye yetmiyor. 
Belki de bu ilişkiyi en iyi bir Kürt atasözü anlatır:
– "Düşmanınla yemek ye, ama kaşığını uzun tut."
Türkiye ve Barzani ailesi de tam olarak bunu yapıyor: Hem tokalaşıyorlar, hem de tetikte bekliyorlar.

Petrolün kara kalbinde dans eder iki komşu,
Barzani’nin eli Türkiye’nin cebinde, gülüşü pusuda.
Bir yanda boru hatlarıyla örülü aşk,
Diğer yanda sınırlarda gerilen “özerklik” tuzak.

PETROL VE POLİTİKANIN İRONİK VALSİ


Seviyorum,” der Ankara, “ama PKK’yı unutma!”
“Alışveriş güzel,” diye fısıldar Duhok’tan rüzgâr,
“Lâkin bağımsızlık hayalim, 
Senin kâbusun…her daim.

Referandum oldu, balayı bitti.
Türkiye’nin gözleri çelik kesildi,
Barzani’nin petrol tankları hâlâ İskenderun’a akar,
Aşk, kavgaya gebeyken, mantığı kim takar

PKK’nın gölgesinde tango yaparlar,
Adımlar kırık, ritim kaygılı.
“Operasyon düzenlerim,” der devlet, yok ederim seni,
“Ama şirketlerin bizde kalsın! der Barzani.

Barzani, Bir elde Türk lirası, diğerinde harita,
“Dostum,” der, “sınırlar geçicidir,
Petrol ise kalıcı, ironik bir şiir gibidir!”

Türkiye bilir bu oyunu, lâkin susar,
Çünkü ipin ucu kendi elinde.
Barzani kikirdeyip petrolü sayarken,
Ankara, “Kerkük bizimdi,” diye mırıldar.

Ve son perde:
Bir Kürt atasözü düşer sahneye:
“Düşmanınla pilav ye, ama kaşığını sakla!”
Barzani yer, Türkiye iç çeker,
Petrolün siyah nehri düşmanlıktan beter.

İroninin kırmızı halısında,
Hem kucaklaşırlar, hem bıçaklarlar.
Bu vals bitmez,
Çünkü dansın adı: “Hem Nefret, Hem Kâr…”

Şiir: Ahmet ATAM


Next Post Previous Post