Kadına şiddet nasıl önlenir |
Kadına şiddet nasıl biter, kadın cinayetlerinin nedenleri neler olabilir, Rahmetli annemin sık tekrarladığı bir sözü vardı, Nedir bu koku, hep yokluğun boku diye
KADIN CİNAYETLERİ VE KADINA ŞİDDET
Gündemde yine kadın cinayetleri, kadına şiddet var.
TV'ler de sosyal medyada yine kadın hakları, erkeklerin zorbalığı vs. , sorunun temeline inen yok
Adam eşini dövmüş, vurun bu zorbaya, elbette zorbalık yapan cezasını çekmeli, hemze en ağır biçimde.
Katile bile soruyorlar, neden öldürdün diye, erkeğe soran yok, gelsin linç
Tam bir ucuz kahramanlık.
Bütün kanallarda ilk haber şiddet gören kadın haberleri.
Bakanlar, valiler açıklama yapıyor
Herkes teyakkuz halinde
Görseniz ülke tarihinde böyle bir şey hiç yaşanmamış.
Her gün bir kadın cinayeti işlenmiyormuş ve bu ülkenin rutini haline gelmemiş gibi, suçluyu başka şeylerde başka yerlerde aramayın.
Türkiye'nin sosyal yapısını siz siyasetçiler bozdunuz
Gelmiş geçmiş Ey yetkililer, çok ama çok sahtekârsınız
Aile içi ve kadına şiddet insanlık tarihi kadar eskidir elbette
Lâkin son yirmi otuz yıldır bir artış var
Baştan yazdık ya, nedir bu koku
Anlatalım.
Son çeyrek yüzyılda ataerkil büyük ailelerden, daha küçük çekirdek ailelere geçiş yaşandı.
Üç kuşak bir arada yaşayan büyük ailelerde hiyerarşik bir düzen vardı
Tüm gelirler aile büyüğünde toplanır, aile için birikim yapılır, elden geldikçe büyük ailenin varlıkları, tüm ailenin kullanımına açık olurdu.
Birlik vardı
Dirlik vardıBunların sonucu olarak varlık vardı.
Aileye yeni katılan gençler, büyük ailenin geleneksel kültürü ve alışkanlıkları ile yoğurulur, aile büyüğü tarafından kendi kanatları ile uçabileceklerine kani olunursa, ayrı ev açılırdı.
Günümüzde böyle bir yaşam şekli neredeyse yok artık.
1980 öncesi filmlerde dizilerde ailenin birliği sevgi ve saygısı işlenirdi, ne güzel Münir Özkul filmleri vardır bu konuda hala izlemekten bıkmadığım
Günümüzde öylemi ya
Toplumun temel harcı olan aile hedef alınmış, dibine dinamit atıyorlar, günümüz yetkilileri seyrediyor.
Seyredin Müge Anlı'yı, Esra Erol'u dehşet içinde kalacaksınız, gözlerinize inanamayacaksınız.
Sayın siyasetçiler, yetkililer gözünüzde at gözlüğü mü var, Sn. Siyasetçiler kör müsünüz, yoksa istediğiniz ülke bu tür çarpık ilişkilerin yaşandığı, yozlaşmış, kendi kültüründen adet ve geleneklerinden koparılmış insan yığınları mı?
Yuvalar yıkılıyor, aileler param parça oluyor, siz seyrediyorsunuz!
Kadın cinayetlerinin iki temel nedeni var.
Biri ekonomik
Diğeri sosyolojik
Nasıl mı?
Herkes, bilhassa genç kızlarımız, özellikle eğitim seviyesi ve maddi geliri düşük genç kızlarımız, evliliği, yeni bir yuva kurmak, hayatı sevdiği ile birlikte yaşamak olarak görmüyor artık.
Aile baskısından kurtulmak
Daha varlıklı ve hür bir yaşama kavuşmak olarak düşlüyor.
Bakıyorlar TV'lere, herkes lüks apartman dairelerinde yaşıyor, son model arabalar akşamları, restoranlar barlar, yazın deniz kışın kar
Garibim yaşamı öyle görüyor.
Yine annemin meşhur sözü ile devam edeyim
Oğlum zenginin arabası dağlar aşar
Fakirin ki düz yolda şaşar, derdi.
Bir misal ile devam edelim
Kız çalışmıyor, ev kızı
Erkek özel sektörde asgari ücret.
Allah'tan başlık parası kalktı
Lâkin günümüz evlilik hazırlığı da başlık parasına rahmet okutur düzeyde
Neyse dünürlük başlıyor
Önce ziynetler konuşuluyor, anlaşılıyor
Sonra, Kızın ve Kız tarafının ilk şartı ayrı ev
Çoğu Erkek tarafının bir atımlık barutu var, o da ziynetlere gidiyor
Bugün bir ev açmanın maliyeti otuz kırk bin lira dan başlayarak ucu açık.
Her iki tarafta kendi maddi durumlarının unutup ele güne karşı diyerek en pahalı ürünlere yöneliyorlar
Üç liralık evdeki hesap çıkıyor on üç liraya
Bizim zamanımızda böyle salonlar yoktu, evin önündeki sokağa iki halı kilim gerer, elli yüz sandalye kiralar, bir davul bir de zurnacı ile iş biter di .
Şimdi öylemi?
En iyi salon kiralanacak
En iyi yemekler sunulacak.İyi tamamda;
Bunun da maliyeti bugün için en az elli bin lira, Sn asgari ücretli kardeşim
Yani senin iki senelik maaşın.
Üç yıllık maaşını evin eşyaları için ipotek ettin zaten
Koy üstüne bir iki yıl daha.
Etti beş yıl.
Ziynetleri aldık, Eşyayı düzdük, Evi açtık, düğünü de yaptık
İş bitti mi!
Bitmedi, asıl şimdi başlıyor.
Ne demiştik evliliğe hazırlanan kızımızın beklentileri vardı
Daha hür olacak
Daha güzel kıyafetler alacak
Canının istediğini yiyebilecek.
Gerdek sabahı ise uyandığı dünya artık bambaşkadır
Hem anne ve babası
Hem çekirdek ailesi gelecek yıllarını borç içinde geçireceklerinden dolayı, sosyal yaşamlarında kısıtlamaya gitmek zorundadırlar
İpotek edilen hayatlar yüzünden yeni gelinimiz ne ummuş ne bulmuştur.
Evet, kaynana dırdırı yoktur ama
Hayatını daha feci kısıtlayacak olan borç ve kredi ödemeleri vardır.
Mutfakta dahi sıkıntı vardır.
Ele güne karşı diyerek aile nereyse beş yıllık gelirini ipotek etmiştir
Yaşayacağı bu ekonomik sıkıntılı dönemde, kendi dahlinin de etkisi olduğunu bilir, kabullenirse nispeten sorun yok
Elbirliği ile bu sıkıntılı dönem atlatıla bilinir.
Bir de bunun tam tersi var
Evlilikte maddi manevi, ya da sosyal yönden umduğunu bulamadıklarında sorunlar da gün yüzüne çıkmaya başlıyor.
Hayata yenik düşen aileler
Dışarıda hayata yenik düşen erkek
Ceremesini evdeki eşe yüklemeye kalkıyor, haksızca ve acımadan
Senin Kaşı kara, gözün mavi imiş!
Dikkat edilirse evliliklerin büyük çoğunluğu ilk birkaç yıl içinde.
Kadın mahkemeye başvuruyor
Boşanma talep ediyor, çünkü düşlediği maddi ve manevi özgürlüğü bulamamıştır
Ve yasalarımız her ne kadar eleştirilse de kadından yanadır
Kusur erkek ağırlıklı ise nafakanın yanında maddi bir tazminata da hükmediyor hakimler
Birkaç yıl evliliğe bir ömür boyu nafaka
Ne kadar adildir bilemem
Erkeğin evi var ise elden gitti
Bir ömür de maaşının bir kısmı
Zaten evlilik sürecinde edindiği borçlar vardır
Üzerine bir de tazminat ve nafaka.
Kadın asla bırakmaz erkeğin peşini, işini kontrol eder, maaşını takip eder, her altı ayda bir nafaka yükseltme savası açar.
Çocuk var ise, çocuğu bir silah olarak kullanmaya başlar
Hele bir de inat işin içine girdimi, erkeğin donuna kadar nasıl alırımın hesabını yapar hale gelir.
Hele ki erkek nafaka öder iken, eski eşinin bir başka erkekler ile arkadaşlığını görür ya da hisseder ise, işte o zaman kıyamet de kopar.
Asgari ücretli bir çalışan için hayatın sonudur bu, bir daha evlenebilecek, yeni bir yuva kuracak maddi imkanları tümden elinden alınmıştır
Psikolojisi bozulur, yavaş yavaş.
Gün gelir, patlar
Facialar yaşanır.Çevrenize bir bakın, hemen hemen herkesin bu tür tanıdıkları vardır
Cezalar sonuç alıcı olmaz, sebepleri ortadan kaldırmak gerekir
Medeni kanunda yeni bir düzenlemeye gidilmelidir.
TV'ler de sosyal medyada yine kadın hakları, erkeklerin zorbalığı vs. , sorunun temeline inen yok
Adam eşini dövmüş, vurun bu zorbaya, elbette zorbalık yapan cezasını çekmeli, hemze en ağır biçimde.
Katile bile soruyorlar, neden öldürdün diye, erkeğe soran yok, gelsin linç
Tam bir ucuz kahramanlık.
Bütün kanallarda ilk haber şiddet gören kadın haberleri.
Bakanlar, valiler açıklama yapıyor
Herkes teyakkuz halinde
Görseniz ülke tarihinde böyle bir şey hiç yaşanmamış.
Her gün bir kadın cinayeti işlenmiyormuş ve bu ülkenin rutini haline gelmemiş gibi, suçluyu başka şeylerde başka yerlerde aramayın.
Türkiye'nin sosyal yapısını siz siyasetçiler bozdunuz
Gelmiş geçmiş Ey yetkililer, çok ama çok sahtekârsınız
Aile içi ve kadına şiddet insanlık tarihi kadar eskidir elbette
Lâkin son yirmi otuz yıldır bir artış var
Baştan yazdık ya, nedir bu koku
Anlatalım.
KADIN CİNAYETLERİ NEDEN ARTTI
Son çeyrek yüzyılda ataerkil büyük ailelerden, daha küçük çekirdek ailelere geçiş yaşandı.
Üç kuşak bir arada yaşayan büyük ailelerde hiyerarşik bir düzen vardı
Tüm gelirler aile büyüğünde toplanır, aile için birikim yapılır, elden geldikçe büyük ailenin varlıkları, tüm ailenin kullanımına açık olurdu.
Birlik vardı
Dirlik vardıBunların sonucu olarak varlık vardı.
Aileye yeni katılan gençler, büyük ailenin geleneksel kültürü ve alışkanlıkları ile yoğurulur, aile büyüğü tarafından kendi kanatları ile uçabileceklerine kani olunursa, ayrı ev açılırdı.
Günümüzde böyle bir yaşam şekli neredeyse yok artık.
1980 öncesi filmlerde dizilerde ailenin birliği sevgi ve saygısı işlenirdi, ne güzel Münir Özkul filmleri vardır bu konuda hala izlemekten bıkmadığım
Günümüzde öylemi ya
Toplumun temel harcı olan aile hedef alınmış, dibine dinamit atıyorlar, günümüz yetkilileri seyrediyor.
Seyredin Müge Anlı'yı, Esra Erol'u dehşet içinde kalacaksınız, gözlerinize inanamayacaksınız.
Sayın siyasetçiler, yetkililer gözünüzde at gözlüğü mü var, Sn. Siyasetçiler kör müsünüz, yoksa istediğiniz ülke bu tür çarpık ilişkilerin yaşandığı, yozlaşmış, kendi kültüründen adet ve geleneklerinden koparılmış insan yığınları mı?
Yuvalar yıkılıyor, aileler param parça oluyor, siz seyrediyorsunuz!
Kadın cinayetlerinin iki temel nedeni var.
Biri ekonomik
Diğeri sosyolojik
Nasıl mı?
Herkes, bilhassa genç kızlarımız, özellikle eğitim seviyesi ve maddi geliri düşük genç kızlarımız, evliliği, yeni bir yuva kurmak, hayatı sevdiği ile birlikte yaşamak olarak görmüyor artık.
Aile baskısından kurtulmak
Daha varlıklı ve hür bir yaşama kavuşmak olarak düşlüyor.
Bakıyorlar TV'lere, herkes lüks apartman dairelerinde yaşıyor, son model arabalar akşamları, restoranlar barlar, yazın deniz kışın kar
Garibim yaşamı öyle görüyor.
Yine annemin meşhur sözü ile devam edeyim
Oğlum zenginin arabası dağlar aşar
Fakirin ki düz yolda şaşar, derdi.
Bir misal ile devam edelim
Kız çalışmıyor, ev kızı
Erkek özel sektörde asgari ücret.
Allah'tan başlık parası kalktı
Lâkin günümüz evlilik hazırlığı da başlık parasına rahmet okutur düzeyde
Neyse dünürlük başlıyor
Önce ziynetler konuşuluyor, anlaşılıyor
Sonra, Kızın ve Kız tarafının ilk şartı ayrı ev
Çoğu Erkek tarafının bir atımlık barutu var, o da ziynetlere gidiyor
Bugün bir ev açmanın maliyeti otuz kırk bin lira dan başlayarak ucu açık.
Her iki tarafta kendi maddi durumlarının unutup ele güne karşı diyerek en pahalı ürünlere yöneliyorlar
Üç liralık evdeki hesap çıkıyor on üç liraya
Bizim zamanımızda böyle salonlar yoktu, evin önündeki sokağa iki halı kilim gerer, elli yüz sandalye kiralar, bir davul bir de zurnacı ile iş biter di .
Şimdi öylemi?
En iyi salon kiralanacak
En iyi yemekler sunulacak.İyi tamamda;
Bunun da maliyeti bugün için en az elli bin lira, Sn asgari ücretli kardeşim
Yani senin iki senelik maaşın.
Üç yıllık maaşını evin eşyaları için ipotek ettin zaten
Koy üstüne bir iki yıl daha.
Etti beş yıl.
Ziynetleri aldık, Eşyayı düzdük, Evi açtık, düğünü de yaptık
İş bitti mi!
Bitmedi, asıl şimdi başlıyor.
Ne demiştik evliliğe hazırlanan kızımızın beklentileri vardı
Daha hür olacak
Daha güzel kıyafetler alacak
Canının istediğini yiyebilecek.
Gerdek sabahı ise uyandığı dünya artık bambaşkadır
Hem anne ve babası
Hem çekirdek ailesi gelecek yıllarını borç içinde geçireceklerinden dolayı, sosyal yaşamlarında kısıtlamaya gitmek zorundadırlar
İpotek edilen hayatlar yüzünden yeni gelinimiz ne ummuş ne bulmuştur.
Evet, kaynana dırdırı yoktur ama
Hayatını daha feci kısıtlayacak olan borç ve kredi ödemeleri vardır.
Mutfakta dahi sıkıntı vardır.
Ele güne karşı diyerek aile nereyse beş yıllık gelirini ipotek etmiştir
Yaşayacağı bu ekonomik sıkıntılı dönemde, kendi dahlinin de etkisi olduğunu bilir, kabullenirse nispeten sorun yok
Elbirliği ile bu sıkıntılı dönem atlatıla bilinir.
Bir de bunun tam tersi var
Evlilikte maddi manevi, ya da sosyal yönden umduğunu bulamadıklarında sorunlar da gün yüzüne çıkmaya başlıyor.
Hayata yenik düşen aileler
Dışarıda hayata yenik düşen erkek
Ceremesini evdeki eşe yüklemeye kalkıyor, haksızca ve acımadan
Senin Kaşı kara, gözün mavi imiş!
Dikkat edilirse evliliklerin büyük çoğunluğu ilk birkaç yıl içinde.
Kadın mahkemeye başvuruyor
Boşanma talep ediyor, çünkü düşlediği maddi ve manevi özgürlüğü bulamamıştır
Ve yasalarımız her ne kadar eleştirilse de kadından yanadır
Kusur erkek ağırlıklı ise nafakanın yanında maddi bir tazminata da hükmediyor hakimler
Birkaç yıl evliliğe bir ömür boyu nafaka
Ne kadar adildir bilemem
Erkeğin evi var ise elden gitti
Bir ömür de maaşının bir kısmı
Zaten evlilik sürecinde edindiği borçlar vardır
Üzerine bir de tazminat ve nafaka.
Kadın asla bırakmaz erkeğin peşini, işini kontrol eder, maaşını takip eder, her altı ayda bir nafaka yükseltme savası açar.
Çocuk var ise, çocuğu bir silah olarak kullanmaya başlar
Hele bir de inat işin içine girdimi, erkeğin donuna kadar nasıl alırımın hesabını yapar hale gelir.
Hele ki erkek nafaka öder iken, eski eşinin bir başka erkekler ile arkadaşlığını görür ya da hisseder ise, işte o zaman kıyamet de kopar.
Asgari ücretli bir çalışan için hayatın sonudur bu, bir daha evlenebilecek, yeni bir yuva kuracak maddi imkanları tümden elinden alınmıştır
Psikolojisi bozulur, yavaş yavaş.
Gün gelir, patlar
Facialar yaşanır.Çevrenize bir bakın, hemen hemen herkesin bu tür tanıdıkları vardır
Cezalar sonuç alıcı olmaz, sebepleri ortadan kaldırmak gerekir
Medeni kanunda yeni bir düzenlemeye gidilmelidir.
Kadına şiddetin nafaka ile ilişkisi
Ömür boyu nafaka olmaz
Ne kadar evli kaldın, o kadar nafaka
Siyasetçiler kadına şiddet ve kadın katliamları için gözler sizde,
Bu toplumuz Türk İslam sentezine göre yeniden şekillendirilmesi ve dizayn edilmesi gerek.
Bilesiniz.
Ne kadar evli kaldın, o kadar nafaka
Siyasetçiler kadına şiddet ve kadın katliamları için gözler sizde,
Bu toplumuz Türk İslam sentezine göre yeniden şekillendirilmesi ve dizayn edilmesi gerek.
Bilesiniz.
Ahmet Atam
Yorum Gönder