Türk Toplumunda Sosyolojik Çürüme Emareleri

Ekonomik çöküş nasıl başlar

Toplum ekonomik ve siyasal olarak nasıl çöker, çökmeye namzet toplumlar zaten sadaka ile geçinmeyi devletin bir lütfu olarak kabullenmiştir, rant geliri ile tüketim ile devletten geçinmenin kolaylığı ile yaşamaya alışmış toplumlar önce ahlaken sonrada ekonomik olarak çökmeye mahkumdurlar.

EKONOMİK ÇÖKÜŞ NASIL BAŞLAR

Kaybedeceği şey, olmayan malı mülkü değil, biat ederek aldığı sadakadır ... 

Can havli ile, hakkı gördüğü sadakayı gibi veren eli yalar ... 

Sosyal güvenlik bakanlığı açıkladı.

Sosyal yardım alanların sayısı geçen yıla göre bir misli artarak 6 milyon haneye ulaşmış, dehşet bir rakamdır bu dehşet.

Bir halkın resmen çöküşü dür.

Bir yönü ile devletin daha fazla sosyal yardım dağıttığı düşünülebilirken, diğer yönü ile, halkın her geçen yıl yoksulluğa adım adım itildiğinin de resmidir.

Hükümetin kaynak transferlerindeki adaletsizlik nedeni ile, bizde çöküş tersten başladı.
Çöküşte, Önce AVM’lerdeki yabancı mağazalar kapatmaya başlar
Çoğu zaten kapattı, kapatıyor.
Sonra yerliler
Gidin bakın AVM'lere.

Her gittiğinizde eksildiğini görürsünüz.
Gidin bir bakın.
Sonra AVM yönetimi koridorlarda günlüğü 100 liradan masa, stant kiralamaya başlar
Günü kurtarmak adına ...
Orada incik boncuk, eski kitap, vs. Satarlar
Ve Sonra AVM'ler toptan kapanır!
Çöküşün alametleridir bunlar!

Yakın zamanda öncelikle büyük şehirlerde Bütün AVM'lerin kapalı otopark olarak işletildiğini de görebiliriz.

ÇÖKÜŞÜN BAŞLANGICI SADAKA EKONOMİSİDİR

Basit usulde vergilendirilen terzi, berber, ayakkabı tamircilerine ödenen kira yardımı ve üç kuruşluk sadakanın sonucu, esnafa destek çıktık değil, diğer sadaka alanların bak biz herkese sadaka dağıtıyoruz kandırmacasıdır.
Göz boyamadır.!
Esnaf ve Tüccar bugün banka kredisi ile ayakta kalmaya çalışıyor, çoğunun borcu gırtlakta olup, öyle bir darbe almışlardır ki, tedavisi artık mümkün değildir
Yakında asıl çöküşü, AVM'lerin ardından, Market, kasap, gıda harici çarşı esnafında göreceksiniz.

Açlık sınırının altındaki bir emekli maaşı, maaş değil, sadakadır.

Sadaka toplumu için bu da önemli değildir
Önemli olan kendilerinin aldığı sadakanın kesilmemesidir.
Bu nedenler gidişatı görmezler, görmek istemezler.

• Köylü toplumdan
• İşçi toplumuna geçiş yapamayan!
• Bilgi toplumu olacağız diye yola çıkıp, şeyhe Şıh'a taparak sadaka toplumuna dönüşen, Tüketim toplumuna, betona tapanlar nedeniyle zorunlu geçiş yapanlar.

Yiyin şimdi döktüğünüz asfaltları, kemirin o beton blokları.
Üretim yerine ithalatı tercih edenler çöküşe mahkumdur.

ÇÖKÜŞÜ HİSSEDEN KAN EMİCİ SÜLÜKLER KAÇIYOR

Gelirlerini faiz ve rant' tan dolayısı ile başkasının sırtından kazanan kan emici sülükler
Bedelini en önce onlar ödeyecekti!
Lakin gelmekte olan fırtınayı sezdiler!

Çoğu büyük firma, holdingler, şirketler, işletmelerinin içini boşaltarak, kamu bankalarından aldıkları faizle doldurup kaçtılar zaten.

Yarın bu şirketlerini, bankalara alın sizin olsun diyerek,
Türk halkının sırtına yıkacaklar.
Aynı Türk Telekom'da olduğu gibi!
Sonra, asıl bedeli biz ödeyeceğiz birlikte, hepimiz
Sadaka ekonomisi ile milletin gözünü boyayarak

 

Son iki yılda "bıyıklı yabancı" denilen ve AKP döneminde zenginleşen yurt içi yerleşikler dolar alıp servetlerini yurt dışına kaçırdı.

Yurt içinde kalanlar ise bankalarca borca batırılan küçük işletmeler ve dar gelirli küçük esnaf
Bu şartlarda yabancının da kalması için sebep var mı?
Bu şartlarda gıda hariç hiçbir sektörün ayakta kalma şansı var mı?

Ey sadaka toplumunun çıkarcı bireyleri.

Yiyenler sonsuz bir iştiha ile sıyırdıkları kemikleri atarak kaçıyorlar bugün, birer birer
Onlar yediler.
Sofrayı sen kaldıracaksın haberin olsun.
Başkasının elinden su içen, hiçbir zaman kanmaz.
Yatırım yapıp, iş imkanları açılmadığı müddetçe
Herkesi kendi avuçlarından su içer hale getirilmedikçe
Sadaka toplumu ile
Nereye kadar
Bunlar daha iyi günlerimiz
Kıymetini bilin derim.


Ahmet Atam

Related Posts