-->
zWZ3ZJ90R4zzhbql6NUZDSuEAK5vmsQ96TEJw5QR
Bookmark

ZEKA DOĞUŞTAN MI GELİR , BİR İNSANIN ZEKA SEVİYESİ NASIL ANLAŞILIR

zeka doğuştan mı gelir

Zeka doğuştan mı , sonradan mı kazanılır 


Zekâ Nedir, Geliştirilebilir mi?
Şimdiye kadar zekânın tanımı mevzusunda pek fazlaca teori geliştirildi. 
Eski anlayışa göre zekâ, doğumla birlikte belirlenmiş olan, sabit ve değiştirilemeyecek bir kavramken günümüzde birçok alt kabiliyetten meydana geliyor. 
Bu kabiliyetler doğuştan getirilmiş olduğu benzer biçimde sonradan da kazanılır ya da geliştirilir. 

Üstün zekalı çocukları sayısal verilere dayanarak sınıflandırmaktan ziyade, onların içlerinde mevcud potansiyelleri idrak etmek, hangi alanlarda daha başarılı olabileceklerini ortaya çıkartmak için kullanılır.


Bebeğin Zekâ Gelişimi Tam Olarak Ne Zaman Başlar?

Zekâ gelişiminin hamilelik döneminde başladığını söyleyebiliriz. 
Anneler beslenmeleri ve psikolojik hallerine dikkat ederek bebeklerinin zeka gelişimlerine katkıda bulunabilirler. 
Bu dönemde annenin ilk önce esenlik kontrollerini tertipli bir halde yaptırması, vitamin ve demiri eksik etmemesi, beslenmesine özen gösterip, ülkü oranda kilogram alması ve düzenli bir biçimde egzersiz yapması bebeğin gelişimini önemli seviyede etkiler.

Annenin Mutlu Olmasıyla Çocuğun Zekası Arasında Bir İlişki Var mıdır?

Annenin mutlu ve sevinçli olması, bebeğini isteyerek beklemesi ve onunla yazışma halinde olması bebekte itimat duygusunun temellerini oluşturur. 
Yapılan araştırmalar anne karnındaki 5-6 aylık bebeklerin dışarıdan sesler duyduklarında reaksiyon gösterip kalp atışlarının arttığını göstermiştir. 
Bu nedenle annenin bebeğine konuşması, şarkılar mırıldanması bebek için oldukça olumludur. 
Buna mukabil depresyonda olan, bebeğini istemeyen anneler olumsuz duygularını hormonlar yoluyla bebeklerine ilettiklerinden prematüre doğum, düşük kilo doğumların ortaya çıkmış olduğu da yine araştırmaların neticeleri. 
Bu çocukların ileriki yaşamlarında da güvensiz olmaları ve toplumsal uyum sorunları ile karşılaşmaları olası.

İlk Üç Yılda Anne ve Bebek Arasındaki İlişki, Bebeğin Zekâsına Nasıl Etki Ediyor?

Bu dönem çocuğun zekâ gelişimi açısından bir ihtimal de en mühim zamanlarıdır. 
Gülümsemek, konuşmak, dokunmak, sarılmak, öpmek bebeğin gelişimine mühim seviyede katkıda bulunacaktır. 
Anneyle kurulan güvenilir bir bağ bebeğin çevresini keşfetmeye ve becerilerini ortaya çıkartmasına fırsat verecektir. 
Bu dönemde bebeklerin idrak ve hareket gelişimi, zihinsel, duygusal ve dil gelişimi oldukça süratli olduğu için, farklı öğrenme deneyimleri ile (insanoğlu, oyuncaklar, eşyalar, hayvanlar, renkler) karşılaşmalarını sağlamak oldukca önemlidir. Ancak bu halde bebeğin beynindeki sinir ağlarının gelişimi hızlanır ve zekâ gelişimi de bundan müspet yönde etkilenir. 
Eğer bebeğin doğuştan getirdiği bu sinir hücreleri arasındaki bağlarının gelişmesine sebep olacak uyaran ve ihtiyaçlar bebeğe verilmez ise bu hücreler ölür.

Bebeklerin zekâsını annelerinden alındığı biliniyor, bu doğru mu?

Bu mevzu son zamanlarda fazlasıyla tartışılan bir konu olması itibari ile yapılan son emekler her ne kadar zekânın anneden bebeğe geçtiğini ifade ediyor olsa da kesin kanaat belirtmek zordur

Sosyal Çevrenin Zekânın Gelişimine Etkisi Var mı?

“Sevdirmez, öptürmez, utangaçtır” diyerek bebeği insanlardan kaçırmak yerine onlarla ilişki kurabilmesi için cesaretlendirmek, bebeğin zekâ ve sosyal gelişimi açısından daha doğrudur. 
Çocuklar doyurulmaz bir merak, enerji ve etkinlik içindedirler. 
Eğer evimizdeki yaşam, disiplin ortamı bu girişkenliğe fırsat tanıyan, deneme-yanılmalara olanak sağlayan bir yapıda ise çocukların girişkenlik duygusu gelişimini sürdürür; zihinsel becerilerini sınayıp geliştirme fırsatı ortaya menfaat. 
Aksi durumda edilgen, çekingen ve güvensiz çocuklar ortaya menfaat.

Zekâ Gelişiminde Anne ve Babalara Düşen Görevler

• Çocuğunuzu 3 yaşına kadar televizyondan olabildiğince uzak tutun.
• Çocuklarınızla oyun oynayın. 
Erken çocukluk döneminde oynanan oyunlar bebeğin zekâ gelişimi için çok önemlidir. 
Oyun, sorumluluk alma, paylaşma, işbirliği yapma, mesele çözme becerilerini geliştirme imkânı tanır.
• Yaşına uygun legolar, yap-bozlarla oynamasını sağlayın. 
Resim yapmasına destek olun.
• Resimler arasındaki farklılıkları bulma, hikâye tamamlama şeklinde bilişsel becerilerini geliştirecek oyunlar oynayın.
• Çocuğunuzun zihinsel yapısı ve öğrenme biçimine uygun aktiviteler ve hedefler belirleyin.
• Çocuğunuzun merakla her şeyi sormasından sıkılmayın, bıkmadan sorularına yanıt verin. Konuşun ve o konuşurken de onu gerçekten dinlediğinizi, anladığınızı gösterin.
• Seçimlerine saygı duyun. Kendi başına giyinmesine, kendi istediği yemeği yemesine (belli koşullar dâhilinde) izin verin.
• Olumsuz davranışlarını cezalandırmak yerine, olumluları ödüllendirin. “Yapabilirsin, başarabilirsin, üstesinden gelebilirsin” şeklinde mesajlar verin.
• Çocuğunuza model olun. Ondan yapmasını dilediğiniz şeyleri öncelikle siz yapın. Örneğin, kitap okuyun, spor yapın, sanatla alakalı aktivitelere katılın.

Oyuncağını söyle, mesleğini söyleyeyim!

Çocukların zekâ gelişimine yönelik yüksek lisans tezi hazırlayan Uğur Zat Tan, oyuncakların çocukların zekâ gelişimini, dolayısıyla da meslek seçimini etkilediğini söylüyor. “Çocuklar değişik alaka ve yeteneklerinin belirlenebileceği farklı zekâ gruplarına bakılırsa  , oyuncaklar ile tanıştırılma şansı yakalarlarsa beceri ve ilgileri belirlenebilir.  

Yorum Gönder

Yorum Gönder

Yorumlarda lütfen saygılı olun