AMERİKAN 6. FİLONUN GELİŞİ VE KANLI PAZAR

Amerikan 6, filonun Türkiye ziyareti olayları



KANLI PAZAR



16/ŞUBAT/1969 Türkiye Amerika'dan çok önemli misafirlerini bekliyordu, bu misafirler için günlerce hazırlanılmıştı, kimdi bu önemli misafir, Amerikan 6. filosu idi, ve Türkiye 6. filonun Türkiye ziyaretinden sonra bir daha eski Türkiye olamayacaktı, gerek ekonomik, gerek siyasi tüm kurumları ile ABD ye teslim olacaktı Türkiye, o kap kara günde Amerikan 6. filosunu protesto edenleri meydanlarda öldürenler, bu gün bir anlamda iktidardadırlar, bu gün ABD şeytandır diyenler, 6. Şubat günü ABD yi protesto edenler için ölüm emri veriyorlardı, bu makale o günleri anlatmaktadır

Bu kalleşçesine saldırı
6. Filo’nun Türkiye’ye gelişini protesto eden yurtsever vatandaşlara karşı yapılmıştı.
1967 yılından itibaren Türkiye’ye ara sıra gelmeye başlayan Amerikan 6. Filosu'nun her ziyaretinde, öğrenciler ve anti emperyalist protestolar düzenliyorlardı
Kanlı Pazar’ da, işte böyle bir protesto günü idi.




Emperyalizme ve Sömürüye Karşı İşçi Yürüyüşü’


Yürüyüşe sadece öğrenciler katılmadı
  • Ülkedeki işçi sendikaları
  • Meslek kuruluşları ve
  • Sosyalist guruplar vardı
14 Şubat’ta yapılan
Bayrağa saygı’ mitingi, sağcı grupların gövde gösterisine dönüşür ve
Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin Başkanı
İlhan Darendelioğlu,
Milli Türk Talebe Birliği’nin Cağaloğlu’ndaki merkezinde

Pazar günü komünistler miting yapacak, biz bu mitingde savaşacağız. Silahı olan silahıyla, olmayan baltasıyla gelsin 
Der.
Öğrencilerin 1968’de öldürülen
Vedat Demircioğlu anısına düzenlediği eylemler de yine
MTTB tarafından hedef gösterilir.
Öğrenciler, 10 Şubat’ta Dolmabahçe Rıhtımı gönderine,
11 Şubat günü ise,
İstanbul Beyazıt Yangın Kulesi’ne Demircioğlu anısına bayrak çekerler.
Sağcı basında bu olay, ‘

Kuleye kızıl bayrak çekildi’ olarak verilir.

Abdullah Gül
O dönem MTTB İcra Kurulu Başkanı’dır.
Milli Gazete’de köşe yazarlığı yapan Mehmet Şevki Eygi
İhtilal’e karşı İslamcı kitleleri ‘sopa, balta ve taşını alarak vazifesini yapmaya’ çağırır.








15 Şubat’ta Adapazarı’ndan
Bolu’dan otobüslerle getirilen kitleye,
Taş sopa ve bıçaklar dağıtılarak, işçi yürüyüşüne yapılacak olan saldırının son hazırlıkları da tamamlanır.
Taksim'e anti-emperyalist yürüyüş
16 Şubat’ta saat 14.00
Beyazıt meydanında toplanan 30 bin kişi,
  • Sultanahmet,
  • Sirkeci,
  • Karaköy,
  • Tophane üzerinden Taksim’e doğru yürüyüşe geçer.
Bu yürüyüş esnasında sayı 40 bini bulurken,
  1. Emperyalizme Hayır, Sosyalizme Evet’,
  2. Köylüye Toprak Yok, Amerikan Üslerine Toprak Çok
  3. Vietnam’da Barınamayan Türkiye’de Tutunamaz’
Sözleri ile
ABD emperyalizmini ve işbirlikçileri hedef alınmaktadır.
Gümüşsuyu’nda İstanbul Teknik Üniversitesi önünden
Taksim’e doğru yürünürken, grubun küçük bir kısmının
Taksim Meydanı’na girmesinin ardından, polis, bombalar atarak kalan kitleyi dağıtmaya başlar
O esnada
Dolmabahçe Camii’nden
Taksim Parkı’na gelerek hazır bekleyen sağcı bir grup
Alana giren yürüyüşçülere ellerindeki taş sopa ve bıçaklar ile saldırır.
1500 polisin gözleri önünde yaşanan bu saldırı esnasında,
Yaralananlar bir de polis tarafından dövülür ve gözaltına alınır.

Saldırı esnasında
  • TİP üyesi Ali Turgut Aytaç ve
  • Duran Erdoğan adlı işçiler öldürülürken, yüzlerce kişi de yaralanır.
Saldırının ardından, sağ görüşlü kitle, alanda miting yaptıktan sonra, Saraçhane’ye kadar bir yürüyüş gerçekleştirir.
O dönemin İstanbul Valisi olan Vefa Poyraz,
20 yıl sonra ‘Kanlı Pazar’la ilgili olarak,

Kanlı Pazar olayı İrticai bir hareket değil, sol bir hareketti.
171 sayılı kanuna göre sol yürüyor, bu yürüyüşe mani olmak isteniyor, İdare de bunları önlemek istiyor, ama Taksim’de ani bir halk hareketi, ani bir karşılaşma oluyor, iki kişi maalesef hayatını kaybediyor.


Olay öncesi de Bugün gazetesi’nde çıkan Mehmet Şevket Eygi Bey’in yazıları, toplu namazlar, filan...
Namaz kılıyorlar, ama bunlar kendi içlerinde maksatlı olabilir, camiye gidip insanları yargılayamazsınız” değerlendirmesi yapar.
Solcuların soluk alışlarını bile izliyorum” diyen İçişleri Bakanı Faruk Sükan ise;

Olayı ‘tamamen komünistlerin tertibi olarak’ niteler ve tam bir ihtilal provasıydı o. eğer tedbir almamış olsaydık, büyük hadiseler olacaktı” der.

Zaten bu olaydan hiç kimse ceza almaz.
Ölenler öldükleri ile kalır
Katiller ise resmen korunurlar

İki kişinin öldürüldüğü .
Yüzlerce insanın yaralandığı saldırıyla ilgili olarak cezalandırılan kimse yoktur.
Öldürülen Ali Turgut Aytaç’ın bıçaklanma anını gösteren, fotoğraftaki bıçaklı kişi ve izleyen polis sorgulanır.
Üstünkörü açılan soruşturma da bıçağı yerde buldum” diyen Seyit Atmaca serbest kalırken.
Polis Haşim Bozkurt önce tutuklanır.
Daha sonra mahkeme tarafından suçsuz bulunarak serbest bırakılır.

İstanbul Teknik Üniversitesi Öğrenci Birliği’nin 21 Şubat’ta neşrettiği ‘Kanlı Pazar’ gazetesinde olayla ilgili şu değerlendirme yer alır:

Düpedüz oyundu bu. Amerika'nın işbirliğini övdüğü iktidarın,polisleri ve çember sakallıları yurtseverlere karşı saldırttığı bir oyundu, yakasında bayrak olmayan herkese vuruyorlardı, ve ‘Anti-Toplum’ polisleri, suçlu diye yaralı, dövülmüş yurtsever yürüyüşçüleri nezarete götürüyorlardı.


Bu saldırı olurken
6. Filo'dan kalkan bir helikopter
Alay eder gibi olayları havadan izliyor
Amerikalılar otellerde içki ve kadın âlemleri yapıyor
İktidar da AP'nin kuruluşunu baloyla kutluyordu.
Bu kanlı tertip yıllar sonra aynen, yine taksim meydanında, yine bir miting esnasında uygulamaya konacak ve bu kez çok daha fazla kişi hayatını kaybedecekti.

1969 yılında Amerika'ya yakasını kaptıran Türkiye, bu gün aynı gücün hegamonyasından ve sömürüsünden kurtulma savaşı vermektedir



0 Yorumlar

Yorumlarda lütfen saygılı olun