Kabineden hiç kimse bizimle görüşmek istemiyor, bugün, yani 6 Ekim 1919 günü, Yunus Nadi Bey arkadaşımız, Harbiye Nâzırı olan Cemal Paşa’yı, daveti üzerine makamında ziyarete gitmiş.
Cemâl Paşa, Yunus Nadi Bey’e durumdan özellikle hükümetle Hey’et-i Temsiliye arasında daha bir anlaşma olmadığından söz etmiş ve anlaşıldığına göre, bizi haksız göstermiş, kendilerinin her şeyi kabul ve uygulamaya hazır bulundularını anlatmış.
Her halde anlaşmazlık çıkaran ve bunda direnen tarafın Hey’et-i Temsiliye olduğunu söylemiş.
Öyle anlaşılıyor ki, Yunus Nadi Bey’in bizimle olan kişisel dostluğuna dayanarak, tarafları
uzlaştırmak için ara buluculuk yapmasını teklif etmiş olacak.
Yunus Nadi Bey, bu aracılık teklifini sevinerek kabul etmiş.
Yalnız, Yunus Nadi Bey’in, Cemal Paşa’nın verdiği bilgileri sağlam ve gerçek olarak kabullendiği ve durumu ona göre değerlendirdiği, şimdi sözünü edeceğim telgrafının
ifadesinden anlaşılmaktaydı.
Yunus Nadi Bey’le telgraf başında yapılmış olan bu görüşmemiz, yeni kabine ile bizi, görünüşte de olsa, uzlaşmaya yöneltme bakımından önemlidir.
uzlaştırmak için ara buluculuk yapmasını teklif etmiş olacak.
Yunus Nadi Bey, bu aracılık teklifini sevinerek kabul etmiş.
Yalnız, Yunus Nadi Bey’in, Cemal Paşa’nın verdiği bilgileri sağlam ve gerçek olarak kabullendiği ve durumu ona göre değerlendirdiği, şimdi sözünü edeceğim telgrafının
ifadesinden anlaşılmaktaydı.
Yunus Nadi Bey’le telgraf başında yapılmış olan bu görüşmemiz, yeni kabine ile bizi, görünüşte de olsa, uzlaşmaya yöneltme bakımından önemlidir.
Bu sebeple, izin verirseniz biraz açıklayacağım.
Harbiye Nazırı Paşa’nın beni telgraf başına davet ettiğini haber verdiler, zaten dairemizde bulunan makine başına gittim.
İstanbul
Harbiye Nazırı Paşa’nın beni telgraf başına davet ettiğini haber verdiler, zaten dairemizde bulunan makine başına gittim.
İstanbul
Harbiye telgrafhanesi,
Yunus Nadi Bey zatıdevletinizle görüşmek istiyor efendim, denildikten sonra;
Harbiye telgrafhanesinde makine başında hazırım dendi.
- Hazır olan kimdir? dedim.
Telgrafçı
Harbiye telgrafhanesinde makine başında hazırım dendi.
- Hazır olan kimdir? dedim.
Telgrafçı
- Yunus Nadi Bey ve yanında Nazır Paşa’nın yaveri Cevat Rıfat Bey vardır efendim.
Nazır Paşa’yı istediler mi, yoksa açıklamasında bulundu.
- Kendileriyle şimdi görüşürüz,yalnız, beni telgrafa davet ettikleri zaman Nazır Paşa istiyor” demişlerdi.
- Kendileriyle şimdi görüşürüz,yalnız, beni telgrafa davet ettikleri zaman Nazır Paşa istiyor” demişlerdi.
- Davet eden Nazır Paşa mıdır, yoksa zatıâlîleri mi?
Yunus Nadi Bey
Yunus Nadi Bey
- Nâzır Paşa’nın izniyle ve yaveri aracılığıyla, Harbiye merkezinden zatıdevletlerini aradık. Bu yüzden yanlış anlaşıldı efendim,” dedi.
Ben
Ben
- Teşekkür ederim. Buyurun, dedim.
Bunun üzerine Yunus Nadi Bey’in sözleri alınmaya başlandı.
Bunun üzerine Yunus Nadi Bey’in sözleri alınmaya başlandı.
Yunus Nadi Bey, düşüncelerine şöyle bir giriş yaptı:
- Millî iradenin, millet hakimiyetini etkili kılmasının olumlu bir sonucu olarak meydana gelen değişiklik üzerine, burada kurulan hükümetle, milli teşkilat arasında uyumlu bir birliğin sağlanmasının gecikmeyeceğine hükmetmiştim.Yaptığım soruşturmadan sonra, daha bir iki noktada anlaşmazlık bulunduğunu anladım. bu uyumun kurulmasındaki gecikme içte ve dışta iyi olmayacağı için, bazı konuları bildirmeyi bir görev saydım.
Ondan sonra, şimdi özetleyeceğim noktalarla ilgili bilgi ve düşüncelerini, ilk konu olarak belirttiler:
- Ferit Paşa Kabinesi’nde bulunmuş olan bazı şahısların, bu kabinede yer aldıkları için kötü gözle görülmelerinin doğru olmadığını, Abuk Paşa (Ahmet Abuk Paşa)‘nın Feri Paşa Kabinesi’nin düşmesinde rol oynadığını;
- Rıza Paşa Hükûmeti’nin bir geçiş devresi hükûmeti olduğunu, süresinin Meclis-i Meb’usan seçiminin sonuna kadar devam edebileceğini;
- Bugünkü hükümetin, miliî gaye ve isteklerinin hepsini yerinde bulma ve olumlu bir sonuca ulaşmasına da çalışma konusunda en ufak şüpheye yer vermemekte olduğunu belirttiler
- Özellikle, Cemal ve Abuk Paşa gibi kimselerin, hükûmette mili dava‘nın birer temsilcisi ve kefili gibi kabul edilmelerinde kararsızlığa yer yoktur, hükmünü verdiler.
Bunda bizimle tamamen aynı duyguda olmakla birlikte, “biraz ılımlı olma tavsiyesine cesaret edeceğim” dedi ve görüşünü, millî barışının uyandırdığı iyi etkilerin, bazılarında intikamcılıkla yorumlanarak lekelenmekten korunmanın önemli olduğu şeklinde belirtti.
Yunus Nadi Bey,
Yunus Nadi Bey,
Bugünkü hükûmet üyeleri ile yaptığım temaslardan, hükümetin, milli teşkilâtın isteklerinin yerine getirilmesinde kararlı olduğu anlaşılıyor
Dedikten sonra şu bilgiyi verdi:
Harbiye Nazırı Cemal Paşa, bu gün yayınlanacak bildiride bu noktanın aslında yeterince açıklanmış olduğunu, ancak,bildiri, hükümetin ağzından, resmi bir dille yazılmış olduğuna
göre, her yön dikkate alınarak araya sıkıştırılmış göstermelik birkaç kelimeye önem verilmemesi gerektiğini söyledi.
Yunus Nadi Bey, yeni Sadrazam ile hükümetinin her türlü yanlış anlaşılmayı gidermek için millî teşkilâtın ileri gelenlerinin göstereceği bir hey’etle doğrudan doğruya temas
kurma konusundaki samimi isteğini bildirdikten sonra, bütün düşüncelerini şu cümle ile özetledi:
Harbiye Nazırı Cemal Paşa, bu gün yayınlanacak bildiride bu noktanın aslında yeterince açıklanmış olduğunu, ancak,bildiri, hükümetin ağzından, resmi bir dille yazılmış olduğuna
göre, her yön dikkate alınarak araya sıkıştırılmış göstermelik birkaç kelimeye önem verilmemesi gerektiğini söyledi.
Yunus Nadi Bey, yeni Sadrazam ile hükümetinin her türlü yanlış anlaşılmayı gidermek için millî teşkilâtın ileri gelenlerinin göstereceği bir hey’etle doğrudan doğruya temas
kurma konusundaki samimi isteğini bildirdikten sonra, bütün düşüncelerini şu cümle ile özetledi:
Bugün bendenizin en gerekli saydığım husus, bunalımın sona ermesi ve karmakarışık bir durumda sürüp gitmemesinden ibarettir.Efendiler Yunus Nadi Bey, verdiğim bilgiler ve yaptığım açıklamalardan gerçek durumu anladı.
Bizimle haberleşmenin devamına gerek görmedi.
Aksine, yeni hükûmeti ve özellikle Cemâl Paşa’yı uyarmaya çalışmış
Gerçekten, açıklayacağım üzere, görünüşte de olsa, bir anlaşma durumu ve manzarası ortaya çıktı.
Efendiler;
Efendiler;
6 Ekim 1919 günü de geçti.
Biz eldeki tedbirlerin önemle ve dikkatle yürütülmesi gereğini bir genelge ile emrettik.
إرسال تعليق