Türkiye çöküyor mu dönüşüyor mu |
Kurumları birer birer çöken çökertilen Türkiye:
Türkiye çöküyor mu dönüşüyor mu? yada çöken demokratik lâik, sosyal hukuk devleti mi, yıllardır yazdığım makalelerde, öncelikle çöküşün eğitim ve sağlık sisteminden başlayacağını ifade etmeye çalıştım, Türkiye çöküyor mu yoksa dönüşüyor mu?
Zira bu gün dahi yürütülmekte olan bir proje var, hatırlayalım, özel hastaneler ilk açılmaya başlandığında muayene ve tedavi ücretsiz idi, ya şimdi ! sağlık sistemi çöküyor, kamu hastanelerinden randevu dahi alamıyorsunuz, velev ki acil servise baş vurup atacaksınız kendinizi yerlere, eğitim sistemi ise çoktan çöktü, elli yıl öncesinin lise eğitimi dahi bu günkü üniversite eğitimimden daha kaliteli idi
Başlangıçta Amerika'nın desteği ile iktidara getirilen AKP, ev ödevini iyi yapmış, kendisine dikte edilenleri harfiyen uygulamış, vahşete dönüşen liberal politikaları uygulamaya koymuş ve dahi inatla sürdürmekte .
Aynen Yunanistan'ın ege adalarına el koyduğu, doğu Akdeniz'den batı bloğunun baskısı ile sürüldüğümüz gibi, yapılan onca eleştiriye rağmen cevap veremeyip işi demagoji ve lâf kalabalığına vurduğu gibi, dönüşümün getirdiği çöküşü gizleme amacında
Devlet okullarının kalitesi düşürülmüş, vatandaş özel okullara yönlendirilmektedir.
Kısaca, paran varsa sağlık
Paran varsa eğitim.
Siz her ne kadar eleştirirseniz eleştirin duymazdan geliyorlar, çünkü bu dönüşüm onların ev ödevi.
Emperyalizm bu gün size kurdurduğu, gerek sağlık gerekse eğitim yatırımlarınızı da , nasıl ki birebir emekle kurduğunuz işletmelerinizi ve fabrikalarınızı elinizden parayı basarak aldı ise, özel sektöre kurdurduğunuz finansmanını devlet bankaları ve hazine ile yaptığınız hastane ve okulları da elinizden alacak, hatta almaya başladılar bile!
Ondan sonra "Yerli ve milli" öyle mi!
Mal varlığı sebebi ile yine batı emperyalizmi tarafından esir tutulanlar bu işi düzeltemezler, kendi öz yurdumuzda, Alman fabrikalarında çalışıp, Fransız okullarında okuyup, Amerikan Hastanesi'nde tedavi olmaya başladığınızda, zaten vatanınızı da kaybetmişiz demektir.
Zira bu gün dahi yürütülmekte olan bir proje var, hatırlayalım, özel hastaneler ilk açılmaya başlandığında muayene ve tedavi ücretsiz idi, ya şimdi ! sağlık sistemi çöküyor, kamu hastanelerinden randevu dahi alamıyorsunuz, velev ki acil servise baş vurup atacaksınız kendinizi yerlere, eğitim sistemi ise çoktan çöktü, elli yıl öncesinin lise eğitimi dahi bu günkü üniversite eğitimimden daha kaliteli idi
Milli eğitim çöküyor mu dönüşüyor mu
Başlangıçta Amerika'nın desteği ile iktidara getirilen AKP, ev ödevini iyi yapmış, kendisine dikte edilenleri harfiyen uygulamış, vahşete dönüşen liberal politikaları uygulamaya koymuş ve dahi inatla sürdürmekte .
Aynen Yunanistan'ın ege adalarına el koyduğu, doğu Akdeniz'den batı bloğunun baskısı ile sürüldüğümüz gibi, yapılan onca eleştiriye rağmen cevap veremeyip işi demagoji ve lâf kalabalığına vurduğu gibi, dönüşümün getirdiği çöküşü gizleme amacında
Devlet okullarının kalitesi düşürülmüş, vatandaş özel okullara yönlendirilmektedir.
Kısaca, paran varsa sağlık
Paran varsa eğitim.
Siz her ne kadar eleştirirseniz eleştirin duymazdan geliyorlar, çünkü bu dönüşüm onların ev ödevi.
Emperyalizm bu gün size kurdurduğu, gerek sağlık gerekse eğitim yatırımlarınızı da , nasıl ki birebir emekle kurduğunuz işletmelerinizi ve fabrikalarınızı elinizden parayı basarak aldı ise, özel sektöre kurdurduğunuz finansmanını devlet bankaları ve hazine ile yaptığınız hastane ve okulları da elinizden alacak, hatta almaya başladılar bile!
Ondan sonra "Yerli ve milli" öyle mi!
Mal varlığı sebebi ile yine batı emperyalizmi tarafından esir tutulanlar bu işi düzeltemezler, kendi öz yurdumuzda, Alman fabrikalarında çalışıp, Fransız okullarında okuyup, Amerikan Hastanesi'nde tedavi olmaya başladığınızda, zaten vatanınızı da kaybetmişiz demektir.
Türk sağlık sistemi çöküyor mu?
Türk sağlık sistemi ise çoktan çöktü bu gün dönüşüyor Amerika sağlık sistemine bir bakın, paralı ve çok pahalıdır, herkesin özel sağlık sigortası vardır, yoksa zaten hizmet alamazsınız, bir kaldırım köşesinde ölümü beklersiniz, AKP'nin uygulamak istediği de aynen budur.
Paran varsa eğitim
Paran varsa sağlık. Daha dün, tüm devlet hastanesi doktorlarına, giderseniz gidin söyleminin altında, halkı özel hastanelere sevke mecbur bırakmak altındaki bu düşünce yatmaktadır .
Doktora ne kadar para verirseniz verin, günde yüz hastaya bakma zorunluluğu ve kısıtlı imkanlar zaten doktorları devlet hizmetinden soğutacaktır.
Zamanla AKP'nin sistemi oturdukça ülke sosyal devlet vasfından çıkacak .
Dönüştürülen Türkiye'de işin garibi, neredeyse tüm tarikat ve cemaatlerin özel hastane sahibi özel okul ve yurt sahibi olmaları, devlet sanki bu kurumlara kaynak aktarmanın yolunu bu şekilde bulmuş gibi .
Zaten doktor açığı olduğundan yakınan Türk milletine, Yakın zamanda bu tür özel hastanelerdeki doktorluğu tartışmalı olan Suriye ve Afgan asıllı kişileri görmeye başlarsa hiç kimse şaşırmasın .
Kimliği Müslüman olunca halktan da bir tepki gelmeyeceği aşikar .
Kamu hastanelerinde çalışmak zorunda kalan doktorların bir kısmı ise ne yazık ki tam mesleği yeterliliğe sahip değiller, hasta ve hasta yakınları ile ilişkileri kötü, bu da doktor ve hasta arasındaki gerilimi tırmandıran bir durum.
Günde yüz hastaya bakmak zorunda olan doktor hastası ile düzgün bir iletişim kuramıyor, bu da bir çok soruna sebep oluyor, doktorları darp etmek gibi
Ayrıca sağlık personelini koruma yasası da doktor ve sağlık çalışanlarını nobranlaşmaya itiyor, ben dokunulmazım havasına girmelerine sebebiyet veriyor, ardında kavgalar darplar, yaralamalar hatta öldürmeler vuku buluyor, nasıl ki öğretmenler formasyon dersi alıyorsa, doktorlar ve sağlık personelinin de bu formasyona tabi tutulmaları gerekiyor
Eğitim sistemi çöken lakin bir türlü dönüşemeyen Türkiye Amerika'da düzgün bir eğitim almak istiyorsanız bu eğitim ücretli olup, devlet okulları hem zayıf hem de güvensizdirler, Amerika da devlet okullarını sadece zenciler ve çok fakirler mecburiyetten tercih ediyorlar..
Türkiye'deki eğitim sistemi de her geçen gün bu yola evrilmektedir.
Devlet okulları ve öğretmenleri bu nedenle her geçen gün bilinçli olarak niteliksizleştiriliyor.
Bu uygulama neticesinde
Sağlık maliyeti nasıl halkın üzerine yığılıyorsa, eğitim maliyeti de bu gidişle vatandaşın üzerine kalacak.
Amerika'da kırsal kesimde devlet temel eğitimi internet ve bilgisayar üzerinden verirken, Türkiye'de bu olanak yok denecek kadar kısıtlıdır.
İnternet alt yapısı kısıtlı, bilgisayar alacak bütçe yoktur ailelerde .
İlaveten evde eğitim alması düşünülen çocuğa rehber öğretmen olabilecek vasıfta ne kadar veli var dersiniz.
Bu denli yüksek devalüasyondan sonra fakir aileler artık bilgisayar alamıyor çocuklarına, yani evde eğitiminde önü tıkalı
Fakir ailelerin çocukları cemaat yurtlarında Kur'an kurslarına giderek, ne eğitim alabiliyor, nede meslek sahibi olabiliyor.
Olabildikleri tek şey ucuz iş gücü
Satabilecekleri tek şeyde din olacak maalesef.
2000'li yıllarda Avrupa ülkeleri Türkiye'nin gelecekte Çin'in yerini alabileceğini öngörüyordu
Bunu Türkiye'yi çok sevdiklerinden değil,
Yakın mesafede ucuz iş gücü beklentileri olduğu için söylüyorlardı.
Bu da olmadı.
Türkiye endrüstri meslek okulları fen liseleri açmak yerine İmam Hatip okullarını çoğaltma yolunu seçti.
İnternet alt yapısı kısıtlı, bilgisayar alacak bütçe yoktur ailelerde .
İlaveten evde eğitim alması düşünülen çocuğa rehber öğretmen olabilecek vasıfta ne kadar veli var dersiniz.
Bu denli yüksek devalüasyondan sonra fakir aileler artık bilgisayar alamıyor çocuklarına, yani evde eğitiminde önü tıkalı
Fakir ailelerin çocukları cemaat yurtlarında Kur'an kurslarına giderek, ne eğitim alabiliyor, nede meslek sahibi olabiliyor.
Olabildikleri tek şey ucuz iş gücü
Satabilecekleri tek şeyde din olacak maalesef.
2000'li yıllarda Avrupa ülkeleri Türkiye'nin gelecekte Çin'in yerini alabileceğini öngörüyordu
Bunu Türkiye'yi çok sevdiklerinden değil,
Yakın mesafede ucuz iş gücü beklentileri olduğu için söylüyorlardı.
Bu da olmadı.
Türkiye endrüstri meslek okulları fen liseleri açmak yerine İmam Hatip okullarını çoğaltma yolunu seçti.
Beyin göçüne zorlanan bir Türkiye:
Türkiye maalesef nitelikli eleman yetiştiremedi, nitelikli olanlarda yurt dışına gitti.Çin'de dolar bazında işçi ücretleri çok düşük olduğundan batı bir çok fabrikasını teknolojisi ile birlikte oraya taşıdı, Bu gün ise önlerine çıkan tarihi fırsatı çok iyi kullanarak kalkınan Çin, batıya yani kendilerine rakip oldu, Türkiye olarak biz bu fırsatı kaçırdık.
Türk parasını baskı ile değerli tuttuk, ihracat değil ithal ikamesine yöneldik.
Sanayi için kaliteli ara eleman değil, imam hatip yetiştirdik.
Planlamayı doğru yapamadık eğitimin içine ettik
Sayısız müdürlük bekleyen iktisat fakültesi mezunu gençler yetiştirdik bu gün pazarcılık yapan.
Kaldırımlar inşaat mühendisleri ile dolu
İmamlık bekleyen yüz binlerce İmam Hatip mezunu
Kimse bu krizden sonra batı Çin'i bırakır Türkiye'ye döner diye hayal kurmasın, ülke olarak geçtiğimiz yılları boşa harcadık
Bu bir fırsattı kaçtı
Batıda uyandı zaten.
Türkiye enerji fakiri olsa da yine de geniş imkan ve kabiliyetlere sahip bir ülke lakin ülke çöküşten çok bir dönüşümün, dönüştürülmenin pençesinde Türkiye'de Akp eliyle bir manada ikili bir kast sistemi kuruluyor.
Fakirler ve zenginler.
Bu vahşi liberalist sistemden sonra akp yandaşı hariç, hiç bir fakir ve yoksul zincirlerini kırıp bir üst kasta çıkamaz, bu mümkün değildir artık.
İşin en acı kısmı ise din ile kandırılan fakirlerin bu oluşuma destek veriyor olması, maalesef bu ayak geçildi, o fakir iyi hizmet alamadığı için doktor dövmekle övünüyor, sistemi eleştireceğine.
Kafasız beyinsiz adam kendi topuğuna kurşun sıkıyor haberi yok.Akp'nin bu projesi tamamlandığında, yani eğitim ve sağlık paralı hale geldiğinde, artık ne kendisi ne oğlu ne de torunu için bedava kamusal hizmet alamayacağının farkında değil beyinsiz.
Ona verilecek tek şey var
Asker ol, öl.
Burada da sorulması gereken soru askerliği sırf para için yapandan ne kadar asker olur sorusu.
Artık kanıksadık şehit haberlerini
Artık haber değeri bile taşımıyorHalk alıştırıldı, artık umursamıyor, kuru bir başsağlığı, mekanı cennet olsun, o kadar.
Sorgulamak ise kimsenin aklına gelmiyor, ölen gariban çocuğu nasıl olsa !
Normal bir ülkede halkın öfkesi kime yönelir dersiniz.
Kendisini soyana
Kendisine zulüm edene
Vatanı yağmalayana
Torbacıya, içiciye
İte kopuğa .Türkiye'de son yirmi yılda öylesine bir toplum mühendisliği uygulamaya kondu ki ?
Öfke
- Evladını eğitmeye çalışan öğretmene
- Hasta olunca tedavi etmeye çalışan doktora
- Haklarını savunmaya çalışan avukatlara
- Barolara
- Monşer ile aşağılanmaya çalışılan büyük elçilere
SONUÇ
Türkiye çöküyor mu dönüşüyor mu sorusunuz cevabı, Maalesef ülkemizde örgütlü cehalet öz güven patlaması yaşıyor. Akp ile birlikte sosyal devlet çöküyor, zenginlerin sadaka ekonomisine evriliyor Cehaletin ve yobazlığın karşısında eğitimli insanlar bir araya gelip bu gidişi tersine çeviremediğimiz müddetçe bu ülkenin kurtuluşu yoktur .
Ahmet Atam
Yorum Gönder