Vesayet ne demektir.
Vesayet ne demektir Vesayet, Vesayeti yapan kişi tarafından yapılırsa sorun yok, en doğal hakkı, lakin bir başkası yaparsa mağdurum da mağdurum edebiyatıdırBir kişinin ya da toplumumun korunması ve kollanması görevidir, vasilikten gelir, demokratik ülkelerde vesayet birbirinden bağımsız üç Erk'e bırakılmıştır, bunlar yasama, yürütme ve yargıdır.
Demokrasiler güçler ayrılığı prensibine göre işler.
Yürütme organı bu kanunlara göre ülkeyi yönetir
Yargı organı da bu kanunlara uymayanları yargılar.
Güçlerini Anayasadan alırlar.
Anayasayı koruma ve kollama görevi
Demokrasiler güçler ayrılığı prensibine göre işler.
- Yasama.
- Yürütme ve;
- Yargıdır bu güçler.
Yürütme organı bu kanunlara göre ülkeyi yönetir
Yargı organı da bu kanunlara uymayanları yargılar.
Güçlerini Anayasadan alırlar.
Anayasayı koruma ve kollama görevi
Asıl can alıcı soru ise anayasayı kimin koruyacağı ilkesidir, hangi güçle koruyacak, dün vesayeti bitirmek adına sarıklı ve çarıklı vesayet sevdalılarının ilk hücum edip yerle yeksan ettikleri bu kurum anayasayı koruma ve kollama yetkisi olan kurumdur.
Geçmişte bu güç Türk silahlı kuvvetleri idi.
Bugün için Anayasayı hangi kurum korumaktadır dersiniz
Geçmişte bu güç Türk silahlı kuvvetleri idi.
Bugün için Anayasayı hangi kurum korumaktadır dersiniz
Demokrasilerde vesayet kimdedir
Güçler ayrılığı prensibi olarak hayata geçmesi gereken demokratik vesayet; Yasama, Yürütme ve Yargıdır.Bu prensipler ortadan kalkınca sarıklı ve çarıklıların vesayeti ortaya çıkar
Dünyanın her yerinde demokrasileri koruyan bir vesayet vardır,
Vesayet düşmanları ise her yerde popülistler ve diktatörler oluyor.
Türkiye'de Anayasayı koruma ve kollama adına bir askeri vesayet vardı
Dünyada hiçbir ülke yoktur ki asker yani ordu siyasetin dışında kalsın
Asker siyasallaştırıldı ve askeri vesayet de sözüm ona sona erdi ( ! )
Asıl vesayet, Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanmasıdır,
Bir ülkenin büyükelçilerini Monşör
Akademisyenlerini ayaktakımı olarak adlandırarak, ayakları baş, başları ayak yaparak, sarıklı ve çarıklılardan diktatörlük tesis etmektir asıl vesayet
Adı da ayaktakımı vesayetidir
Vesayeti bitiren bir vesayet yaşanmaktadır an itibarı ile.
Atatürk ve vesayet
Toplumun bir kısmı asıl Atatürk döneminin diktatörlük ve vesayet yönetimi olduğuna inanır, bir anlamda doğrudur da,
Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyet’i kuran kadrolar, ilelebet devam edecek bir tek parti yönetimi yanlısı değillerdi;
Ancak, toplumun henüz çok partili bir demokrasiyi içselleştirebilecek kadar olgunlaşmadığını da düşünüyorlardı.
Sanayileşmemiş.
Okuma-yazma oranı düşük.
Anayasal gelenekleri, demokrasi kültürü ve sivil toplumu zayıf bir ülkede;
Çok partili hayata geçiş, demokratik gelişmenin sonu anlamına gelebilirdi.
Bu nedenle.
Nasıl ki çocuklar belli bir yaşa gelene kadar bir vasi gözetiminde hayatlarını devam ettiriyorlarsa;
Türkiye toplumu da olgunlaşana ve demokrasiyi içselleştirene kadar vesayet altında kalacaktı.
Lakin Türkiye bugün 1930'lu yıllarda değildir, Atatürk vesayeti, demokratik bir toplum yaratma amacı taşıyordu
Dünyanın her yerinde demokrasileri koruyan bir vesayet vardır,
Vesayet düşmanları ise her yerde popülistler ve diktatörler oluyor.
Türkiye'de Anayasayı koruma ve kollama adına bir askeri vesayet vardı
Dünyada hiçbir ülke yoktur ki asker yani ordu siyasetin dışında kalsın
Asker siyasallaştırıldı ve askeri vesayet de sözüm ona sona erdi ( ! )
Vesayetin ana babası diktatörlüktür
Yasama yürütme ve yargı tek bir kişinin iki dudağı arasına sıkışmış ise bunun adına kibarca otokrasi, gerçek anlamda ise diktatörlük denirAsıl vesayet, Yasama, yürütme ve yargının tek elde toplanmasıdır,
Bir ülkenin büyükelçilerini Monşör
Akademisyenlerini ayaktakımı olarak adlandırarak, ayakları baş, başları ayak yaparak, sarıklı ve çarıklılardan diktatörlük tesis etmektir asıl vesayet
Adı da ayaktakımı vesayetidir
Vesayeti bitiren bir vesayet yaşanmaktadır an itibarı ile.
Atatürk ve vesayet
Toplumun bir kısmı asıl Atatürk döneminin diktatörlük ve vesayet yönetimi olduğuna inanır, bir anlamda doğrudur da,
Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Cumhuriyet’i kuran kadrolar, ilelebet devam edecek bir tek parti yönetimi yanlısı değillerdi;
Ancak, toplumun henüz çok partili bir demokrasiyi içselleştirebilecek kadar olgunlaşmadığını da düşünüyorlardı.
Sanayileşmemiş.
Okuma-yazma oranı düşük.
Anayasal gelenekleri, demokrasi kültürü ve sivil toplumu zayıf bir ülkede;
Çok partili hayata geçiş, demokratik gelişmenin sonu anlamına gelebilirdi.
Bu nedenle.
Nasıl ki çocuklar belli bir yaşa gelene kadar bir vasi gözetiminde hayatlarını devam ettiriyorlarsa;
Türkiye toplumu da olgunlaşana ve demokrasiyi içselleştirene kadar vesayet altında kalacaktı.
Lakin Türkiye bugün 1930'lu yıllarda değildir, Atatürk vesayeti, demokratik bir toplum yaratma amacı taşıyordu
Günümüz tek adam vesayetinin amaç ve hedefi ise, yandaş bir iktidar oluşturarak paraya ve güce hükmetme vesayetidir.
Yorum Gönder