Cihat farz mıdır

 
Cihat farz mıdır, Tevbe suresi, Kur'an-ı Kerim'in dokuzuncu suresidir. Medine döneminde indirilmiştir. 129 ayetten oluşur. Surenin başında besmele yoktur. Bunun sebebi, surenin bir önceki sure olan Enfal suresinin devamı niteliğinde olması ve müşriklere karşı sert bir üslupla hitap etmesidir.

 TEVBE SURESİ

Cihat, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla mücadele etmek anlamına gelir. 

Cihadın farz oluşu, Kur'an'da birçok ayette belirtilmiştir.

Cihat, İslam'ın temel kavramlarından biridir. 

Cihat, kelime anlamı olarak;

Çaba göstermek, gayret etmek, mücadele etmek" demektir. 

Cihat, dinî bir terim olarak ise ;

Allah yolunda mallarını ve canlarını feda ederek müşriklerle ve düşmanlarla savaşmak, İslam'ı yaymak ve savunmak için her türlü gayreti sarf etmek anlamına gelir.

Cihadın farz oluşu, Kur'an-ı Kerim'de birçok ayette açıkça belirtilmiştir. 

Bunlardan biri de Tevbe suresinin 38-41. ayetleridir. 

Bu ayetlerde Allah, müminleri sefere çıkmaya ve cihada katılmaya davet eder ve onları bu konuda uyarmaktadır. 

 

Cihadın farziyeti, hem bireysel hem de toplumsal açıdan önemlidir. 

Bireysel açıdan cihat, müminin imanını güçlendirir, sabrını arttırır, günahlardan arınmasını sağlar ve ahirette yüksek dereceler kazandırır. 

Toplumsal açıdan cihat, İslam'ın yayılmasına ve korunmasına hizmet eder, müslümanların birlik ve beraberliğini sağlar,

Tevbe suresinin konusu, Allah'ın müşriklere son bir uyarıda bulunması ve onlara verilen sürenin dolmasından sonra müminlerle olan antlaşmalarını feshetmesidir. 

Surenin ilk ayetinde, müşriklerle yapılan antlaşmalardan Allah ve Resul'ünün beri olduğu bildirilir. 

Sonra, müşriklerin dört ay içinde yeryüzünde dolaşabilecekleri, ancak bu sürenin sonunda müminlerle savaşacakları haber verilir. 

Ancak, antlaşmalarına sadık kalan ve müminlere zarar vermeyen müşriklerin ayrı bir durumu olduğu ve onlara antlaşma süreleri bitene kadar saygı gösterileceği belirtilir.

Tevbe suresine göre cihat

Cihat, Arapça bir kelime olup "çaba sarf etmek, gayret göstermek" anlamına gelir. 

Dinî bir terim olarak ise Allah yolunda mücadele etmek, dinin emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmak demektir. 

Cihat, sadece silahlı mücadele değil, aynı zamanda ilim öğrenmek, tebliğ yapmak, iyiliği emretmek ve kötülükten sakındırmak gibi çeşitli şekillerde yapılabilir.

Cihat ayetlerinden bazıları şunlardır:

- "Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse bilsin ki Allah onların yerine öyle bir topluluk getirir ki Allah onları sever, onlar da Allah'ı severler. Müminlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler, hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. 

İşte bu, Allah'ın bir lütfudur, onu dilediğine verir. Allah'ın lütfu geniştir, her şeyi bilir." (Tevbe, 9/38

- "Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler ile oturanlar ve cihad etmeyenler asla bir olmazlar. Allah mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri derecelerle oturanlardan üstün kılmıştır. Her ikisine de Allah güzel bir vaatte bulunmuştur; fakat Allah cihad edenleri büyük bir ecirle oturanlardan daha üstün kılmıştır." (Tevbe, 9/20-21)

- "Allah yolunda hicret edip sonra yeryüzünde öldürülen veya ölenlerin mükâfatını Allah katında şüphesiz büyüktür." (Tevbe, 9/100)

Bu ayetlerden anlaşıldığı üzere cihat, müminler için büyük bir fazilet ve sorumluluktur. 

Cihat edenler Allah'ın sevgisini, rızasını ve rahmetini kazanırken, cihat etmeyenler ise kınanma ve azapla karşı karşıya kalırlar. 

Cihat edenlerin dereceleri yükselirken, cihat etmeyenlerin dereceleri düşer.

Surenin devamında, müminlerin cihad etmeleri ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla fedakarlık yapmaları istenir. 

Ayrıca, Tebük seferine katılmayan münafıkların ve bedevilerin bahaneleri eleştirilir. 

Ehl-i kitap ile ilişkiler de surede işlenen konulardandır. 

Ehl-i kitaptan iman etmeyenlerin cizye vererek müminlere boyun eğmeleri gerektiği, aksi halde savaşa tutuşulacağı bildirilir.

Surenin son kısmında ise, Allah'ın tövbe edenleri affedeceği ve onlara rahmet edeceği vurgulanır. 

• Müminlerin Allah'a ve Resulü'ne itaat etmeleri.
• Zekat vermeleri
• Oruç tutmaları ve;
• Hac yapmaları gibi ibadetleri yerine getirmeleri öğütlenir. 

Surenin son iki ayeti ise Mekke'de indirilmiştir. 

Bu ayetlerde, Hz. Peygamber'in insanların günahlarından üzülmemesi ve onlar için dua etmesi istenir.

Tevbe suresi, İslam'ın beş temel şartından dördünü içeren bir suredir. Aynı zamanda, müminlerin Allah'a güvenmeleri, dünyevi bağlardan sıyrılmaları, cihad etmeleri ve tövbe etmeleri gerektiğini hatırlatan bir suredir. Surenin faziletleri arasında şunlar sayılabilir:

- Tevbe suresini okuyan kimse, Allah'ın rızasını kazanır ve O'nun affına nail olur.

- Tevbe suresini okuyan kimse, düşmanlarından korunur ve onlara karşı galip gelir.

- Tevbe suresini okuyan kimse, münafıklardan ve şeytanın vesvesesinden uzaklaşır.

- Tevbe suresini okuyan kimse, cennete girmeye hak kazanır ve cehennemden kurtulur.