KENDİME YAZILARIM
Türkiye sosyolojisi siyaset ekonomi tarih felsefe ve genel kültür düzeyinde makaleler

HANGİ EKONOMİK MODEL TÜRKİYE İÇİN DAHA UYGUNDUR

Hangi ekonomik model Türkiye için daha uygundur, Şeriat, Sosyalizm, Kapitalizm, Karma ekonomik model yada Komünizm.
Hangi ekonomik model Türkiye için daha uygundur
Hangi ekonomik model Türkiye için daha uygundur

Hangi ekonomik model Türkiye için daha uygundur, Şeriat, Sosyalizm, Kapitalizm, Karma ekonomik model yada Komünizm.

İSLAMİ EKONOMİK MODEL ŞERİAT

Şeriat nedir, şeriat rejiminde ekonomik model nasıl uygulanır, islam dini nasıl bir ekonomik model önerir?
Şeriat, Arapça bir kelime olup "yol, mezhep, metod, adet gibi anlamlara gelir. 
İslam dininde ise "Kur'an ayetleri, Peygamberin söz ve fiilleri ve İslam bilginlerinin görüş birliği ile oluşan ilahi kanunlar" anlamında kullanılır. 
Şeriat, İslam'ın getirdiği hükümlerin genel adıdır. 
Devlet yönetimi de bunun içine girmektedir.

Şeriat rejiminde ekonomik model nasıl uygulanır sorusunun net bir cevabı yoktur. 

Zira şeriat, ekonomi kurumunun temel ilkelerini belirlemekle yetinmiş, ayrıntılı uygulamayı dönemin ihtiyacına göre İslam toplumlarına bırakmıştır. 
Bu nedenle şeriat rejiminde ekonomik model, tarihsel ve coğrafi koşullara göre farklılık gösterebilir. 
Ancak genel olarak şeriat rejiminde ekonomik modelin bazı ortak özellikleri şunlardır:

- Özel mülkiyetin koruma altına alınması
- Ekonomik değere sahip olan malın korunması
- Toplumsal sorumluluk ve paylaşım
- Emek karşılığında kazanç elde etme
- Faizin yasaklanması
- Zekat sorumluluğu
- Değerlendirilmeyen arazilere devletin el koyma yetkisi
- Sınıf oluşumunun engellenmesi

İslam dini nasıl bir ekonomik model önerir  

  • İslam dini, insanların hem dünyevi hem de uhrevi saadetini sağlamayı amaçlayan bir ekonomik model önerir.
  • Bu modelde insanın hem maddi hem de manevi ihtiyaçları dikkate alınır.
  • İslam dini, insanların temel ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayacak bir gelire sahip olmalarını ister.
  • Aynı zamanda insanların fazla mal ve servet biriktirmelerini değil, zekat vererek ihtiyaç sahiplerine yardım etmelerini emreder.
  • İslam dini, helal kazanç elde etmeyi ve haram yollardan kaçınmayı öğütler.
  • İslam dini, faizli işlemleri haram kılarak insanların borçlanma ve sömürülme riskinden korunmalarını sağlar.
  • İslam dini, ticarette adalet, dürüstlük ve güvene dayalı bir ilişki kurulmasını ister.
  • İslam dini, devletin ekonomik faaliyetlere müdahale etmesini değil, rehberlik etmesini ve denetlemesini ister.
  • İslam dini, bireyin iktisadi faaliyetlerde bulunurken sadece iktisadi kurumları değil, diğer toplumsal kurumları da gözetmesini ister.

SOSYALİZM EKONOMİK MODELİ

Sosyalizm, toplumsal refahın katılımcı bir demokrasiyle sağlanacağını ve üretim araçlarının topluma ait olacağını savunan bir ekonomik ve siyasi teoridir. 
  • Sosyalizmde özel mülkiyet yerine kamu mülkiyeti vardır. 
  • Sosyalizmde üretim toplumsal ihtiyaçlara göre planlanır ve dağıtılır. 
  • Sosyalizmde herkes iş sahibi olur ve emeği ile geçinir. 
  • Sosyalizmde eşitlik, özgürlük ve adalet esastır.
Sosyalizmde ekonomik modelin uygulanması için öncelikle kapitalist sistemin yıkılması ve işçi sınıfının iktidara gelmesi gerekir. 
  • Bu, devrimci bir mücadele ile gerçekleştirilebilir. 
  • Devrimden sonra, bütün üretim araçları devletleştirilir ve toplumsal mülkiyete geçer. 
  • Devlet, üretim planlarını belirler ve kaynakları dağıtır. 
  • Devlet, aynı zamanda eğitim, sağlık, barınma gibi temel hizmetleri de ücretsiz olarak sağlar.
  • Sosyalizmde ekonomik modelin uygulanmasında önemli bir rol oynayan kurumlar kooperatiflerdir. 
  • Kooperatifler, işçilerin kendi işyerlerini yönettikleri ve kar paylaştıkları ortaklıklardır. Kooperatifler, devletin belirlediği planlara uygun olarak üretim yaparlar. 
  • Kooperatifler, hem işçilerin demokratik katılımını hem de üretimin verimliliğini arttırırlar.
  • Sosyalizmde ekonomik modelin uygulanmasında karşılaşılan zorluklardan biri de uluslararası ilişkilerdir. 
  • Sosyalist bir ülke, kapitalist-emperyalist sistemin baskısı altındadır. 
  • Bu sistem, sosyalist ülkeyi izole etmek, ekonomik ambargolar uygulamak, askeri müdahaleler yapmak gibi yöntemlerle yıkmaya çalışır. 
  • Sosyalist bir ülke, bu saldırılara karşı direnmek ve diğer sosyalist ülkelerle dayanışma içinde olmak zorundadır.
Sosyalizmde ekonomik modelin uygulanması, insanlığın kurtuluşu için gerekli bir adımdır. Sosyalizmde ekonomik modelin uygulanmasıyla birlikte sosyalizmin diğer alanları da gelişecektir. 
Sosyalizmde kültür, sanat, bilim, spor gibi faaliyetler de toplumun yararına olacaktır. Sosyalizmde insanlar daha mutlu, daha özgür ve daha yaratıcı olacaktır.

KAPİTALİZMDE EKONOMİ MODELİ NASIL UYGULANIR

Kapitalizm, üretim araçlarının özel mülkiyete ait olması ve bunların kar amacıyla işletilmesine dayalı bir ekonomik sistemdir. 
Kapitalizmde üretim ve tüketim serbest piyasa mekanizması tarafından belirlenir. 
Devlet, piyasaya müdahale etmez veya çok az müdahale eder. 
Kapitalizmde bireyler, kendi çıkarları doğrultusunda hareket eder ve rekabet ederler.

Kapitalizmin temel özellikleri şunlardır:

- Özel mülkiyet: 
Üretim araçları (toprak, makine, fabrika vb.) bireylerin veya şirketlerin elindedir. 
Bu sayede üretim araçlarına sahip olanlar, üretim güçlerine (işçi, sermaye, teknoloji vb.) de hükmeder ve kâr elde ederler .
- Serbest piyasa: 
Mal ve hizmetlerin fiyatları, arz ve talep dengesine göre belirlenir. 
Piyasada alıcılar ve satıcılar karşılıklı olarak etkileşim içindedir. 
Piyasada herhangi bir engel veya kısıtlama yoktur veya çok azdır.
- Kâr maksimizasyonu: 
Kapitalist ekonomik sistemde üretimin amacı, kâr elde etmektir. 
Kâr oranını arttırmak için sermaye birikimi ve ekonomik büyüme zorunludur. 
Bu nedenle kapitalistler, üretim maliyetlerini düşürmek, verimliliği arttırmak, yeni pazarlar bulmak ve yenilik yapmak için çaba gösterirler.
- Rekabet: 
Kapitalist ekonomik sistemde piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı vardır. 
Bu durum rekabeti arttırır. 
Rekabet, kaliteyi yükseltir, fiyatları düşürür ve tüketici tercihlerine uygun mal ve hizmetlerin sunulmasını sağlar. 
Rekabet aynı zamanda inovasyonu teşvik eder.

Kapitalizm de ekonomik model nasıl uygulanır 

Bu sorunun cevabı, bu temel özelliklere uygun bir şekilde ekonomik faaliyetlerin yürütülmesidir. 
Kapitalizmde bireyler ve şirketler, kendi çıkarlarına göre üretim ve tüketim kararları alır ve piyasada serbestçe hareket ederler. 
Devlet ise piyasayı düzenleyici ve denetleyici bir rol oynar. 
Devlet ayrıca kamu malları (savunma, eğitim, sağlık vb.) sağlar ve sosyal adaleti korumak için bazı müdahalelerde bulunabilir.

Günümüz şartlarında en iyi ekonomik model hangisidir?

Bu sorunun kesin ve net bir cevabı yoktur. 
Çünkü ekonomik modeller, ülkelerin tarihi, kültürel, siyasi, coğrafi ve sosyal özelliklerine göre farklılık gösterir. 
Bir ülke için uygun olan bir model, başka bir ülke için uygun olmayabilir. 
Ayrıca ekonomik modeller zaman içinde de değişebilir. 
Örneğin, 20. yüzyılın başlarında Sovyetler Birliği ve Çin gibi ülkeler planlı ekonomi modelini benimsemişken, 1990'larda bu modelden vazgeçip piyasa ekonomisine geçiş yapmışlardır.
Yine de dünya çapında yoğun olarak karşımıza çıkan 3 tane ekonomik model vardır ki bunlar; 
  • Planlı ekonomi.
  • Karma ekonomi ve 
  • Serbest piyasa ekonomik modelleridir. 
Kısaca bahsedecek olursak;

Planlı ekonomi 

Ya da diğer bir deyişle planlanmış ekonomi modelinde, üretim faktörlerinin büyük ölçüde devletin denetimi ve kontrolü altındadır. 
Devlet, neyi, nasıl, ne kadar ve kime üreteceğine karar verir. 
Fiyatlar da devlet tarafından belirlenir. 
Piyasada rekabet yoktur ya da çok sınırlıdır. 
Bu modelde devletin amacı, toplumsal refahı ve eşitliği sağlamaktır. 
Ancak bu modelde verimlilik, kalite, yenilikçilik ve girişimcilik gibi unsurlar ihmal edilebilir. Ayrıca devletin planlama hataları ya da bürokratik engelleri nedeniyle ekonomide dengesizlikler ve krizler yaşanabilir.

Serbest piyasa ekonomisi .

Ya da diğer bir deyişle liberal ekonomi modelinde ise tam tersine devletin ekonomiye müdahalesi çok azdır ya da hiç yoktur. 
Üretim faktörleri özel sektörün elindedir ve piyasa arz ve talebe göre kendini düzenler. 
Fiyatlar da piyasadaki rekabet koşullarına göre belirlenir. 
Bu modelde devletin amacı, piyasanın işleyişini sağlamak ve temel kamu hizmetlerini sunmaktır. 
Bu modelde verimlilik, kalite, yenilikçilik ve girişimcilik gibi unsurlar teşvik edilir. 
Ancak bu modelde gelir dağılımı adaletsizliği, sosyal güvenlik eksikliği, çevresel sorunlar ve spekülatif hareketler gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Karma ekonomi modeli

Adından da anlaşılacağı gibi planlı ekonomi ile serbest piyasa ekonomisi arasında bir karışım sunar. 
Bu modelde hem devlet hem de özel sektör üretim faktörlerine sahiptir ve piyasaya müdahale ederler. 
Devlet bazı stratejik sektörleri kontrol ederken, özel sektör de rekabetçi alanlarda faaliyet gösterir. 
Fiyatlar hem arz-talep hem de devlet politikalarına göre belirlenir. 
Bu modelde devletin amacı hem toplumsal refahı hem de piyasanın işleyişini sağlamaktır. 
Bu modelde verimlilik, kalite, yenilikçilik ve girişimcilik gibi unsurlar ile gelir dağılımı adaleti, sosyal güvenlik ve çevresel koruma gibi unsurlar arasında bir denge kurulmaya çalışılır.

Türkiye hangi ekonomik modeli uyguluyor?

Türkiye'nin ekonomik modeli, tarihsel olarak farklı dönemlerde farklı yaklaşımlar sergilemiştir. Türkiye Cumhuriyeti ilk kurulduğu yıllarda serbest piyasa ekonomisi ile başlamış.
  • 1930'larda devletçilik politikalarına yönelmiş.
  • 1950'lerden itibaren karma ekonomi modelini benimsemiş.
  • 1980'lerde liberalleşme sürecine girmiş ve.
  • 2000'lerden sonra yeni bir ekonomi modeli arayışına girmiştir.
Türkiye'nin bugünkü ekonomik modeli, düşük maliyete dayalı üretim ve ihracat odaklı büyümeyi esas alan bir modeldir. 
Bu model, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Aralık 2021'de açıklanmıştır. Modelin temel hedefleri arasında;
  1. Enflasyonu düşürmek.
  2. Cari açığı azaltmak.
  3. İstihdamı artırmak.
  4. Yatırım ortamını iyileştirmek ve .
  5. Teknolojik dönüşümü sağlamak yer almaktadır.
Ancak bu model, Türkiye'nin en önemli ticari paydaşı olan Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere gelişmiş ekonomilerin yeşil dönüşümüne uyum sağlayamamaktadır. 
AB, 2050 yılında iklim nötr hale gelmeyi hedefleyen bir Yeşil Mutabakat planlamaktadır. 
Bu plan kapsamında AB, karbon yoğun sektörlerde üretilen mallara sınırda karbon vergisi uygulamayı planlamaktadır. 
Bu da Türkiye'nin rekabet gücünü olumsuz etkileyebilir.

Bu nedenle Türkiye'nin yeni bir ekonomik model geliştirmesi gerekmektedir. 


Bu model, emisyon yoğunluğunu azaltan, enerji verimliliğini artıran ve katma değeri yüksek sektörlere yönelen bir model olmalıdır, ayrıca bu model.
  • Sosyal adaleti sağlayan.
  • Bölgesel eşitsizlikleri azaltan ve ;
  • Yoksulluğu önleyen bir model de olmalıdır. 
Bu günkü mevcut iktidarın 20 yılı aşkın uyguladığı ekonomik model duvara toslamış görünmektedir.
Türkiye ekonomide makas değiştirme ihtiyacı içindedir, zor ve hem ekonomik hem de siyasi maliyetleri olan bir makas değiştirme olacaktır