MÜLKÜN SAHİBİ KİMDİR - KENDİME YAZILARIM

Mülkün sahibi kimdir?

Mülkün sahibi kimdir? Bu sorunun cevabını bilmek, hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiği konusunda bize yol gösterir. Mülk, sahibine ait olan her şey demektir. Evimiz, arabamız, paramız, eşyalarımız, hatta bedenimiz, canımız ve ruhumuz bile birer mülktür. Peki bu mülklerin sahibi biz miyiz? Yoksa bize emanet edilen birer nimet mi?

KUR'ANI KERİM AYETLERİNE GÖRE MÜLKÜN SAHİBİ KİMDİR

Bu sorunun cevabını arayanlar için bu yazıda bu konuyu ele alacağız. Mülk, Allah'ın yarattığı her şeyi kapsayan bir kavramdır. Allah, mülkün tek sahibi ve yöneticisidir. Bu gerçek, Kur'an-ı Kerim'in pek çok ayetinde açıkça belirtilmiştir. Örneğin, Bakara Suresi'nin 107. ayetinde şöyle buyrulmaktadır:

"Yoksa göklerde ve yerde olanların hepsinin Allah'ın olduğunu bilmiyorlar mı? Allah'ın dilediği kimsenin şefaatinde bulunmaya güç yetiremezler. Allah onların yaptıklarını kuşatandır."

Bu ayette, Allah'ın mülkünün sınırsız olduğu ve O'nun izni olmadan hiç kimsenin O'nun huzurunda aracılık yapamayacağı vurgulanmaktadır. Ayrıca, Allah'ın her şeyi bilen ve gören olduğu da ifade edilmektedir.

Bir başka örnek olarak, Mü'min Suresi'nin 16. ayetini zikredebiliriz:

"O gün (Allah) onlara görünecek ve onlara mülkün gerçek sahibinin kim olduğunu bildirecektir. O gün bütün hüküm yalnız Allah'ındır. Hakkıyla bilendir, hakkıyla hükmedendir."

Bu ayette de, Allah'ın mülkünün gerçek sahibi olduğu ve kıyamet günü bunu herkese göstereceği haber verilmektedir. Ayrıca, Allah'ın hakkıyla bilen ve hakkıyla hükmeden olduğu da tekrarlanmaktadır.

Bu iki ayetten de anlaşılacağı gibi, Kur'an-ı Kerim ayetlerine göre mülkün sahibi yalnızca Allah'tır. Allah, mülkü dilediği gibi yaratmış, yönetmiş ve sonlandıracaktır. Hiç kimse O'na ortak olamaz veya O'nun kararlarına karşı çıkamaz. Bu nedenle, müminlerin Allah'a teslim olmaları ve O'nun emirlerine uymaları gerekir. Allah'ın mülküne saygı duymak ve O'nun rızasını kazanmak için hayatımızı O'nun yolunda geçirmeliyiz.

 İNCİL'E GÖRE  GÖRE MÜLKÜN SAHİBİ KİMDİR

İncil, Hristiyanların kutsal kitabı olan Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü oluşturan ve İsa Mesih'in hayatını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan kitaplardır. İncil'e göre mülkün sahibi kimdir sorusunun cevabı, İncil'in farklı yerlerinde farklı şekillerde verilmiştir.

Bazı İncil metinlerinde, mülkün sahibi olarak Tanrı gösterilmiştir. Örneğin, Matta İncili'nde 

(21:33-41) İsa, Tanrı'nın kendisine bir bağ kiraladığı ve bağın ürününü almak için elçiler gönderdiği halde kiracıların elçileri öldürdüğü veya dövdüğü bir benzetme anlatır. 

Sonunda Tanrı, oğlunu gönderir, ancak kiracılar onu da öldürürler. İsa, bu benzetmenin anlamını sorar ve dinleyicileri şöyle cevap verir: 

"Bağ sahibi gelip bu kiracıları acımasızca yok edecek ve bağı başka kiracılara verecektir." 

Bu metinde, bağ sahibi Tanrı'yı, bağ ise Tanrı'nın mülkünü simgeler.

Diğer bazı İncil metinlerinde ise, mülkün sahibi olarak İsa Mesih gösterilmiştir. Örneğin, Yuhanna İncili'nde (3:35) şöyle denir: 

"Baba Oğul'u sever ve her şeyi O'nun eline vermiştir." 

Bu metinde, Baba olan Tanrı'nın, Oğul olan İsa'ya tüm mülkünü verdiği ifade edilir.

Ayrıca, bazı İncil metinlerinde de, mülkün sahibinin hem Tanrı hem de İsa Mesih olduğu belirtilmiştir. Örneğin, Vahiy kitabında (11:15) şöyle denir: 

"Göklerdeki yedinci melek borazanını çaldı. Göklerde yüce sesler duyuldu: 'Dünyanın egemenliği Rabbimiz'in ve O'nun Meshedilmiş Olan'ın oldu. O sonsuza dek egemenlik sürecek.'" 

Bu metinde, Rabbimiz olan Tanrı ile Meshedilmiş Olan olan İsa Mesih'in ortaklaşa dünyanın egemenliğine sahip olduğu bildirilir.

Sonuç olarak, İncil'e göre mülkün sahibi kimdir sorusuna tek bir cevap vermek zordur. Çünkü İncil'in farklı bölümlerinde farklı vurgular yapılmıştır. Ancak genel olarak, Hristiyan inancına göre mülkün sahibi Tanrı'dır ve Tanrı da kendisini Baba, Oğul ve Kutsal Ruh olarak üçlü bir şekilde açığa vurmuştur.

TEVRAT AYETLERİNE GÖRE MÜLKÜN SAHİBİ KİMDİR

Tevrat, Yahudilik ve Hristiyanlık dinlerinin kutsal kitaplarından biridir ve Musa peygamber tarafından yazıldığına inanılır. Tevrat'ta mülk kavramı genellikle Tanrı'nın yarattığı dünya ve insanlarla ilgilidir. 

Tevrat'a göre Tanrı, dünyayı ve içindekileri yarattıktan sonra onları insanlara emanet etmiştir.

Ancak bu emanetin bir şartı vardır: İnsanlar Tanrı'nın emirlerine uymak ve ona ibadet etmek zorundadırlar. Aksi takdirde Tanrı'nın gazabına uğrayacaklardır.

Tevrat'ta mülkün sahibi olarak Tanrı'nın adı sık sık geçer. Örneğin, Yaratılış bölümünde şöyle denir:

"Tanrı gökleri ve yeri yarattığında, yeryüzü şekilsizdi ve boştu; karanlık enginliği kaplamıştı; Tanrı'nın ruhu suların üzerinde hareket ediyordu." (Yaratılış 1:1-2) 

Bu ayette Tanrı'nın yaratıcılığı ve egemenliği vurgulanmaktadır. Tanrı, var olmayan bir şeyi var etmiş ve ona şekil vermiştir. Dolayısıyla yarattığı her şey onun mülküdür.

Bir başka örnek de Mezmurlar bölümünden verilebilir:

"Gökler RAB'bindir, yeryüzünü de insanlara verdi." (Mezmurlar 115:16) 

Bu ayette de Tanrı'nın mülkün sahibi olduğu ancak onu insanlara bıraktığı ifade edilmektedir. Tanrı, insanlara yeryüzünü bir lütuf olarak vermiştir. Ancak bu lütuf karşılıksız değildir. İnsanlar da Tanrı'ya şükretmek ve onun isteklerine uygun yaşamak zorundadırlar.

Son olarak Şemot bölümünden bir ayet aktaralım: 

"RAB Musa'ya dedi ki: 'Firavun'a git de ona de ki: RAB diyor ki: İsrail halkımı bırak da bana tapınabilsinler. Çünkü benim mülkümdür onlar.'" (Şemot 9:1-2) 

Bu ayette de Tanrı'nın mülkün sahibi olduğu ve onun mülküne saygısızlık edenlere karşı müdahale ettiği görülmektedir. Tanrı, kendisine inanan ve güvenen İsrail halkını korumakta ve onları kölelikten kurtarmaktadır.

Zebur ayetlerine göre mülkün sahibi kimdir?

- Zebur, Tevrat ve İncil'in ardından gelen dördüncü kutsal kitaptır.

- Zebur'un yazarı olarak genellikle peygamber Davud kabul edilir.

- Zebur'da mülkün sahibi olarak Allah tanıtılır. Örneğin:

  - "Göklerin gökleri Allah'ındır, yeryüzünü de insanlara verdi." (Zebur 115:16)

  - "Yeryüzü ve içindekilerin hepsi senindir. Dünya ve üzerinde yaşayanlar da." (Zebur 89:11)

  - "Senin elinde güç ve kuvvet vardır. Sen her şeye egemensin." (Zebur 29:12)

- Zebur'da Allah'ın mülküne saygı duyulması ve O'na şükredilmesi gerektiği vurgulanır. Örneğin:

  - "Ey RAB, senin adını yüceltelim. Senin iyiliğini anlatalım." (Zebur 145:1)

  - "Her şeyden önce RAB'be güvenin. O size yardım eder." (Zebur 118:8)

  - "RAB'bin yaptığı her şeyi övün. O'nun adına şarkılar söyleyin." (Zebur 92:1)