 |
| Emperyalizmin amacı Türkiye'de bir iç savaş mı? |
Emperyalizmin amacı Türkiye'de bir iç savaş mı? Daha çok yakın bir zamanda Yugoslavya denen bir devlet vardı, sanayisi ile, dünya politikasında ki etkisi ile bağlantısız devletlerin lideri konumunda güçlü bir Yugoslavya, bir anda tarihten silindi, paramparça oldu.
Emperyalizm ve Türkiye:
Tarih tekerrürden ibarettir ve her daim tekerrür eder, bugün ;
Bağımsızlığını ilan etmesi ile parça parça olmuş ve eski gücünü yitirmiştir.
Yugoslavya sosyalist cumhuriyeti, Mareşal Tito'nun ölümünden sonra etnik ve dinsel çatışmaların içine düştü.
Ardından ekonomik sıkıntılar baş gösterdi.
Seksenli yıllarda başlayan iç çekişmeler, iç savaşa dönüştü.
Yirmi yıllık bir iç savaş sonucunda ise yedi bağımsız devlet doğurarak parça pinçik bir hale geldi.
Hatırlayalım, Habertürk canlı yayınına çıkan Cübbeli Ahmet Hoca ne demişti
-- Tüm tarikatlar silahlanıyor, devletim beni çağırırsa gider ifade verir anlatırım
Sevda Noyan'ın yine canlı yayında anlattıklarını da hafife almayalım.
Ne demişti Sevda Noyan
-- Biz ailece silahlandık en az elli kişiyi götürürüz, hatta kimleri vuracağımızı bile belirledik.
Türkiye iyi yönetilemiyor.
Ülke belirsiz bir yöne doğru gittikçe artan bir hızla savruluyor gerek etnik gerek dinsel kimlikler kalın tırnaklar ile kaşınıyor.
Ülkelerin ekonomik çöküşü dünyanın her yerinde ardından sosyal patlamalara neden olur, istisnasız.
Emperyalizmde işaret fişeğini yakmak için ekonomik kriz sonrası oluşacak sosyal patlamayı bekliyor, bilesiniz
Güneyimizde PKK/PYD devletçiği.
Batımızda bize karşı yeni üsler açarak konuşlanan ABD, barut haline gelmiş olan Anadolu'ya kibrit çakmak üzereler. Bugün birlik olma, tüm farklılıklarımızı bir kazana atarak yakıp yok etme zamanıdır
Farklılıklarımızı zenginlik olarak görme zamanıdır
Emperyalizm işaret fişeğini yakmak için Türkiye'nin ekonomik olarak diz çökmesini beklemektedir
Bir an önce karanlıkta ıslık çalmayı bırakıp, ne kadar acı olursa olsun ekonomik önlemler paketini muhalefet ile birlikte uzlaşı ile çıkarmamız lazımdır
Türkiye'yi Kürt Türk ayrımı ile bölemediler
Alevi Sünni diye bölemediler, İç savaşlar durduk yerde çıkmaz.
Belli bir zümre gözetilerek muhalifler yerle yeksan edilir.
Devlet kadroları liyakate değil, sadakate göre dağıtılır.
Ayrışma zamanla nefrete dönüşmeye başlar.
Gelecek kaygıları toplumu derinden etkilemeye başlar ve artık toplumsal zemin hazırlanmış, birinci merhale tamamlanmış olup, senaryonun ikinci ayağı devreye sokulur. Türkiye'de senaryonun ikinci ayağı ise mültecilerdir Irak, Suriye ve Afganistan üzerinden Türkiye'ye sokulan milyonlarca mültecinin, gerek etnik gerekse dini yönden demografik yapıyı bozması
Sosyal barışı zedelemesi
Ekonomik çöküntünün faturasının mültecilere çıkarılması yolu ile Türk halkının hoşnutsuzluğundan da istifade edilerek senaryonun ikinci ayağı sahneye konuluyor sanki!
Türkiye kendi nüfusunun neredeyse %10'unu geçen bir mülteci ordusunu tolere etmekte çok zorlanıyor.
Bu kez tehlike çok farklı
Bu kez sahneye konulmak istenen, Türkiye'ye sürülen kökten dinci militanlar vasıtası ile laik anti laik kavgası sanki
Emperyalizm, artık laik, anti laik savaşına oynuyor gibi.
SONUÇ
Türkiye bu sarmaldan kurtulmak için öncelikle, acilen, ivedilikle, ne tür sıfat bulursanız onunla, mülteci sorununu bir an önce barış içerisinde çözmelidir.
Türkiye en az onlarca yıl sürecek bir iç savaşı kaldıramaz
Allah muhafaza buyursun, bir kıvılcım yakıp yıkacak.
Etnik, dinsel ideolojik olarak ayrıştırılmamız yetmezmiş gibi
Ne yazık ki, hoşgörü ve birlikte yaşamı savunanların seslerinin kısıldığı, çoğunluğa yön veren aklın, nefret söylemini temel şiar edindiği günümüzde;
Birlik olacağımız yerde
Ahmet Atam
- Yugoslavya
- Slovenya
- Hırvatistan
- Bosna Hersek
- Karadağ
- Sırbistan
- Makedonya ve
- Kosova'nın da.
Bağımsızlığını ilan etmesi ile parça parça olmuş ve eski gücünü yitirmiştir.
Yugoslavya sosyalist cumhuriyeti, Mareşal Tito'nun ölümünden sonra etnik ve dinsel çatışmaların içine düştü.
Ardından ekonomik sıkıntılar baş gösterdi.
Seksenli yıllarda başlayan iç çekişmeler, iç savaşa dönüştü.
Yirmi yıllık bir iç savaş sonucunda ise yedi bağımsız devlet doğurarak parça pinçik bir hale geldi.
EMPERYALİST DEVLETLERİN HER BİRİ YUGOSLAVYA'DAN BİR PARÇA KOPARDI:
Yugoslavya dünya siyasetinde ve ekonomisinde az da olsa belirleyici olan etkisini tamamen yitirdi.
Emperyalizmin ağa babaları Yugoslavya'dan tek tek bir parça kopardı kendi uydusu haline getirdi.
Sonucunu kısa bir Yugoslavya tarihinden son bir kesiti öne çıkararak yazdım
Son yirmi yılda öylesine benzeştik ki Yugoslavya ile;
Etnik çekişme var mı, var.
Dinsel çekişme var mı var.İlaveten her türlü ektik ayrıştırmayı kışkırtan gerek batı ve gerekse doğu devletleri, yani dış düşmanlar var mı?
Onlarda var
Emperyalizmin ağa babaları Yugoslavya'dan tek tek bir parça kopardı kendi uydusu haline getirdi.
Sonucunu kısa bir Yugoslavya tarihinden son bir kesiti öne çıkararak yazdım
Son yirmi yılda öylesine benzeştik ki Yugoslavya ile;
Etnik çekişme var mı, var.
Dinsel çekişme var mı var.İlaveten her türlü ektik ayrıştırmayı kışkırtan gerek batı ve gerekse doğu devletleri, yani dış düşmanlar var mı?
Onlarda var
TÜRKİYE YUGOSLAVYA OLUR MU:
Alın Yugoslavya'yı
Koyun Türkiye'nin üzerine bir şablon gibi
Şak diye oturduğunu dehşet içerisinde göreceksiniz.
Etnik grup olarak silahlanma var mı?
Var,
Amerika silah yağdırıyor Kürtlere
Dinsel silahlanma var mı?
O da var!
Koyun Türkiye'nin üzerine bir şablon gibi
Şak diye oturduğunu dehşet içerisinde göreceksiniz.
Etnik grup olarak silahlanma var mı?
Var,
Amerika silah yağdırıyor Kürtlere
Dinsel silahlanma var mı?
O da var!
Hatırlayalım, Habertürk canlı yayınına çıkan Cübbeli Ahmet Hoca ne demişti
-- Tüm tarikatlar silahlanıyor, devletim beni çağırırsa gider ifade verir anlatırım
Sevda Noyan'ın yine canlı yayında anlattıklarını da hafife almayalım.
Ne demişti Sevda Noyan
-- Biz ailece silahlandık en az elli kişiyi götürürüz, hatta kimleri vuracağımızı bile belirledik.
Türkiye iyi yönetilemiyor.
Ülke belirsiz bir yöne doğru gittikçe artan bir hızla savruluyor gerek etnik gerek dinsel kimlikler kalın tırnaklar ile kaşınıyor.
Ülkelerin ekonomik çöküşü dünyanın her yerinde ardından sosyal patlamalara neden olur, istisnasız.
Emperyalizmde işaret fişeğini yakmak için ekonomik kriz sonrası oluşacak sosyal patlamayı bekliyor, bilesiniz
Güneyimizde PKK/PYD devletçiği.
Batımızda bize karşı yeni üsler açarak konuşlanan ABD, barut haline gelmiş olan Anadolu'ya kibrit çakmak üzereler. Bugün birlik olma, tüm farklılıklarımızı bir kazana atarak yakıp yok etme zamanıdır
Farklılıklarımızı zenginlik olarak görme zamanıdır
Emperyalizm işaret fişeğini yakmak için Türkiye'nin ekonomik olarak diz çökmesini beklemektedir
Bir an önce karanlıkta ıslık çalmayı bırakıp, ne kadar acı olursa olsun ekonomik önlemler paketini muhalefet ile birlikte uzlaşı ile çıkarmamız lazımdır
Türkiye'yi Kürt Türk ayrımı ile bölemediler
Alevi Sünni diye bölemediler, İç savaşlar durduk yerde çıkmaz.
- Önce adalet yok olur.
- Akabinde gelir dağılımı.
Belli bir zümre gözetilerek muhalifler yerle yeksan edilir.
Devlet kadroları liyakate değil, sadakate göre dağıtılır.
Ayrışma zamanla nefrete dönüşmeye başlar.
Gelecek kaygıları toplumu derinden etkilemeye başlar ve artık toplumsal zemin hazırlanmış, birinci merhale tamamlanmış olup, senaryonun ikinci ayağı devreye sokulur. Türkiye'de senaryonun ikinci ayağı ise mültecilerdir Irak, Suriye ve Afganistan üzerinden Türkiye'ye sokulan milyonlarca mültecinin, gerek etnik gerekse dini yönden demografik yapıyı bozması
Sosyal barışı zedelemesi
Ekonomik çöküntünün faturasının mültecilere çıkarılması yolu ile Türk halkının hoşnutsuzluğundan da istifade edilerek senaryonun ikinci ayağı sahneye konuluyor sanki!
Türkiye kendi nüfusunun neredeyse %10'unu geçen bir mülteci ordusunu tolere etmekte çok zorlanıyor.
Bu kez tehlike çok farklı
Bu kez sahneye konulmak istenen, Türkiye'ye sürülen kökten dinci militanlar vasıtası ile laik anti laik kavgası sanki
Emperyalizm, artık laik, anti laik savaşına oynuyor gibi.
SONUÇ
Türkiye bu sarmaldan kurtulmak için öncelikle, acilen, ivedilikle, ne tür sıfat bulursanız onunla, mülteci sorununu bir an önce barış içerisinde çözmelidir.
Türkiye en az onlarca yıl sürecek bir iç savaşı kaldıramaz
Allah muhafaza buyursun, bir kıvılcım yakıp yıkacak.
Etnik, dinsel ideolojik olarak ayrıştırılmamız yetmezmiş gibi
Ne yazık ki, hoşgörü ve birlikte yaşamı savunanların seslerinin kısıldığı, çoğunluğa yön veren aklın, nefret söylemini temel şiar edindiği günümüzde;
Birlik olacağımız yerde
Birde mülteciler üzerinden ayrıştırılıyoruz, Bu hızla ayrışmaya devam edersek, kaçınılmaz olanla yüzleşmekten de kurtulamayacağız.
Ahmet Atam
Yorum Gönder