MANKURTLAŞTIRILAN BİR HALK

Mankurt

Türk edebiyatından Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel roman özeti

Mankurt romanı, Cengiz Aytmatov'un 1980 yılında yayımlanan ünlü eseri Gün Olur Asra Bedel'in bir bölümüdür. 

Gün olur asra bedel

Roman, Kırgızların milli destanı Manas'tan esinlenerek, mankurtlaşma kavramını işler. Mankurtlaşma, bir dış gücün zorla bellek ve kimlik silmesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur.

Romanın ana kahramanı Yedigey, can dostu Kazgangap'ın cenazesini Ana Beyit'e götürmektedir. 

Ana Beyit, Nayman Ana'nın mezarının bulunduğu kutsal bir yerdir. 

Nayman Ana, Juan Juanlar tarafından mankurt edilen oğlunu kurtarmak için mücadele eden bir Kırgız anasıdır. 

Ancak Ana Beyit, Sovyet yönetimi tarafından bir uzay üssüne dönüştürülmüştür.

Yedigey'in cenaze konvoyu üsse yaklaştığında durdurulur ve girmelerine izin verilmez. 

Nöbetçi subay ise Kırgız kökenli bir gençtir ve Yedigey'i tanımaktadır. 

Yedigey ile subay arasında gergin bir diyalog başlar. 

Subay, Yedigey'i geçmişe takılıp kalmakla suçlar ve ona modernleşmeyi önerir. 

Yedigey ise subayın mankurtlaştığını ve köklerini unuttuğunu söyler.

Roman, geçmiş ile gelecek, gelenek ile modernlik, kimlik ile yabancılaşma arasındaki çatışmayı anlatır. 

Aytmatov, mankurt efsanesiyle Sovyetler Birliği döneminde yaşanan sosyal ve kültürel sorunlara dikkat çeker. 

Roman, aynı zamanda insanın özgürlük ve onur mücadelesini de vurgular.

Roman, mankurtlaşmanın sadece fiziksel değil, zihinsel de olabileceğini gösterir. 

Mankurtlaşan insanlar, kendi değerlerine yabancılaşır ve sömürüye açık hale gelirler. 

Aytmatov, romanında geleneklerini korumaya çalışan insanların direnişini ve umudunu vurgular.