Türkiye de en ağır ekonomik krizler ne zaman oldu? |
Türkiye de en ağır ekonomik krizler ne zaman oldu? Türkiye, 20. Yüzyılın ikinci yarısından itibaren birçok ekonomik kriz yaşadı.
Türkiye ekonomik kriz tarihi
Bu krizlerin nedenleri arasında dış ticaret açıkları, yüksek enflasyon, kamu borçlanması, siyasi istikrarsızlık ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar sayılabilir.
Türkiye'nin yaşadığı en ağır ekonomik krizler şöyle sıralanabilir:
- 1946 Ekonomik krizi
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye'de tarımsal üretim düştü, fiyatlar arttı ve döviz rezervleri azaldı.
1946'da dolar karşısında Türk lirası %117 değer kaybetti.
- 1958 Ekonomik krizi
Liberal ekonomi politikaları sonucu ithalat arttı, ihracat gelirleri yetersiz kaldı ve dış borçlar yükseldi.
1958'de Türkiye dış borç ödemelerini ertelemek zorunda kaldı, yani moratoryuma gitti.
- 1970-1980 Krizleri:
Petrol fiyatlarındaki artışlar, siyasi çalkantılar ve terör olayları Türkiye ekonomisini olumsuz etkiledi.
1970-1980 arasında Türk lirası dolar karşısında %1.500 değer kaybetti.
- 1994 Krizi:
Kamu harcamalarının artması, bütçe ve cari açıkların büyümesi ve bankacılık sektöründeki sorunlar krize yol açtı.
1994'te Türk lirası dolar karşısında %300 değer kaybetti.
- 2001 Krizi:
Kamu bankalarının zararları, siyasi gerilimler ve güven bunalımı krize neden oldu. 2001'de Türk lirası dolar karşısında %114 değer kaybetti.
- 2008-2009 Krizi:
Küresel finansal krizin etkisiyle Türkiye'de ihracat, turizm gelirleri ve yabancı sermaye girişleri azaldı.
2008-2009 arasında Türk lirası dolar karşısında %30 değer kaybetti.
- 2018-2023 Krizi:
ABD ile yaşanan siyasi ve ticari anlaşmazlıklar, yüksek enflasyon, faiz indirimleri ve döviz rezervlerinin erimesi krize neden oldu.
2018-2023 arasında Türk lirası dolar karşısında %500'den fazla değer kaybetti.
Türkiye'nin en feci 5 ekonomik krizi
Birincisini
2. Dünya savaşı akabinde yaşandı, Başbakan İsmet İnönü, bugün nedenlerinden çok sonuçları ile tartışılan ekmeğin büyük şehirlerde karne ile dağılması ile hatırlatılan bir krizdir.
İkincisini:
1958 yılı 4 Ağustos'unda, Sağcı, ulusalcı, modern muhafazakâr Adnan Menderes başbakandı…
Üçüncüsü
1979 yılında yaşadı Solcu, ulusalcı, muhafazakâr Atatürkçü Bülent Ecevit başbakandı…
Dördüncüsü
4 Nisan 1994’te yaşadı DYP’nin genel başkanı Tansu Çiller başbakanı günümüz CHP’sinin daha sol ulusalcısı ve kökten laikçisi SHP genel başkanı Murat Karayalçın, Başbakan yardımcısıydı…
Beşincisi ise:
2001 yılı şubat ayında yaşadı, solcu, ulusalcı, kökten laikçi, Bülent Ecevit başbakan, sağcı, ulusalcı, Türkçü Devlet Bahçeli ve liberal sağcı/küreselci Mesut Yılmaz’ın başbakan yardımcılıkları döneminde yaşadı…
Bu son dört ekonomik krizin kuluçka dönemi ise, 1950-1960 yılları arasında ülkeyi yöneten Adnan Menderes hükümetleri dönemidir…
Çünkü…
Aslına bakarsanız, ekonomi tam da moratoryum ilân edilecek durumda…
Lakin
Yeni hükümet moratoryum ilân etmeden…
Ama…
Edebileceğini ima ederek, alacaklılarından alacak tahsilinde gecikme.
Yani:
Yeniden yapılandırma talebinde bulunabilir…
Üçüncüsü
1979 yılında yaşadı Solcu, ulusalcı, muhafazakâr Atatürkçü Bülent Ecevit başbakandı…
Dördüncüsü
4 Nisan 1994’te yaşadı DYP’nin genel başkanı Tansu Çiller başbakanı günümüz CHP’sinin daha sol ulusalcısı ve kökten laikçisi SHP genel başkanı Murat Karayalçın, Başbakan yardımcısıydı…
Beşincisi ise:
2001 yılı şubat ayında yaşadı, solcu, ulusalcı, kökten laikçi, Bülent Ecevit başbakan, sağcı, ulusalcı, Türkçü Devlet Bahçeli ve liberal sağcı/küreselci Mesut Yılmaz’ın başbakan yardımcılıkları döneminde yaşadı…
Bu son dört ekonomik krizin kuluçka dönemi ise, 1950-1960 yılları arasında ülkeyi yöneten Adnan Menderes hükümetleri dönemidir…
Çünkü…
Siyasi çıkarların, ülke çıkarlarının önüne konduğu dönemlerin başlangıcı O yıllara rastlar, nitekim 1958 moratoryumu durduk yerde ilân edilmedi…
Devletlerin konkordato ilân etmesidir…
Yani:
Ödeme güçlüğüne düşmüş bir Devletin alacaklılarına:
Moratoryum ne demek basitçe
Devletlerin konkordato ilân etmesidir…
Yani:
Ödeme güçlüğüne düşmüş bir Devletin alacaklılarına:
Ey alacaklılar!.. Borçlarımı ödemek istiyorum ama bugün için mümkün değil, eğer alacaklarınızın tahsilinde gecikme olmasını kabul ederseniz belirli bir plân çerçevesinde bütün borçlarımı ödeyeceğim” demesidir…
Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında kurulacak yeni hükümet moratoryum ilân eder mi?..
Aslına bakarsanız, ekonomi tam da moratoryum ilân edilecek durumda…
Lakin
Yeni hükümet moratoryum ilân etmeden…
Ama…
Edebileceğini ima ederek, alacaklılarından alacak tahsilinde gecikme.
Yani:
Yeniden yapılandırma talebinde bulunabilir…
Bu olmaz ise;
Siz hiç vaatlere atıp tutanlara, heybeden sallayanlara bakmayın
Moratoryum ve olağanüstü hâl ilân etmeden…
Bankalardaki döviz mevduatlarına el koymadan:
Grevlerin tamamını yasaklamadan:
Bu saatten sonra iktidara kim gelirse gelsin ekonomiyi yönetemez…
Moratoryum ve olağanüstü hâl ilân etmeden…
Bankalardaki döviz mevduatlarına el koymadan:
Grevlerin tamamını yasaklamadan:
Bu saatten sonra iktidara kim gelirse gelsin ekonomiyi yönetemez…
Ahmet Atam
Yorum Gönder