 |
| Hayatın anlamı ve değeri nedir |
Hayatın anlamı
Olmak ya da olmamak, Shakespeare'in Hamlet adlı eserinde yer alan bu cümle, hayatın anlamı ve değeri üzerine bir sorgulamadır.
Hamlet, babasının ölümü ve annesinin amcasıyla evlenmesi sonucu büyük bir bunalıma girer ve intikam almaya karar verir.
Ancak bu kararı uygulamakta tereddüt eder ve yaşamakla ölmek arasında bir seçim yapması gerektiğini düşünür.
Olmak ya da olmamak, var olmak ya da yok olmak, direnmek ya da teslim olmak gibi ikilemlerle boğuşur.
Bu cümle, Hamlet' in yaşadığı çatışmayı ve insanın varoluşsal sorunlarını dile getirir. Shakespeare, bu cümleyle hem kendi döneminin hem de evrensel bir temayı işlemiştir.
Shakespeare göre hayatın anlamı nedir?
Bu soru, yüzyıllardır insanları meşgul eden bir sorudur.
Shakespeare, eserlerinde hayatın anlamını arayan pek çok karakter yaratmıştır.
Bazıları hayatın bir oyun olduğunu, bazıları hayatın bir rüya olduğunu, bazıları da hayatın bir savaş olduğunu düşünmüştür.
Shakespeare'in en ünlü eseri olan Hamlet'te, başkahraman Hamlet, hayatın anlamını sorgulamaktadır.
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele" diyerek.
Yaşamakla ölmek arasındaki tercihi yapmaya çalışmaktadır.
Hamlet için hayat, acı ve ızdırap dolu bir süreçtir.
Babasının ölümü, annesinin evlenmesi, sevgilisinin intiharı ve kendisine ihanet eden arkadaşları yüzünden hayattan soğumuştur.
Hayatın anlamını bulamayan Hamlet, sonunda ölümü seçer.
Shakespeare'in bu soruya kesin bir cevap verdiğini söylemek zor.
Shakespeare'in bu soruya kesin bir cevap verdiğini söylemek zor.
Ancak onun eserlerinden anladığımız kadarıyla, hayatın anlamı kişiden kişiye değişir.
Her insanın hayata bakış açısı, yaşadığı deneyimler, inançları ve değerleri farklıdır. Shakespeare, hayatın anlamını arayan insanların çeşitliliğini göstererek, bize kendi hayatımızın anlamını bulmamız için ilham verir.
Felsefede hayatın anlamı nasıl betimlenir?
Bu soru, insanların farklı şekillerde yorumladığı ve cevapladığı bir sorudur.
Hayatın anlamı, hayatın kökeni, doğası, değeri ve amacı gibi konuları içerir.
Felsefede hayatın anlamı üzerine çalışan filozoflar, bu konuda çeşitli yaklaşımlar ve argümanlar geliştirmişlerdir.
Bazı filozoflar hayatın anlamının Tanrı ile ilişkili olduğunu savunurken, bazıları hayatın anlamının insanın kendi seçimleri ve eylemleri ile belirlendiğini iddia etmişlerdir.
Bazı filozoflar da hayatın anlamsız olduğunu veya hayatın anlamının bilinemeyeceğini ileri sürmüşlerdir.
Hayatın anlamı üzerine felsefi tartışmalar, son yıllarda daha da canlanmış ve derinleşmiştir.
Hayatın anlamı ve değeri nedir?
- Hayatın anlamı ve değeri, her birey için farklı olabilir. Bazıları hayatın anlamını, inandıkları bir yaratıcıya veya evrene bağlar. Bazıları ise hayatın anlamını, kendilerine ve başkalarına yaptıkları katkılarda bulur.
- Hayatın anlamı ve değeri, aynı zamanda kişinin hayattan beklentileri, hedefleri, değerleri ve tutkuları ile de ilgilidir. Kişi, hayatını neye adadığını ne için yaşadığını ve ne için mücadele ettiğini belirleyerek, hayatına anlam ve değer katabilir.
- Hayatın anlamı ve değeri, sadece kişinin kendi içinde bulabileceği bir şey değildir. Aynı zamanda kişinin sosyal ilişkileri, aile bağları, arkadaşlıkları ve topluma katılımı da hayatına anlam ve değer veren unsurlardır. Kişi, sevdiği ve değer verdiği insanlarla paylaştığı zaman, deneyim ve duygular sayesinde hayatının zenginleştiğini hissedebilir.
- Hayatın anlamı ve değeri, son olarak kişinin kendini geliştirmesi, öğrenmesi ve büyümesi ile de alakalıdır. Kişi, hayat boyu yeni şeyler öğrenerek, yeni beceriler kazanarak, yeni fikirlere açık olarak ve yeni maceralara atılarak hayatına renk katabilir. Kişi, kendini tanıyarak, güçlü ve zayıf yönlerini fark ederek, kendini kabul ederek ve kendini sevmeyi öğrenerek hayatına değer katabilir.
Anlamı olmayan bir hayat yaşanası bir hayat mıdır diye sorgulanırken, yaşama anlam katılmasını öğütleyenlerde vardır
Mevlâna ise Hayatın anlamı ve değerini şöyle özetler
- Mevlâna hayatın anlamını ve değerini aşk, sevgi, hoşgörü, ilim ve irfan kelimeleri ile anlatır.
- Mevlâna aşkın hayatın özü ve gayesi olduğunu, sevginin insanı yücelttiğini, hoşgörünün insanı olgunlaştırdığını, ilmin insanı aydınlattığını ve irfanın insanı hakikate ulaştırdığını söyler.
Ömer Hayyam ise hayatın kısa ve geçici olduğunu, insanın kaderini değiştiremeyeceğini, Tanrı'nın adaletine güvenemeyeceğini ve bu nedenle hayattan zevk almanın en iyi yol olduğunu savunur.
Bu düşünceleri bazen İslam'a aykırı bulunmuş ve eleştirilmiştir.
Ömer Hayyam'ın hayatın anlamı ve değerini anlattığı bazı rubaileri şunlardır:
- Bir gün gelir bu dünyadan göçer gideriz / Ne söz biter ne de gözyaşı diner / Dostlarımız bizi bir gün anar gider / Sonra adımız da unutulur gider
- Dünya bir handır, biz de yolcular / Gelen gider, kalan kalır mı sanırsın? / Bir gün gelir sen de gidersin / Bıraktığın yerde kalır mı sanırsın?
- Bu dünyada ne varsa hepsi gelip geçer / Güzellik, servet, şan, şöhret gelip geçer / Sen kendini bilmezsen eğer / Bir avuç toprak olup gidersin nihayet
- Şarap içelim dostlar bu gece / Yarın ne olacağı belli mi hiç? / Belki yarın ölürüz belki de yaşarız / Ama bugün varız bugün içelim
Kim bilir
Hayatın anlamı ve değeri kişi yoruluncaya, takati tükeninceye ya da beklenti ve ihtirasları doyuma ulaşıncaya kadar anlamlıdır belki!
Yaşam sevincini kaybettiğiniz zamanda hayat anlamını yitiriveriyor
Çevremden çok duymuşumdur
Açık mezar bulsam gireceğim içine sözünü..
------
A.Atam
Yorum Gönder