KONUŞMAYA DEĞMEYECEK İNSANLARA NASIL DAVRANILMALI
Gül Bahçesinde Ot Büyütmek:
Konuşmaya Bile Değmeyecek İnsanlarla Harcanan Ömür🌿🕳️
Hayat bir bahçedir; kimi zaman mis kokulu güllerle, kimi zaman dikenli sarmaşıklarla doludur. Ama asıl tehlike, o bahçeye bilmeden arıtılmamış lağım suyu dökmektir:Oturup konuşmaya bile değmeyecek insanlarla harcadığımız zaman gibi... ⏳
Zayıf karakterli, tutarsız, iki cümlede kendini inkâr eden biri, size övgüler dizdiğinde ne hissedersiniz?
Sahte Övgüyle Cilalanan Çürük Zihinler 🎭
Zayıf karakterli, tutarsız, iki cümlede kendini inkâr eden biri, size övgüler dizdiğinde ne hissedersiniz?
Eğer o övgüler sizi mutlu ediyorsa, biraz da sizde sorun olabilir.
Çünkü çürük tahtadan sağlam köprü olmaz.
Sahte övgüler, paslı aynalara bakıp kendini pırlanta sanmak gibidir.
Parlıyorsunuz ama aslında kendi yansımanız değil, kandırmacanın cilasıdır o.
Fikrin karşılığı fikirdir.
Kaybolan Zaman: Düşünsel Yoksullarla Yapılan Beyin Egzersizi 🧠🚫
Fikrin karşılığı fikirdir.
Ama bazı insanlar fikir değil, sadece ses çıkarır.
Onlarla tartışmak; boş bir kuyudan su çekmeye çalışmak gibidir:
Ne kadar uğraşırsan uğraş, kovan dolmaz.
Üstelik ip de senin zamanındır, sabrındır, ruh sağlığındır.
Sonuç?
Sıfır litre su, bolca yorgunluk ve ruhuna sinmiş bir toz…
Bazı kafalar, teknoloji çağında bile hâlâ ilkel radyo frekansında yayın yapar.
Gelişmemiş Beyinlere Göstermememiz Gereken Sabır 🐌
Bazı kafalar, teknoloji çağında bile hâlâ ilkel radyo frekansında yayın yapar.
Onlara modernlikten, etikten, hak-hukuktan bahsetmek; taşa su dökmekle aynı etkiyi yaratır. Sabır gösterdiğini zannederken aslında kendi zekâna haksızlık ettiğini fark etmen zaman alabilir.
Ve evet, bu da bir nevi karakter erozyonudur.
Hayat, zaten yeterince karmaşıkken bir de “aman kırılmasın, darılmasın, yanlış anlamasın” çabalarıyla kendimize uyguladığımız duygusal işkenceler...
Tahammül Etmememiz Gereken Tahammül 🤯
Hayat, zaten yeterince karmaşıkken bir de “aman kırılmasın, darılmasın, yanlış anlamasın” çabalarıyla kendimize uyguladığımız duygusal işkenceler...
Tahammül, değerli bir erdemdir ama çöpü geri dönüşüme atmamakla aynı hatayı yaparız bazen: Geri dönüşmeyecek karakterleri dönüştürmeye çalışırız.
Sonuç: Biriktikçe kokan içsel çöplükler…
1. Zihin Filtreni Kur: Her düşünceyi içeri alma. Bazı laflar sadece çöp kutusuna gider.
2. Sınırlarını Belirle: Nazik olmak ayrı, paspas olmak ayrı. Sen paspas değilsin.
3. Zaman Yönetimini Koru: Kıymetli vaktini, değer üretmeyen insanlara harcama.
4. İroniyi Silah Gibi Kullan: Onları ciddiye almayarak en büyük cezayı ver.
5. Kendine Dön: Unutma, birine ayırdığın her enerji, kendinden çaldığın bir yatırımdır.
Unutma; herkesle empati kurmak, herkesi anlamaya çalışmak psikolojik bir intihar şeklidir.
Peki, Bu Türe Karşı Nasıl Savunma Geliştiririz? 🛡️
1. Zihin Filtreni Kur: Her düşünceyi içeri alma. Bazı laflar sadece çöp kutusuna gider.
2. Sınırlarını Belirle: Nazik olmak ayrı, paspas olmak ayrı. Sen paspas değilsin.
3. Zaman Yönetimini Koru: Kıymetli vaktini, değer üretmeyen insanlara harcama.
4. İroniyi Silah Gibi Kullan: Onları ciddiye almayarak en büyük cezayı ver.
5. Kendine Dön: Unutma, birine ayırdığın her enerji, kendinden çaldığın bir yatırımdır.
Sonuç: Her İnsan Bir Roman Değildir, Bazıları Sadece Boş Sayfadır 📖❌
Unutma; herkesle empati kurmak, herkesi anlamaya çalışmak psikolojik bir intihar şeklidir.
- Kimileri sadece yaşar, öğrenmez.
- Kimileri konuşur, düşünmez.
- Kimileri görünür ama yoktur.
Sen kendini bu görünmez yüklerden korumazsan, zamanla kendi karakterini kemiren bir hayalete dönüşürsün.
Hayat kısa, ruhun narin, zamanın altın değerindedir. Onları değmeyecek insanların ayaklarına sermek yerine, kendi iç bahçende güller yetiştir.
Hayat kısa, ruhun narin, zamanın altın değerindedir. Onları değmeyecek insanların ayaklarına sermek yerine, kendi iç bahçende güller yetiştir.
Çünkü bazılarına verilecek tek cevap, hiçbir şey söylememektir.
Bir masaya oturdum ne çay sıcak ne söz anlamlıydı
gözler boş bakarken kulaklar kendini sağır sanıyordu
Konuştular, çok konuştular
Ama hiçbir cümle kalbime dokunmadı
Çünkü kelimeleri
Zihnin değil, egonun kaleminden çıkmıştı
Gülü sularken ayağıma diken batıranlar oldu
Otları yolarken gül diye savunulan arsızları gördüm
Ve anladım:
Her yeşil olan şey doğaya ait değildi
Sabırla eğildim kırılmasınlar diye
Kendimi bükerek yaşadım
Ama sonunda
Neredeyse kendi omurgamın sesini unuttum
Şimdi susuyorum ama bu sessizlik zayıflıktan değil
Yüz çevirdiğim gürültülerden doğan bir tür bilgelik
Herkesle konuşmamak bazen en derin konuşmadır
Ve bazı yollar tek başına yürümek içindir
Çünkü yoldaş değil yük taşıyan çoktur bu dünyada
Ahmet atam
Zamanın Çürük Rafı
Bir masaya oturdum ne çay sıcak ne söz anlamlıydı
gözler boş bakarken kulaklar kendini sağır sanıyordu
Konuştular, çok konuştular
Ama hiçbir cümle kalbime dokunmadı
Çünkü kelimeleri
Zihnin değil, egonun kaleminden çıkmıştı
Gülü sularken ayağıma diken batıranlar oldu
Otları yolarken gül diye savunulan arsızları gördüm
Ve anladım:
Her yeşil olan şey doğaya ait değildi
Sabırla eğildim kırılmasınlar diye
Kendimi bükerek yaşadım
Ama sonunda
Neredeyse kendi omurgamın sesini unuttum
Şimdi susuyorum ama bu sessizlik zayıflıktan değil
Yüz çevirdiğim gürültülerden doğan bir tür bilgelik
Herkesle konuşmamak bazen en derin konuşmadır
Ve bazı yollar tek başına yürümek içindir
Çünkü yoldaş değil yük taşıyan çoktur bu dünyada
Ahmet atam